Bana eski eşinin adıyla sesleniyor...

Merhaba Yeşim hanım,

Bundan yaklaşık 2 sene önce Instagram'da evlenip, boşanmış biri ile tanıştım. İlk başta çok güzeldi, duygusaldı, hep aramamı isterdi, anlayışlıydı. Bana tanışmamızın ve konuşmamızın 3. gününde evlenme teklif etti. Ben tabii ki kabul etmedim ama ciddi düşünmesi hoşuma gitti. Sonra anneme açıkladım ,annem birçok hastalığı olan biri. Anlatınca dul olması, benden 7 yaş büyük olması ve annemi ilk gördüğünde 'yaşınız genç ama kendinize bakmamışsınız bu haliniz ne' diye eleştirmesi, annemin ona karşı hayır demesine sebep oldu. Ve annem bu adamı hiç ama hiç istemedi. Babam ben 16 yaşında öldü. Bu arada ilk görüşmemiz ben onun yanına gidince oldu, hep ben gittim 1 senede 60 kere buluştuysak bunun 3 defası o gelmiştir. Ve ben zor şartlarda çalışıyordum. Çoğu kez yalan söyleyerek yanına gidiyordum. O her defasında kavga, huzursuzluk çıkarıp beni sevmediğini istemediğini söylüyordu. Bana eski karısının adıyla sesleniyor, kıyaslamalar yapıyordu. Bir arada ayrıldık ama 15 günlük sonra haklı da olsam haksız da olsam ben arayıp, yumuşatıp özür diliyordum. Sonra benim başka bir şehre tayinim çıktı ve yine küstük. Ben bilmediğim bir şehre tek başıma gittim ve bana hiç destek olmadı. Ailesi ben her geldiğimde geliyordu, annesini seviyordum, babası da iyi bir insandı, bir zararları yoktu hatta niye bu kadar ailesine kötü davranıyordu bilmiyorum. Hep kızardım ta ki bu gitmelerimin birinde hamile kalana kadar. Tahlil sonucunu ona söyledim, havalara uçtu, sevincinden deliye döndü. Allah’ım ne şımartmalar ne şımartmalar, çiçek yollamalar, ailesine, arkadaşlarına söylemeler... Ben annem dahil, kimseye söyleyemedim. Söylesem sanki beni öldürecekler, sadece en yakın arkadaşıma 'ben hamileyim2 diyebildim. Ama bana yaptıkları hep aklıma geliyordu, eski karısını övmesi, kıyaslamaları, her şey bana yaptığı şimdiye kadar ki kötü davranışlar hep gözümün önündeydi. Bende altta kalmadım tabi çocuğu istemediğimi, aldırmak istediğimi söyledim. Bana bir sabah kalktı tam tamına 1 saat boyunca küfür etti. Ben kaldıramadım, ağlamaktan helak oldum. Onun olduğu şehre gelmemi, bana güvenmediğini söyledi. Ben gittiğimde evinde ailesi vardı ve beni ikna etmek için kendisi de izin alıp geldi. Çocuğu aldırma evlenelim dedi, ailem yok, apar topar evlenmeyi hiç içim almıyordu sanki biri içimi kemiriyordu ve ben ölüyordum. Annem beni, salça yapıp satarak okutmuştu sırf okuyup kendimi kurtarmam için. Şimdi sevdiğim adam bana ailenin haberi olmadan evlenelim sonra açıklarız diyordu ve ailesi de hem fikirdi. Kabul etmek zorunda kaldım, ertesi gün kontrole gittik ama bu sırada koyu renkli akıntım ve ağrım vardı. Çocuğu düşürdüğüm söylendi. Dünya başıma yıkıldı, çocuğu aldırdım, bana sahip çıkıyordu ama soğuktu. Dayısı bizi nikah günü almak için belediyeye götürdü. Nikah için para ödeyecektik, o “bu memlekette durumu olmayanlar nasıl evleniyor? bu kadar para verilir mi!” dedi. Ben surat asınca 'sen benimle evlenmek istemiyor musun?' diyip kağıtları aldı iptal etmek için gitti. Ben elinden aldım kağıtları sonra hole çıktık, beni omuzlarımdan itekleyerek üstüme yürüdü, sonra dayısı aşağı indirdi ve sigara içtiler. Ben nikah parasını ödedim ve yanlarına gittim, söylendi... İkisi de nikah olmasın dediler. Evine gittik; annesi, dayısı, yengesi, kendisi 7 saat boyunca istemediklerini, bu işin olmayacağını söyleyerek gecenin bir yarısı evden kovdular. Ben gitmedim. Sabah oldu benim doğum günümdü, 200 TL para verdi valizimi de elime, kendi arabasına bindi işine gitti. 3 ay ayrı kaldık. Bana aldıkları tıbbi düşük raporu iş yerinde yayılmış herkes öğrendi ve ben rezil oldum. En sonunda onu yalvar yakar ikna ettim evlenmeye, evlendik. Şu an çok daha fazla sıkıntım var. Balayından dönerken bana eski karısıyla yaptığı tatili anlatıyor, taklit yapıyor, sözde beni güldürmeye çalışıyordu. İlk ay hep tartışmayla geçti hatta ilk günden beni boşayacağını söyledi. Küsmeler, engellemeler her seferinde ben aradım, ben alttan aldım, özür diledim. 3. ay ise eşimin yanına tayin için başvurduk, ret geldi. İtiraz ettik ona da ret geldi. Bu sırada babası ve annesi sürekli beni arayıp nasıl dilekçe yazmam gerektiği ile ilgili bana 23 saat boyunca telefonla baskı yapıyorlardı. Sonra benim ailem, onun ailesi hep birlikte kavga ettik. 1,5 aydır eşim beni arayıp sormuyor. En son teyzem aramış ne yapmaya çalışıyorsunuz diye, benimle olmayacağını, boşanmak istediğini söylemiş. Şimdi Yeşim abla, bana bir şey söyle. Ben ne yapmalıyım? Beynim durdu benim, hem duygusal hem maddi yönden hırpalandım. Nefret ettim her şeyden. Söyle bana ne yapsın bu zavallı ben? Sevgiler...

