Önemli olan kalp değil mi?

Merhaba Yeşim Hanım, sevgilimle 2 buçuk yıldır bir ilişkimiz var ve evlenmek istiyoruz. Ben açık biriyim. Sevgilimin ailesi kapanmamı istiyorlar. Sevgilim de “Kapanmanı istiyorum. Seni açık olarak alırsam çevremiz bize ne gözle bakar?” dedi. Ailelerin tanışacağı zaman bana saygıdan başımı örtmemi söylediler. Tanışmayı iptal ettik. Ben onu çok seviyorum. “Düğünümüz olana kadar kapanacaksın yoksa bu evlilik olmaz ve ilişkimiz biter” dedi. Ben içimden geldiğinde kapanmak istediğimi belirttim. “İçinden gelmesini mi bekleyeceğiz?” dendi. “Senden kötü bir şey istemiyoruz. Neden bu kadar diretiyorsun?” dendi. Allah istediği için kapanmak isterim ben ama şu an içimden gelmiyor. Onların çevresi ne der diye kapanmak ne kadar doğru? Dinde baskı ve zorlama yok ama farkında değiller ve bana baskı yapıyorlar. Ailesinin ortamında kıyafetime dikkat edeceğimi belirttim. Nerde nasıl giyinmem gerektiğini bilen biriyim ama babası imam ve annesi de hoca. “Çevremiz bize ne gözle bakar?” dediler. Ben içimden gelmediğinde sevdiğim adam ve ailesi istediği için kapansam mutlu olamam ki. Bunun bilincindeyim. Onlara şunu da söyledim o ortama girdiğimde içimden gelebilir ve kapanabilirim. Bana zaman tanınmıyor. “Günaha giremeyiz” diyorlar. Ben ne yapmalıyım Yeşim Hanım? Lütfen bana yardım edin. O kadar çaresizim ki… Açık veya kapalılık fark etmez önemli olan kalp değil mi? Dinimizde zorlama yok. Neden zorlama yapılıyor? “Sevdiğin insan için bunu mu yapamıyorsun?” diyorlar. Allah için bunu yapmam lazım içimden geldiğinde ve kendimi hazır hissettiğimde. Ben ne yapmalıyım lütfen yardım edin.

Yeşim Tijen'in cevabı:

Geçen seneydi sanıyorum kaç senedir komşumuz olan Perihan ablayla annemin mutfağında çaylarımızı yudumlarken bir yandan da sohbet ediyoruz. Laf lafı açtı taaa başörtüsüne kadar geldi. Karşı dairede oturan Perihan abla altmışlı yaşlarda, pembe yanaklı, yaşının güzel kadını... Başörtüsünden bile belli olan bir güzelliği var. Hem yüzünde hem huyunda hem komşuluğunda güzellik olan bir kadın. Annemin apartmanına iyiler apartmanı diyebiliriz. Komşular iyilikte adeta yarışırlar o derece… O gün Perihan abla ilk defa kapanmasından bahsetti. Eşiyle evlendiği zaman açıkmış sonra bir gün kendi kendine kapanmaya karar vermiş eşi kapanmasını hiç istememiş. “Nerden çıkmış bu başörtüsü? Olmaz” demiş ama istek içine düşünce ta kalbinden seslenişler gelince hiç eşini takmamış. Direnç göstermiş, karalıymış. Eşi eşarbını çekip başını açmaya çalışırmış o başına tekrar takarmış. Surat asmalarını, ondan utanmalarını hep hoş görmüş. İçten içe sinirlense de sabır göstermiş en sonunda eşi bakmış baş edemiyor başörtüsünü istemeye istemeye de olsa kabullenmiş. Şimdilerde eşinin başörtüsünü açan adam Perihan ablayla namaz kılıyor, dua okuyor ve bu durumdan çok hoşnutmuş. Bunları anlatırken Perihan abla gülüyordu. Oysa onu dinlerken ben şaşırmıştım çünkü karı koca o kadar dinine bağlılardı ki hiç böyle bir mücadele verdiklerini tahayyül etmemiştim. Bunun yanı sıra açık olup kapanan ve sonra tekrar açılan tekrar kapanan sonra tekrar açılan kadınlar gördüm ve anladım ki kapanmak için insanın kendi içine dosdoğru bakması, kapanmayı gerçekten istiyor mu bundan emin olması, ufacık bir acaba varsa hiç yeltenmemesi lazım. Kafa karışıklıklarının, etkilenmelerinin, bunalımlarının ardından değil içsel sorgulamalarının ardından kalben de istiyorsa, hazırsa bu isteği ete kemiğe büründürmek çocuk oyuncağına döndürmemek lazım. İnsan bir şeyi ya ister ya istemez gel gitler din söz konusu olduğunda yakışık almıyor. Sanırım biz kullar Allah kadar hoş görülü değiliz. Netlik istiyoruz.

Sevgili kızım size de net olmanızı tavsiye ederim. Eşarbı tak çıkar hoş bir imaj değil. İçinizden gelmiyorsa baskıyla, zorlamayla eşarp takılmaz. Takarsanız eğreti durur kendinizi huzursuz hissedersiniz. Taşıması ağır gelir mutsuz olursunuz çünkü farklı bir aile yapısından geliyorsunuz. Herkesin dini yaşayışı farklı ahlaken de farklı olduğu gibi. Kişiler yaşamlarında genelde ailesinde ne gördülerse onu uygularlar. Farklılık gösterenler nadiren oluyor. O nedenle sevgiliniz sizden başörtüsü takmanızı beklemekle kendince haklı. Sizin takmamayı istemenizin haklı olduğu gibi ama o istek eşarpla kalmayacaktır. Din konusunda olabildiğince uyum sağlamanız dini vecibeleri yerine getirmeniz beklenecek o yüzden çok iyi hesap yapmalısınız. “Ben bunları yapacak kadar bu evliliği istiyor muyum?” diye içsel bir sorgulama içine girmelisiniz. Sonra başınız ağrıyacağına şimdi başınızı ağrıtın. Sevdiğiniz birini kaybetmek mi yoksa yaşam tarzınızdan faklı bir yaşamın içine girmek mi size ağır gelecek? Sezgileriniz vücudunuzun bu sorulara verdiği tepkiler size yol gösterici olacaktır. Çeşitli nedenlerle kendinizi kandırmaya çalışsanız bile bedeniniz ruhunuz size gerçeği sözle değil verdiği tepkilerle dile getirecektir. Kendinizi gözlemleyin. “Kapanacak kadar sevgilimle evlenmeyi istiyor muyum?” diye kendinize sorun. Bugün eşarbı takayım ayrılmaktansa dersiniz yarın taktığınız eşarptan rahatsızlık duyarsınız, çıkarmanın savaşına girersiniz, huzursuzluklar kavgalar içinde kalakalırsınız. Bu kararı kendinize inanarak vermelisiniz başkasının vaatlerine inanarak vermemelisiniz. Sonradan açılırsın demek sizi kandırmaktır. Dinde zorlama yok denilse de böylesi durumlarda zorlama var yavrum. İçten dıştan dolaylı çeşitli şekillerde zorlamalar yaşayacağınızı bilin isterim. Kapanmak istemiyorsanız ayrılmanızı öneririm sevgiliniz sizin için hayatını değiştirmeyi kabul eder miydi? Siz onun için olmak istemediğiniz birine dönüşeceksiniz. Kapanmak bir erkeği sevmekle yapılacak bir hareket değil. Yaradanın kapanın diye emrettiğine inanmakla gerçekleşebilir. En doğru kararı vermeniz dileğiyle…

Sevgiler sevgili okurlarıma…