"Sende bulmadığımı dışarıda aradım" dedi

Merhaba, konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Eşim beni 2 yıla yakındır aldatıyormuş. Fark etmedim desem yalan olur, şüphelerim vardı hep… Bunu kendisine ne zaman söylesem “Hayır, saçmala seni çok seviyorum” dedi hep. “Bir gece arkadaşıma gidiyorum” dedi sonra bana bir resim attı, resim kırpılmıştı. O an emin oldum, hemen eve gelmesini söyledim. Geldi. O gece çok büyük bir kavga ettik ve yine inkar etti. Sonra ben telefonunu aldım ve numarasını buldum. Erkek ismiyle kaydetmiş, aradım kendi telefonumdan. Açmadı. “Neden böyle bir şey yaptın?” dediğimde ise “Senin beni erkek yerine koymayışın yüzünden. Bu evde hiçbir zaman baba olduğumu, erkek olduğumu hissettirmedin” dedi. Aslında o bana kadınlığımı unutturmuştu. Nasıl hissettireyim? Bu 2 yıl boyunca tabii ki aramızda hiç soğukluk olmadı, eskiden nasılsa öyleydi. “Hep seni sevdim. Sende bulmadığımı dışarıda aradım” dedi. O kadınla da konuştum. Evli olduğunu biliyor ve kadın da evli. Eşim “Seni seviyorum. Ayrılmak istesem zaten bırakırdım seni” dedi. Karşı tarafla görüşmüyor, numarasını değiştirdi “Sen yeter ki bana güven” dedi. "1 aydır görüşmüyorum" diyor, ben de görüşmediğini düşünüyorum, düşünmek istiyorum ne yapmalıyım? Çok yorgunum… Eşimi çok seviyorum. 2 oğlum var. Bilmiyorum ne yapmalıyım? Tekrar yapar mı? Konuşur mu? diye düşünüyorum. Ona dokundu mu, onu seviyor mu acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum.


Yeşim Tijen’in cevabı:

“Hızlı öpüşlerle lekelenir ten

Uzun kalır usul öpüşlerin anıları”

Gülten Akın


Merhaba sevgili okurlar, aldatmanın ayak sesleri sessizdir. Gözünüzün önünden sessiz sesiz geçer aldatıldığınızın ipuçlarını da seyredersiniz, kondurmak istemezsiniz. Aslında bir bakıma ses verir aldatılmak ama duymak için duyularınızın çok hassas olması gerekir çünkü aldatılmak ince nüanslarda gizlidir. Birçok kadın bir şeylerin ters gittiğini hissetse de konduramaz çünkü tüm kadınlar gibi akıllı olanı da saf olanı da "benim kocam yapmaz" diye düşünür. Yüzde doksan dokuzu da yapar yani aldatır. Kimi ortaya çıkar kimi ortaya çıkmaz. Bu erkeğin zekası, iyi rol yapması, kadının zekası, sezgileriyle alakalıdır. Aldatıldığını öğrenenler mi şanslıdır? Öğrenmeyenler mi şanslıdır? Orası kişilere göre değişir ama eşler arasındaki sevgi güçlüyse, ortak çıkarlar söz konusuysa aldatılmak bir şekilde hazmedilir. Geriye ne kalır derseniz... Mide bulantısı, ekşimesi kalır çünkü artık ne siz o eski kadın olabilirsiniz ne de eşiniz eskisi kadar rahat oynayabilir. Bütün bunlara rağmen zaman denilen kavram her şeyi çözebilir. Tabii her iki taraf da çaba gösterirse...


