Hayat bana çok zor geliyor

Yeşim Hanım merhaba, uzun zamandır yazılarınızı okuyor ve takip ediyorum. Hayretle insanların neler yaşadığına şaşırıyordum. Bir gün benim de başıma geleceğini hiç hesap edememişim. Bana da yardımcı olursanız çok sevinirim bu şekilde güvensiz yaşamak gerçekten zor… 41 yaşındayım, eşimle 22 senelik evliyim 2 tane yetişkin oğlum var; biri mimarlık okuyor diğeri de bu sene sınavlara girecek Allahın izniyle. Yaşadıklarım çok ağır geliyor çocuklarım için mücadele etmeye gayret gösteriyorum ama olmuyor. Yaklaşık 7 ay önce eşimin beni günü birlik ilişkilerle aldattığını öğrendim; otellerde para karşılığında bizlerden keserek kadınlarla iğrenç bir şekilde yazışarak görüntülü sohbetler ederek... Babacığımdan kalan biraz param vardı, bizim aramızda maddiyat hiç söz konusu olmadığı için onda duruyordu yemiş bitirmiş kadınlarla kızlarla. Yakaladım ben bunu, tavrında inanılmaz değişikler vardı gece eve gelmemeleri, telefonuna şifreler koymalar, eve gelince internetini kapatmalar... Mesaideyim, çalışıyorum diyordu hep. Beni aptal yerine koymasına mı paramızın gitmesine mi enayiliğime mi yanayım? Kendime çok kızıyorum nasıl bu kadar kör olmuşum ben diye. Yani size anlatamam iğrençlikle dolu yaşadığı ilişkileri. Mahkemeye verdim, uzaklaştırma çıkardım falan ama yalvarmalar başladı tabii. Bir süre almadım eve, bir trafik kazası yapınca oğlumu arayıp bir şekilde eve geldi. Şu an çözmüş gibiyiz, ben mahkemeyi geri çektim fakat bu adama güvenmiyorum, soğudum, her şeyinden şüphe duyar oldum. Hayat bana çok zor geliyor. Aslında çalışıyorum da kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum fakat çocukların okulları var, ben onların her ihtiyacını karşılayamam ne yapacağım, nasıl böyle devam edeceğim bilemiyorum. Lütfen bana da birkaç cümle yazıp akıl verin... Şimdiden teşekkür ederim.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurum, ben de herkes gibi koronada kim eşini aldatır ki diye düşünüyordum. Sizin mailinizi okuyunca koronada bile mi dedim. İnsan hiç mi korkmaz? Ucunda ölüm var ama Türk milletinin malum zihniyeti bana bir şey olmaz düşüncesi insanın ruhuna hâkimse her hâlükârda aldatma yaşanabilir demek. Sizin durumunuz ne yazık ki aldatılmanın ötesinde bir durum olmuş. Siz sadece aldatılmamışsınız; babanızdan size kalan parayla aldatılmış olmanız çok yıkıcı olmuş. Bu affedilecek gibi değil. Size hak vermemek imkânsız. Büyük saygısızlık hatta terbiyesizlik. Hangi birini affedeceksiniz? İnsan çok zorlanır, affederim sanır. Birini affetmeye çalışsa “benim paramla beni aldattın”ın öfkesi sizi yeniden başa sardırır. Çünkü aldatıldıktan sonra insan aynı kalamaz. Buna imkân yok. İnsan sadece güven kaybı yaşamaz, sevgi de kaybolur. O büyük sevgi sabun gibi eriyip yitip gider. Kalan sadece yılların alışkanlığı olur. O alışkanlıkla cebelleşir insan.