Yeşim Tijen'in cevabı:

Benim yazılarımı okuduğunuzu yazmışsınız ama bu yazdıklarınıza bakılırsa beni anlamadan okumuşsunuz sevgili okurum. Yazılarımda genç kızların kendilerini hep değerli kılmalarını anlatmaya çalıştım ama siz kendinizi değersizleştirmişsiniz. Gencecik bir kız olarak hayaliniz kendinize böyle bir yaşam mı kurmaktı yavrum? Anneniz salça yaparak çocuklarını okutmuş, işte beni en çok etkileyen de burası oldu. Kolayı seçmemiş, biriyle evlenmemiş, sizlerin başında durmuş. Bravo annenize! Büyük kadın o. Evet, anneniz büyük kadın ama ya siz yavrum, annenizin büyüklüğüne yakışan hareketlerde bulunmuş musunuz? Ne yazık ki hayır. Bir anne salça yapıp satarak çocuklarını yaşama hazırlarken siz bu yapılan fedakarlıkları önemsemeyip rastgele bir yaşamı yaşamaya çalışmışsınız. Yazık o annenin emeklerine. Böyle mi olmalıydı? Olması gerekenler bunlar değil. Kendi ayaklarınızın üzerinde durmaya başladığınızda annenize fedakarlıklarının karşılığını sizlerin hayatıyla gururlandırarak verebilirdiniz. Annenizi, kendinizi daha ileriye götürmeliydiniz. Siz ne yapmışsınız, onu utandırmışsınız. Başını yere eğmişsiniz. Evlenmeden hamile kalmak ne demek? Bu hiç hoş değil bir genç kıza yakışmamış. Bunlar normal değil ve hala toplumun kabul etmediği durumlar. Siz çok normal olarak bahsetmişsiniz. Yazdıklarımdan hoşlanmayacaksınız ama ben bunları yazmakla yükümlüyüm. Biri sizin kulaklarınızı çekmeli ve ben bazen bunu elimde olmadan yapabiliyorum ama inanın bir anne yüreğiyle. Farz edin ki söylediklerim annenizin bir terliğiydi. Canınızı fazla yakmayacak ama düşündürecek. Burası Avrupa değil kızım orada bile evlenmeden hamile kalmak hoş karşılanmaz gerçekten aile olmayı başaranlarda. Sizin hiç size örnek teşkil edecek doğru arkadaşınız yok mu? Sizin yaşlarınızda arkadaş çok etken oluyor. Arkadaş seçimlerinize dikkat edin, doğru yoldan yürüyen arkadaşlarınız olsun. Bir genç kız, başı boş bir genç kız gibi davranırsa başına gelenler kaçınılmaz olur yavrum.

