Eşim mesajlarımı okudu...
Merhabalar Yeşim Hanım, umarım bu yazdıklarımı görür bir yol gösterirsiniz. 10 yıldır evliyim ve eşimi çok seviyorum. Ben ona karşı ne kadar ilgiliysem o da bana karşı o kadar soğuk, sevgisini belli ettirmez ama sevdiğini bilirim. Hemen konuya girmek istiyorum 2 ay önce 14 yıllık bir arkadaşımla 2-3 günlük süren özel bir sohbetim oldu ve eşim mesajları okudu. Özel derken seni seviyorum falan değil sadece kısa şiirleri bana atıyordu ben de değerlendiriyordum ama yazdığı şiirler yavaş yavaş bana dönmeye başladı, söyleten sensin gibi şeyler yazmaya başladı bu son gün oldu ve eşim geçmiş mesajlar silindiği için onu aldattığımı düşünüyor. Duygusal olarak asla bir şey hissetmedim ama yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum. Şu an aramız çok bozuk ve benden tiksiniyor benimle sevişebilmek için alkol alıyor yani ayık kafayla sevişemiyor. 6 yaşında bir oğlumuz var ve ben eşimin bana nefret dolu gözlerle bakmasına daha fazla dayanamıyorum hiçbir çıkış yolu göremiyorum. Hatta birkaç kez kendime zarar vermeyi düşündüm ama oğlumun varlığıyla vazgeçtim. Bu durumu kimseye anlatamıyorum ve boğuluyorum. Lütfen ne yapmam gerektiğini, nasıl davranmam gerektiğini söyleyin.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Merhabalar sevgili okurlarım;
Eşler birbirleriyle bir bütünü oluşturmak için evlenip bir araya geldiklerinde tüm yapılması gerekenleri ya ihmallerle ya da unutup önemsemeyerek eşlerini kendi hallerine bırakabiliyor. “Sen anla işte seviyorum ki evlendim” modunda ilişkiler yaşayabiliyorlar. Bunlar eskiden yaşandığında “eşim”, “kocam” diyerek üzeri sevgiyle, sabırla, umutla örtülürdü çünkü sevmek, evlenmek ibadet gibi kutsal sayılırdı… Ancak günümüzde sevgi kutsallığını yitirdi, yaşamak hakkı kutsallaştı. İstekler, arzular kutsallaştı. Hal böyle olunca her yaşanan, hissedilen eksiklik evliliğin kapısında bir gıcırtıya neden olabiliyor. Kapı gıcırdaya gıcırdaya çeşitli yollarla; iş çevresi, sosyal medya, eski sevgililer vs.’lerle aralanıp o aralanan kapıdan eksik hissettiklerinin dürtüsüyle süzülünebiliyor.
Hiç hoş gelmese de aldatmak günümüzün çeşitli nedenlerle yaşanan yaşanması dahada devam edecek bir gerçeği. Birçok insan sevmek, sevilmek, gezmek, eğlenmek, giymek kısacası yaşamak benim de hakkım diyerek hayata bakmaya başladığından aldatmak adeta normal bir durum gibi kanıksanmaya başladı. Peki, aldatılmak nasıl önlenir? Evlilik ya da birini sevmek sorumluluk almak demektir, onunla ilgili sorumluluklarınızı unutmayacaksınız, ruhsal bedensel olarak eksik bırakmayacaksınız yani sevginizi bir çiçek gibi, bir bebek gibi ilgiyle besleyecek özeninizi kaybetmeyeceksiniz. Evlenmiş birinin artık şımartılmaya, özene ihtiyacı yokmuş diye düşünmek, bu düşünceyle rastgele davranmak günümüzde kendinizi karşındakinin insafına bırakmaktır. Artık bambaşka bir devirde olduğumuz gerçeğini kabul etmek zorundayız.
Eşler birbirlerini ihmal ediyorlarsa yaşayacaklarından kaçışı yok gibi çünkü birileri böylesi eksik bırakılmış kadınları tuzağına düşürmek için güzel sevgi sözcükleriyle, şiirlerle, şarkılarla pusuda bekliyor. Siz de sevgili kızım böylesi bir tuzağa bile isteye düşmüşsünüz. İletişim içinde olduğunuz kişiye siz fırsat vermişsiniz. Bu fırsatı verince ya ne bekliyordunuz? Bir kadın ve bir erkek eninde sonunda birinden biri çark edecekti… O da bakın hemen şiirlerini size yöneltmeye başlamış ya eşinize yakalanmasaydınız bu hoş sohbetiniz böyle sürmeyecek miydi? Size şiirler yöneltilmeye başladığını fark ettiğiniz gibi noktayı koyabilirdiniz ama koymamalışsınız demek ki hoşunuza gidiyordu.
Bir yalnış bütün doğruları bildiğiniz üzere götürüyor. 10 senedir verdiğiniz emek yandı, bitti, kül oldu… Kendinizi yeniden ispat etmeniz gerektiğinin farkında olmalısınız. Bahanelerin arkasından çıkarak hatanızla yüzleşeceksiniz. Eşim soğuk biri demişsiniz bazen o soğuk dediğimiz kişiler davranışlarıyla konuşurlar sevgili okurlar… İnsan birini sevince sevgisini duymak istiyor anlıyorum ama davranışlarla da insanlar konuşmadan sevdiklerini söyleyebiliyorlar, duymak istiyorsanız tabii… Eşinizin işten eve koşa koşa gelmesi, sizi düşünerek ekmek alırken bir tane çikolata alması, bu senin için demesi, koltukta uyuya kalınca üzerinizi örtmesi hep kişinin sevgisini konuşturmaktır. Eşinizden bu sevgi sözcüklerini duymuş olmalısınız. O konuşmuyordu ama muhakkak bunları yapan bir adamdı ve şimdi eşiniz size nefret dolu gözlerle bakıyor… Bu çok normal; kırgın, kızgın, kendini eksik, yetersiz hissediyor. Başka bir erkek girdi hayatına diye kendini eleştiriyor için için eşiniz kanıyordur.
Siz eşinizin bu hallerine karşı sabır göstereceksiniz çünkü bazı yaşananlar ancak sabırla sükunetle aşılabilir. İnsana iyi gelecek ilaç böyle durumlarda zamandır. Zamanla ilişkinizi olabildiğince toparlayacaksınızdır. Yıkılmış bir binadan yeniden ev inşa etmek gibi düşünün eskisi gibi güzel bir ev olamayacaktır ama yine de evliliğiniz yürür. Daha fazlası için daha da zaman ve çaba gerekir. Bu gerçeğin farkındalığıyla eşinize empatiyle yaklaşın, ben yaşamış olsaydım neler hissederdim diyerek adımlarınızı özenle atın. Her şeyinizle hep açık olun, hiçbir şeyinizi saklamamaya çalışın. Siz açık, net oldukça o da zaman içinde evliliğine yeniden ümit besleyecektir. Şimdi içki içerek size yaklaşması öyle birlikte olması unutmak istemesinden kaynaklı davranışlar. İçkiyle ruhundaki, aklındaki yaşananların üstünü örterek size yaklaşıyor. Bu da onun kendini aşma şekli olmalı. Kalbinizde gerçekten sevgi varsa o sevgiyle ve gayretle eşinizle sorunlarınızı zamanla aşacaksınızdır ama derinde bir yara izini silmek isteseniz de o iz ille kalacaktır. Şansınız aile olarak açık olsun diliyorum.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR