Buluştuğumuz gün beni kaçırıp...

Merhaba Yeşim Hanım,

O kadar çok okuduğum, kendimi bulduğum yazılarınız oldu ki hep yazmak isteyip çekindim. Kendime anlatamadıklarımı bir başkasına anlatmaktan çekindim. 23 yaşındayım. 2016 yılında sevmekten güvenmekten korkup insanlardan kaçarken biri çıktı karşıma, kaçmak istedikçe yakalandığım biri. O kadar çok, o kadar güzel sevdim ki ne ona ne kendime itiraf edebiliyordum sevgimin büyüklüğünü. Bir sene boyunca her şey çok normaldi, öyle mutluydum ki ben onunla. Kendimden çok ona güvenirdim, onun varlığına. Sonra üniversiteyi kazandım ve her şey bambaşka bir hal aldı. Her geçen gün hiçbir şey yapmadığım halde değiştiğimi iddia etmesi, mesafeleri fazla bulması büyüyen kavgalar beraberinde ayrılığı getirdi. Birkaç defa bitirdik ama ayrıyken daha çok konuşup yapamadığımızı fark ettik, hep dönüp birbirimize sarıldık. En son ayrılık sonrası barıştığımızda bir kısa ayrılık süresince başkasıyla görüştüğünü öğrendim. Bu kez bitirmekte kararlıydım ve bitirdim. Memlekete geldiğinde 'seninle son kez görüşmek istiyorum o zaman da bana inanmazsan bitsin' dedi. Geldim ve görüştüm 2018’de. Buluştuğumuz gün beni kaçırıp bir yere kapattı, telefonu, hattı her şeyi aldı elimden, önüme bir silah koydu 'buradan çıkamazsın' dedi. Bir gece boyunca o korkuyla sabahı zor ettim. Ne kadar ağlasam yalvarsam da çıkarmadı beni ordan. Annem, babam çoktan jandarmaya gidip kayıp olduğumu bildirmiş. Bana herhangi bir cinsel zarar vermedi, mesafelerin bizi bitirdiğini, çok sevdiğini, evlenmek için yaptığını söyledi. Beni kapattığı yerden çıkabilmek için evlenmeyi kabul ettiğimi söyledim. Jandarmaya götürüp kendim kaçtın diyeceksin dedi. Çok seviyordum ama yapamadım aileme sırtımı dönemezdim. Bana bu korkuyu yaşatan insanın elinden tutamazdım. Şikayetçi oldum, ailem gelip beni teslim aldı, hepsi perişan bir şekilde beni görünce ayaklarımın önüne bayılıp kaldı. Tanıdıklar, hakimler, savcılar, delil yok edilmesi derken ceza almadan “kamuda kovuşturmaya yer verilmemiştir” diye karar çıktı. Bana bunları yaşatmasına rağmen ceza almamasına sevindim. Olayın üstünden 3 ay geçti ve yaşadığım olaydan dolayı travma sonrası stres bozukluğu ve nöbet tanısı alarak psikolojik tedaviye ilaca başladım. Bir buçuk sene destek aldım. Bir buçuk sene boyunca hayatına bir başkasını almasına rağmen hep bana yazdı, aradı, ağladı, yalvardı. Utanıyorum bunu söylemeye ama hala çok seviyordum bana, aileme bunları yaşatan adamı. Bir gün korkularımı yenip buluştum. Görüşmeye başladık, yeniden inanıp güvendim. Bana ailen karşı gelir, seni bana vermezler, kaçalım dedi. Ailemin arkamda duracağımı söylememe rağmen zorladı ama ikna olmadım. Bir hafta içinde iki ay önce görüştüğü bir kızı istemeye gitti; söz, nişan her şey bir haftada oldu. Yüreğimdeki acının tarifi yoktu. Her şeyi inat uğruna yaptığını söyledi ve nişandan bir gün sonra yanıma geldi. En kısa zamanda bütün her şeyi düzelteceğini söyledi ve nişanlıyken benimle görüşmeye devam etti. Her gün buluşur hale geldi. Ailesi öğrendiğinde arayıp beni tehdit etti, beni istemediklerini söyledi. Sevgisi öyle ağırdı ki bitirmek istedikçe olmadı, inat uğruna yaptı dedim, gözyaşları sahte olamaz dedim. Sonra bana yine bizim tek yolumuz kaçmak dedi, yine kabul etmedim. Düğün tarihi aldıklarını öğrendim. Bana seni seviyorum dediği gün düğün salonunu tutulmuştu. Öğrenip aradığımda nikah masasına oturana kadar umut var kaçalım buradan dedi. Kendimi toparlayamıyorum ve her seferinde sevgisine inanıyorum. Sevmese gözyaşı dökemez benim için o kadar yol gelmez diyorum. Ama yapamam kaçamam. Ben ne yapmam gerektiğini, güvenip güvenmemem gerektiğini bilmiyorum, çok utanıyorum ama nişanlı bile olsa ben onu çok seviyorum. Gözyaşım dinmiyor, acıdan kıvranıyorum. Çözüm yolum yok, ikimiz de çok çaresiziz, bir yola girdi ve dönemiyor, sadece sen kaçarsan düzelir diyor. Ben ne yapacağım Yeşim abla? Bir yol göster bana ne olur...


Yeşim Tijen’in cevabı:

Dışarda yağmur ve soğuk var, ben evimde yarınki yazımı hazırlıyorum, çayımı demledim birazdan çayımı yudumlayacağım, sıcacık... Sizlere cevaplarımı hazırlarken genelde müzik dinliyorum demiştim ya birçok kez, bugün de öyle yapıyorum sevgili okurlar. Şimdi severek ayrılalım adlı şarkı çalıyor radyo Alaturka’da. Nasıl da güzel söylüyor Belkıs Özener, mest oldum. Müzik ruhuma da yazılarıma da ilaç.


Bazen seven sevdiğine “Bırakma ellerimi, bırakma beni, gel kaçalım” dese de yaşanan, hissedilen duyguların bitmesi gerekir yavrum. Neden mi? Ne gidilecek yer ne varılacak yol kalmamıştır da ondan. Düşüncesizce eylemleriyle bütün yollar ikiniz için kapanmış. Sakın duygularınıza yenilip de kapalı kapıları aralamaya çalışmayın. Bazen yaşananlar kaderin eline bırakılmalıdır.


Kaçmak, genç kızlar için pişmanlıktır yavrum. Ömrü hayatınızda bir kere yaşayacağınız bir güzelliği, alalade bir şekilde yaşayarak evlenmenin en kestirme yoludur kaçarak evlenmek. Sonradan utanacağınız, mahcup olacağınız bir durumdur. Söylemesi benden kaçıp kaçmamak sizden, ama sanmıyorum kaçmazsınız siz, akıllı bir genç kız vardı yazdıklarınızda. Sadece aklınız karışmış o kadar. O da olur, bu kadar gözyaşına, dayatmaya insan şaşırabilir. Şimdi söyleyin bana yavrum kaçmak neyi çözecek? Birlikte olmanın bir yolu olsa da, çözüldü sanırken dolanacağınız bir düğüm atmaktır kaçmak. Siz kaçıp gidince geride bıraktıklarınızın durumu ne olacak? Anneniz, babanız, aileniz, onun ailesi, nişanlısı, onları düşünün. Düşünün yavrum, siz kaçıp gittikten sonra arkanızdan neler yaşanacak? Ailenizin başını yere eğeceksiniz. İnsan içine çıkmaya, onlara cevap vermeye utanacaklar. Başları önlerinde kalacaklar. Anne babaların çocuklarını büyütünce onlarla ilgili hevesleri olur, düğünlerini görmek gibi. Bu kaçışla sizinle ilgili heveslerini kursaklarında bırakacaksınız. Bence çok çok önemli olan, genç kızların en büyük hayali o bembeyaz gelinlikle salınamayacak, o günün yıldızı olamayacaksınız. Bir daha yıldız olma ihtimali yok. Diğer yandan hiçbir şeyden haberi olmayan bir genç kızın dünyası yıkılacak, ahını alacaksınız. Gencin ailesi tavrını size zaten belli etmiş. Buradan nereye varacağınız gözükürken kanı deli deli akan bu gencin aklıyla hareket etmeyin yavrum. O kendinden başka kimseyi düşünmüyor. Sizi seviyor belki ama sadece kendini düşünüyor. Deli kanlı denir ya kanı çok deli akan bir genç olmalı. Aklına estiği gibi davranıyor ve buna hala devam ediyor. Geldiğiniz noktaya bakarsak başka ne söylenebilir? Diğer yandan siz akıllı bir genç kızsınız. Yaşadıklarınız karşısındaki tutumunuzu sevdim. Kendine, ailesine sahip bir genç kız olmak sizi kendinizle gururlandırmalı yavrum. Onca harekete, gözyaşına, dökülen dillere yenilmemişsiniz. Bunlar takdiri hak ediyor. Hiçbir erkek için doğru yol varken eğri yoldan gitmeye değmez yavrum sonra sıkıntısını siz çekeceksiniz. Beraberliğinizin yolunu sevdiğiniz genç yanlış tutumlarıyla çizmiş, siz kaçarak düzeltemezsiniz. Kaçmanın sonrasında yaşayacaklarınızı da düşünmek zorundasınız. Herhangi bir sorununuzda kendim ettim kendim buldum diyerek sessizce çekmek zorunda kalacaksınız.