Sosyal paylaşım sitelerini tehlikeli ve gereksiz buluyorum. Gerçekten çok sakıncalı. Aklı olan oralardan uzak durur ya da bilinçle kullanır. Şunu da söylemeliyim. Sosyalleşmek sosyal medya ile olmuyor. Buralarda çok var oldukça anti sosyal oluyorsunuz. Üstelik başkalarının hayatlarını görüyor ve özeniyorsunuz. Burada gördüklerinizden etkilenip hayatınıza burun kıvırabiliyorsunuz. Gördüklerinizle kendi hayatlarınızdan uzaklaşarak başkalaşıyorsunuz. Oralar her şeyin sanal olduğu, gerçeğin cilalanarak fotoğraflandığı yerler. Kimse makyajsız ya da ağlarken fotoğrafını paylaşıyor mu? Buradan pay biçerek gördüklerinize bakın. Kimse kimseyi kandırmasın. Kimsenin hayatına heves edilmesin.

Sevgili kızım, bana yazdıklarınızı mailime yollamadan okudunuz mu? Aslında her şey açıkça gözüküyor. Siz iyi bir bir genç kız gibi değil de rahat bir genç kız gibi davranmışsınız. Sınırları olmayan bir genç kıza nasıl davranılırsa öyle davranılmasına da müsaade etmişsiniz. Aslında siz her yapılanı içinizde kabul etmeseniz de böyle rast gele yaşam tarzıyla instagramdan bir adamla arkadaşlık yapmaya başlayarak rahat hareketlerinizle buna siz izin vermişsiniz. Bir erkek instagramdan üç kez konuştuğu birine evlenme teklif ediyorsa bu adamın normal olmadığı zaten bellidir. Ya aklından zoru vardır ya da sizi ağına düşürmeye çalışıyordur. Tamam, hayır demişsiniz ama konuşmaya devam etmiş ve sürekli şehirler arası yol gidip onunla olmaya çalışırken o sizin yanınıza 3 defa zor gelmiş. İşinizi bile aksatmışsınız. Bu sorumsuzca bir davranış. İşiniz geleceğiniz, yarınlarınızı düşünmelisiniz. ileriye yönelik hedefler koymalısınız. Siz işinizi bile riske atmışsınız. Bunlar düşüncesizce hareketler. Düşünmeyi öğrenmeniz gerekiyor; bunu yaparsam bunun sonucunda ne olur gibi. Üstelik bu adam evlenmiş ayrılmış. Bir genç kız kendisi gibi bekar biriyle evlenmeli diye düşünürüm hep. Hadi buna da olur diyelim ama adamın normal bir şeyi yok ki. Sizi her yaptığıyla, sözüyle değersizleştirmiş, sahip çıkmamış. Sürekli eski eşini gündeme getirmiş, küfürler etmiş, vurmuş. Davranışlarıyla sözsel şiddete maruz kalmışsınız. Neyini sevdiniz? Size değer vermemesini, eziyet etmesini mi? Doğru dürüst evlenmemişsiniz bile. Bir genç kızın en çok istediği hayali, beklentisi, gelinliğiyle evinden, ailesinin onayıyla başı dik çıkabilmektir. Size bunları yaşatmamış, başınızı yere eğmiş bir adamla nereye varabilirsiniz? Bugünden daha kötüye varacağınız kesin. Sanmayın ki düzelecek, sizin yüzünüzü güldürecek. O her fırsatta size yine eski karısıyla olan evliliğini anlatacak, sizi üzecek ve siz gün be gün daha bir tükeneceksiniz. Evlilik kişiyi yok etmemeli, birbirlerine değer katmalı, birbirlerini yükseltmeliler. Size eşiniz ne katmış süründürmekten, rezilliklerden başka?

Yaşadıklarınızı görün yavrum, görün ve cesaretli olun. Böyle biriyle beraber olacak kadar cesaretlisiniz. Şimdi de ayrılıp kendinizi kurtarmak için gereken cesareti anneniz ve kendiniz için göstermelisiniz. Bir an önce aklınızı başınıza toplamanızı ve boşanmanızı öneriyorum. Bu adama yaptığınız harcamaları onun yerine annenize ve kendi geleceğinize yapın. Tabii ki çok gençsiniz yavrum, hatalar yapacaksınız ama mühim olan bunları görüp hatadan dönmek. Cesaretle bu kararı verin. Ben ki evlilikler için elinizden geleni yapın diyen biriyim; size bir an önce arkanıza bakmadan boşanın diyorum. Düşmüş olduğunuz bu çukurdan ancak boşanarak ve geriye hiç bakmadan hayatınıza sınırlar çizmeyi hedefler koymayı bilerek kurtulabilirsiniz. Beni dinleyeceksiniz değil mi? Bir dahaki mailiniz güzelleştirdiğiniz aklınız ve hayatınızla ilgili olsun, başardım diye yazın bana. Ben de sizin yazdıklarınızı sevinçle okuyacağı. ..

Sevgiler sevgili okurlarım...