Kadınlar aslında eşlerindeki değişiklikleri anlamak istemezler çünkü eşlerine öyle güvenir, inanırlar ki benim eşim beni aldatmaz düşüncesinin etkisinden çıkamadıklarından bu değişiklere bir anlam yükleyemezler. Oysa erkek aldatırken resmen davranışlarıyla ben aldatıyorum der. Mesela artık eşiyle pek ilgilenmez, ilgisi yüzeysel üstün körü olur. Birçok şeyi önemsememeye başlar. Eşiyle eskisi gibi vakit geçirmez. Sizin eşiniz gibi telefonlarına ya şifre koyar ya yanından hiç ayırmaz. Yalan söylemeye başlar; işleri çıkar, toplantıları olur, iş seyahatleri olur vs. Aldatma ortaya çıktığında ise asla kabul etmemeye çalışırlar. Kesin deliller olsa bile inkâr yoluna giderler. Size çocukların üzerine yemin bile edebilirler. Onu terk ederseniz korkusuyla intihar edeceklerini söylerler. Yani eninde sonunda eşlerini barışmaya ikna ederler. Kadında ilk kıskançlık sonra kızgınlık içinden geçerken ayrılmayı düşünebilir ama kolay kolay gerçekleştirmez. Ayrılmak için çok daha fazla sebebe ihtiyacı vardır. Kızgındır, öfkelidir, gururu kırılmıştır ama yılların alışkanlığı, sevgisinden kopup gitmek hemen olmaz. Bazen hiçbir zaman olmaz ama bu aldatmak bazı evliliklerde boşanmaya eş kendini affettirmek yolunda düzgün davranışlar içinde olmazsa kapıyı aralar ve kadın eninde sonunda o kapıdan çıkar gider çünkü aldatılmak kadının kolay hazmedebileceği bir durum değildir. Çünkü aldatılmak zaten kötü giden evlilik için evliliğini sorgulama ben neden çekeceğim düşüncesinin kadının yolunu açmasıdır. Kısacası aldatılan kadın ya hazmedemez ya da hazmetmesi çok zaman alır.

Size dönersek ne yapmalıyım diye sormuşsunuz. 41 yaşındasınız, çalışıyorsunuz ve eğitim hayatı süren iki çocuğunuz var. İşte bu iki okuyan çocuğunuz için ayrılığı en azından çocuklarınız eğitimlerini bitirene kadar rafa kaldırmalısınız. Boşanmanın rafta olduğu süreç sizin için eşinize yeniden bir şans verme zamanı olsun. Bu süreçte onun kendini affettirmek için çabalarını görürseniz bu evliliğe devam edin eğer eşiniz çaba göstermezse nasılsa affetti diyerek sizinle çocuklarınızla boş vermiş bir ilişki içindeyse raftaki boşanmayı aşağıya indirerek işleme koyabilirsiniz. Anne olmak kadının birçok konuda adım atmasına engeldir. Düşünmek zorundadır. Bir anne, iki erkek çocuğuyla baş etmekte zorlanır. Çocuklarınız delikanlılık dönemindeler bu dönem tehlikeli bir dönem. Türkiye eski Türkiye değil. İnsanlar eskisi gibi iyi değil. Uyuşturucu alışkanlıkları had safhada, yanlış arkadaşlıklara yönelebilirler. Sizin onları sokacağınız bu karışık dönem o yüzden onlar adına tehlikeli olabilir. Yalnız başınıza bu sorumluluğun altına girmeyin. Sakinliğinizi koruyarak duygularınızla değil aklınızla hareket etmeye çalışmalısınız. “Eğer istediğiniz şeyler için fedakârlık etmezseniz istediğiniz şeyleri feda edersiniz” diye bir söz okudum. Siz kızgınlığınıza, kırgınlığınıza çocuklarınızı feda etmemelisiniz. Yaşananları yaşayacak olacaklarınızla beraber yarınlara bırakın. Zaman bazen insanın en güzel en doğru cevabı bulmasına yardım eder. Yani sorunuza bakınca görüyoruz ki sevgili okurum, herkesin yaşattığı kendisinin sınavı olur. Bu da aslında eşinizin sınavı diye düşünüyorum. Kadınlar güçlü sevgili okurum, eminim sizde çok güçlüsünüz. Kendinize güvenin, yaşamaya daha bir kendinize inanarak, güvenerek, inadına yeniden sarılın derim.

Sevgiler sevgili okurlarıma...