Rüyadan önce umut doluydum

Merhaba Yeşim Hanım; bu satırları size gece yarısını çoktan geçmiş ve ağlayarak yazıyorum.26 yaşındayım bir ay sonra evleneceğim, nişanlımı çok seviyorum ve her şey güzel ilerliyor. Son bir yıldır çok kötü zamanlardan geçtim psikolojik olarak kendimi çok üzüp yıprattım. Eylül ayında çok kötü bir rüya gördüm rüyamda bana “Yakında öleceksin” diyorlardı. O günden sonra hayatım kâbusa döndü resmen her gün ölümü bekler hale geldim, en ufacık bir ağrıda acile koştum. Öleceğime inandım hep… Ne yaparsam yapayım bu düşünce beni bırakmıyor. Evlilik hazırlıkları sürecinde bile içim kıpır kıpır değil ya kötü bir şey olursa diyorum hep ya ölürsem… Gayet sağlıklıyım ciddi bir sağlık sorunum da yok ama yine de iyi olamıyorum. Mutlu olmam gereken zamanlarda yas halindeyim. Rüya beni çok etkiledi ve korkuttu, unutamıyorum. Her gün ölümü düşünmek hayat kalitemi düşürdü oysa rüyadan önce umut doluydum. Ben eski kendimi özledim. Bana bir yol gösterin abarttığımı düşünüyor ailem.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar; umut çok sevdiğim bir sözcük. İnsanın içini de dışını da yeşertebiliyor. Umutsuzluksa öcü gibi insanı korkutan, solduran, dikenlerini çıkartan, o dikenleri hem kendisine hem etrafına batırtan bir sözcük. Bu kadar önemli bir sözcük bir rüyayla solabilir mi? Belki gördüğü rüyanın kötülüğüne bağlı olarak birkaç saat moralini bozar diyelim ondan fazla bir etkisi oluyorsa artık orda başkaca sorunlar devreye girmiştir. Ne mesele derseniz… Korkular, güvensizlik diye saymaya başlayabiliriz. Daha derine inersek başkaca sorunları da ortaya çıkarabiliriz. Öyleyse şimdi sevgili okuruma bir merhaba diyelim… Merhaba yavrum; rüyalar bizim sustuklarımızın, içimize attıklarımızın, endişe duyduklarımızın yani bilinç altına süpürdüklerimizin bir nevi şekil almış halidir. İster istemez anlam arıyor ya da anlam yükleyebiliyoruz. Aslında anlamı sadece bu bilinç altının dışa vurumu… Başkaca anlam aramak kahve falında şekillere bakıp yorum yapmakla aynı şeydir. Bir rüya yüzünden düştüğünüz bu sıkıntılı durum sizin korkularınızın yüzeye çıkıp zihninizi olumsuz düşüncelerin ele geçirmesine sebep olmuş ufacık bir ağrıda acile koşmuşsunuz. Demek ki artık panik atak şekline girmeye başlamış, hayatınızı olumsuz düşüncelerin içinde kavrulduğunuzdan korkularınız ele geçirmiş. Durum böyleyse yapacağınız şey olumlu düşünceler içine girmek. Kötü düşünceler, korkular sizi sarmaya başladığında derin nefes alarak beyninizi kendine getireceksiniz, hemen ana gireceksiniz, dikkatinizi anda ne varsa etrafınızda hemen ona yönelteceksiniz. Başınızı iki yana sallayıp o kötü düşünceleri hemen kovacaksınız. “Ben iyiyim, hiçbir şeyim yok. Ne ölümü? Ben çok gencim. Bana hiçbir şey olmayacak. Ben kendi kendime bu durumu yaratıyorum. Turp gibiyim.” diyerek yaşadığınız paniğe, korkuya direnç göstereceksiniz. Zihninizin yarattığı bu korkulara hayatınızdaki ümitlerinizle savaş açacaksınız. Ümitlerle korkunuzu bastıracaksınız. Sinek kovalar gibi düşüncelerinizden olumsuzlukları kış kış diye kovalayacaksınız. Bir, iki, beş, on, yirmi kez böyle yaptıkça o korkular gerisin geriye giderek daha az gelmeye başlayacaklar sonunda yok olacaklar yavrum. Bu kendi kendinize yarattığınız zihninizin bir oyunu, o oyunu yine siz bozacaksınız. Şimdiye kadar Allah kimseye öleceği tarihi bildirmemiştir. Sizinkini de rüyayla size bildirmiş olamaz. Ne özelliğiniz var? Biraz yaşadıklarınıza aklınızla yani mantıkla bakın, olumsuz düşüncelerin esiri olmayın. Boşuna güzelim günlerinizi zehir etmişsiniz. Gecenin bir yarısı ağlayacak duruma gelmişsiniz. Korkunun insana yapabileceklerini tahmin edebiliyorum. Şunu bileceksiniz: Rüyaların gerçekliği diye bir şey yok. Bilim böyle bir şeyi kabul etmiyor. Bilimden daha iyi bilemeyeceğimize göre gördüğümüz rüyayla ilgili çok fazla kafa yormayacağız, rüya deyip geçeceğiz. Başımıza kötü bir şey gelecek diye beklemeyeceğiz. İnsanlar her şeyden bir anlam çıkarmaya, geleceği ona göre yorumlamaya, öğrenmeye çalışabiliyorlar. Gelecek ne rüyalarla ne fallarla ne burç yorumlarıyla yönlendirilemez. Gelecek doğru düşünebilmemizle, doğru adımlar atabilmemizle, kendimize iyi bakabilmemizle güzelleşir. O yüzden de kötü bir rüya gördüğünüz zaman rüyanızı ister musluğu açıp akan suya anlatın suyla beraber bütün o olumsuzluklar aksın gitsin ister bir kağıda görmüş olduğunuz rüyayı yazın sonunu kendi istediğiniz gibi mutlu olarak bitirin. Çok iyi hissettiriyor inanın tüm kötü düşünceleriniz endişeleriniz yok oluyor, rahatlıyorsunuz. Şimdi siz de rahatlamak için o gördüğünüz rüyayı bir kağıda yazın ve rüyanızı güzel bir sonla bitirin. Bakın bir ay sonra evleneceksiniz. Bu bir ay zarfında size söylediğim nefes tekniklerini, kış kış zihinden kovmaları, “Ben iyiyim, gencim, yaşayacak çok güzel günlerim olacak, yakında evleniyorum, çok mutluyum, daha da mutlu olacağım” sözünü kendi kendinize söyleyin ve nikahınıza bütün olumsuz düşüncelerden arınmış olarak uçuş uçuş beyaz gelinliğinizle, mutlu kahkahalarınızla gidin İNŞALLAH. Mutluluklar diliyorum yavrum, bir yastıkta kocayın.

Sevgiler sevgili okurlarıma…

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com