Sizin şu an içinde olduğunuz durum "ya yine aldatırsai ya yine görüşüyorsa"dır. Bu da çok normal bir durum. Ben korktuğum konularda Allah'a sığınırım. "Allah'ım korktuklarımdan emin eyle, umduğum güzelliklere nail eyle" diye dua ederim. Dua veya Allah'a sığınmak her şeyin yoluna girmesine yeter mi? Yetmez tabii sadece bir parça da olsa manevi huzur verir, daha fazlası içinse akıl gerekir. Öngörüyle bakmak tedbirler almak gerekir. O zaman hadi gelin "İnsan niye aldatır?" diye soralım. Bu soruya günümüze bakınca tabii ki önce aç gözlülükten aldatır diyeceğim. Artık aç gözlü bir toplumuz... Doyumsuzluk ortada kol geziyor. Çokça değerimizi yitirmemiz ayıpların ortadan kalkması paranın, zevkin her şeyin üstünde olması... Bunları da eklersek toplumumuzun nasıl bir karakter bozulması içinde olduğunu anlayabiliriz. Böyle olunca da aldatmak ve aldatılmak normal sayılır oldu. Hani artık aldatmayan biri anormal gelir oldu. Hep erkeklere yüklenmeyelim. Günümüz Türkiye'sinde birçok kadın da böyle maalesef. Onlar da aç gözlü ve eksikliklerini gidermek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırlar. Bunu hepiniz çeşitli şekillerde görüyorsunuz. Sözlerim tabii ki her erkeğe veya kadına değil, kimler gocunuyorsa onlara kısacası sevgili okurlar... Erkekle kadının bakış açısı aynı gibi; artık evli kadınlar da aldatıyor ve bundan hiç yüksünmüyorlar. "Gibi" dememdeki gayem, kadın orada bir parça farklı; erkek gibi yapmıyor, eşinden ayrılabiliyor. Ayrılmayanlar da birçok erkek gibi gizli gizli ilişkilerini yürütüyorlar. Sizin eşinizle ilişkisi olan evli kadın gibi... Tabii ki aldatmayan kadın ve erkekler de var onlar aldıkları terbiyeden değerlerini korumasından topluma dayatılmaya çalışılanları akıl süzgeçinden geçirmiş olmasından, bazen de birbirine denk gelmekten ki bu çok büyük bir şans... Talih kuşu gibi bir şey ama o talih kuşu herkesin başına konmuyor, bazılarının başına pisleyip uçuyor. İşte bu denk gelen şanslı kişiler -burada konumuz erkeklerse- oradan yürüyelim, eşini aldatmıyor. İnanılmaz ama gerçek bu. Aradığını bulan niye aldatsın? Ruhen doyan, bedenen doyan niye aldatsın? Demek ki hem gözü hem ruhu hem de bedeni doyurmak gerekiyor. Bu erkek için de böyle, kadın için de böyle. Göze gönüle ve bedene dokunmak çok önemli. Göze nasıl dokunacaksınız? Görüntünüzle, bakımınıza gösterdiğiniz özenle, güzel kokacaksınız. Onun karşısında seksi hallerinizle, bazen bir kıyafetinizle bazen işveniz, cilveniz bazen utanmadan sıkılmadan ortaya koyacağınız çıplaklığınızla gözünü doyuracaksınız. Eşinizle flört edeceksiniz. Evlisiniz diye yaşlanmadınız. İçinizdeki genç kız yaşlanmadı. Onu ortaya çıkaracaksınız, bakın nasıl işe yarayacak. Onu sevgiyle uğurlayıp yine aynı sevgiyle öperek karşılayacaksınız. Beden kısmına gelirsek, cinsellikte utanmayı ortadan kaldıracaksınız. Özgürlük söz konusu olmalı. Sevginizle, fantazilerinizle eşinize yaklaşacaksınız. Sıcak bir kadın en soğuk erkeği bile çözebilir. Peki ya gönül derseniz... Saygı derim, saygıyla yaklaşacaksınız. Ona değerli olduğunu hissettireceksiniz. Önüne tabağı atar gibi masaya koymayacaksınız. Her şeyde özen olacak. Evlilik hiçbir konuda özensizliği kaldırmaz. Özenle hazırlanan bir masayı düşünün... İnsan onu yemek yiyerek bozmak bile istemeyebilir. Bütün bu saydıklarımı yapmak eşinizinden aynı şekilde cevap alabilmenizle mümkün olur. O cevabı alamazsanız bir iki üç dört derken sonunda siz içinize geri kaçarsınız, orada kendinizi saklı tutarak içiniz başka dışınız başka yaşar gidersiniz. Bu da acınası bir durumdur.


Evet sevgili kızım "Aşk, sevgi ne?" derseniz artık o her şeyi affeder mi bilemem ama siz eşinizi affetmelisiniz. Niye bir kadın için yuvanızı bozacaksınız? Eşinizin dediği gibi sizden ayrılmak isteseydi bunu size söylerdi. İki senedir görüşüyorlarmış. Tabii ki o kadınla sohbet etmiyorlardı. Ne kadar iyi niyetle düşünüyorsunuz ama açın gözlerinizi, beraberlikleri cinsellik içindi, burası kesin. Bu sizi sarsıyordur ama geçecek, bu duruma alışacaksınız, bunu aklınızda sürekli tutmaya devam ederseniz size ve evliliğinize hiçbir faydası olmaz. Bunu bilerek adımlarınızı atmanızı öneririm. Unutmaya bakacaksınız. Sil baştan başlayacaksınız, eşiniz de unutturma gayretleri içindeyse bunu olumlu karşılayarak ona güzel bakacaksınız yoksa gün be gün bu durum sizi eşinizden uzaklaştırır, aranıza bile isteye duvar örersiniz. Ve Gülten Akın'ın söylemiş olduğu gibi kaçamak yaşanan ilişkiler yitip biter, asıl olan eşlerdir. Bunun bilinciyle kendinize inanın, güvenin ve içinizde saklı tuttuğunuz o sıcacık bir kadını ortaya çıkarın yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.