Bu yaşadıklarınızla bir daha artık sevmeyeceğinizi sansanız da yine seveceksiniz yavrum. Hayatınız bu sevdiğiniz gencin evlenmesine göz yummanızla bitmeyecek. Başınız dik, gururla hayatınızda yol alacaksınız. Sizin gibi akıllı bir genç kızı yine çok sevecek birileri olacaktır. Zaman her şeye ilaçtır yavrum. Yaranızın sızıları siz kendiniz yönettikçe azalacak, en sonunda da geçecek, dayanacaksınız. Kimsenin hayatınızdan gitmesiyle hayatınızın sona ermediğini göreceksiniz. Bu noktaya varmak için kendinizi ilgi alanlarınıza giren uğraşlarla meşgul edin yavrum, arkadaşlarınızla daha çok bir arada olun, onu sosyal medyada araştırıp görmeye çalışmayın. Bu sayfayı tamamen kapatmak zorundasınız. Çok gençsiniz, ümitlerinize, hayallerinize tutunarak yaşamınıza odaklanırsanız daha kolay atlatacaksınız. Hadi şimdi benim güzel kızım, yapması gerekenleri bir-bir yapsın ve o gencin yolundan çekilsin. Eminim Allah’ım sizin karşınıza daha çok seveceğiniz birini çıkaracaktır yavrum. Yarın gece yeni bir yıla gireceğiz hepimiz. Hepimize umut olsun yeni yıl, yaralarımıza ilaç olsun. Sevgili okurlarım sizlere bana çeşitli yollarla ilettiğiniz güzel yorumlardan dolayı sonsuz teşekkür ediyorum. Sevgi, saygı içeren güzel sözlerinizle mutlu oluyorum. Bu kadının kalbi hep sizlerle, sizler bunu zaten hissediyor biliyorsunuz. Hepinizi seviyor; mutlu, huzurlu bir yeni yıl diliyorum.


Sevgiler sevgili okurlarım...


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ..
    CEVAPLA
  • Misafir Merhaba
    CEVAPLA
  • Misafir Yeşim hanım çok haklı. Seni şimdiden ruhi bunalımlara sokan bir insan sonrasında ne durumlara düşürmez ki. Kaçma kardeşim. Seni o şahsın ailesi de istemiyormuş. Kendi ailenin de bu duruma sıcak baktığını hiç düşünmüyorum. Daha gencecik pırıl pırılsın kimsenin seni karartmasına, karanlıklara atmasına izin verme. Yazdıklarına göre o şahıs senin sevgini hiç hakketmiyor. Çünkü inat uğruna nişan yapılmaz. Evlenilmez. Kendi fikrimi daha net ifade etmek isterim ki senin sevgin çok saf, çıkarsız ama o şahıs öyle değil. O şahsı tanımasam da yazdıklarından bu çıkıyor. Sakın kaçma kardeşim ailene...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.