"Sabahın köründe uyanıyor ve gidiyor"
Merhaba, ben kocamla görücü usulü evlendim 8 ay önce ama hala bir resmi nikâhımız yok. 8 aydır evlendiğimizden beri eve geldiği en erken saat gece yarısı bir gibi. Sabahın köründe uyanıyor ve gidiyor. Ben mutsuzum... Bir şey diyemiyorum, deyince hırpalıyor. Babama söylediğimde aileler toplanılırsa 2-3 komiklikler yapıp babamı kandırıyorlar. Beni hırpalıyor, bağırıyor, küfür ediyor ama ben bir şey diyemiyorum. Sizce ne yapmalıyım? Ayrıca dini nikahım düşmüş müdür acaba? Şimdiden teşekkür ederim.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Sizlere bir yazımda geçmişte tekrar yaşamak istediğim, güzel geçmiş olsa da çocukluğum bile yok demiştim. Bugünümden memnunum tabii ama şunu isterdim; yüzyıl kadar öncesinde Allah korkusunun, inancının olduğu insanların inanılır olduğu o günlerde yaşamış olmak beni mutlu ederdi. Yaşamak o zaman yaşamak olurdu herhâlde. Bir düşünün, size insanların sözünün senet olduğu günlerden bahsediyorum. O zamanlarda evlilikler de aslında bir söze veriliyordu. “Şu kadar altına aldım-verdim. Tamam.” Dini nikah o zamanlar da insanların kendilerine ve etraflarına duydukları saygı ve Allah korkusu nedeniyle kesinlikle yeterliydi ama günümüzde yeterli değil. Şimdilerde insanlardan korkulur olduğundan üstüne bir güç aranıyor. Bu da devletin gücü oluyor. Sizce de sadece bir aldım-verdim sözüyle evlenmek acizlik ya da çaresizlik değil midir? Allah insanlara size akıl vermiştim niye kullanmadınız demez mi? Dini nikah çok uzun yılardan beri artık o eski gücünü yitirdi. Günümüzde sadece manevi anlam ifade ediyor. Allah katında varlığı kabul gördüğüne inanılan toplumda artık yok hükmü taşıyan bir nikah şekli. Olmalı mıdır? Olmalıdır tabii ama tek başına değil, resmi nikâhla birlikte değer kazanır. Resmi nikahın olmadığı bir beraberlikte dini nikah toplumda yüz aklamaktır. Bir başka deyişle sadece dini nikahla evlenmek bir kandırmacadır. Kim kimi kandırıyor derseniz önce kendinizi, sonra başkalarını kandırdığınızı sanıyorsunuzdur. Anlamı budur. Bu şekilde bir beraberliğe neden razı geldiniz sevgili yavrum? Hiçbir hak iddia edemeyeceğiniz, her türlü haksızlığa, yanlışa açık bir seçim olmuş bu. Ailenizde fazla iyi niyetli insanlar olmalılar ya da hiç kötülüklerle karşılaşmamışlar. Kötülüklerden bir haberler ki bu şekilde kızlarını birine verebildiler. Bu evladını ateşe atmak sonra da yanmasını seyretmek değil mi? Bence öyle ama siz yavrum bir şeyleri değiştirebilirdiniz. Bunu başarmak için de akıllı olmak zorundasınız. Ailenizden biri akıllı olmak ve bu adama haddini, hududunu bildirmek zorunda. Kaçıncı yüzyıldayız? Dinen kocanız olan bu kişinin eve gidiş gelişleri normal davranışlar değil. Bir başka evi daha olabilir. Babanız onu bir takip etsin ya da ettirsin. Hiç araştırmadan mı sizi bu adama verdiler? İmam nikahıyla oluşturulmak istenen beraberlikler daha çok araştırma istemez miydi? Nasıl kabul ettiniz? Siz etseniz, bir baba olarak kendisi etmemeliydi. Merak ediyorum babanız sizin bu şekilde evlenmenize neden razı oldu? Fazla mı saf yoksa bu beraberlikten bir menfaati mi vardı? İnsan, ister istemez soruyor. Olan olmuş, şimdi babanızla “Baba, eşime ve ailesine karşı tavrını koy. Beni hırpalıyor, küfürler ediyor. Onların seni güldürmeleriyle sakın gevşeme. Onlara inanma. Ciddi bir tavır içinde bana ve haklarıma sahip çık. Benim bir resmi nikahım yok. Evden sabah çıkıp gece yarısı, sabaha karşı geri geliyor. Bunlar normal değil, görmüyor musunuz?” diyerek gerçekleri onunda görmesini, anlamasını sağlamalısınız. Bu sizin hayatınız, siz bu sorunun çözüme ulaşmasında kararlı olacaksınız, vazgeçmeyeceksiniz. Bu resmi nikah olmadan çocuk yapmamalısınız. Bu yaşadığınız yanlışı daha derinleştirir. İçinden çıkmanızı iyice zorlaştırır. Resmi nikah gerçekleşmezse çocuk yapmayınca bu adamdan ayrılmaya daha kolay cesaret edebilirsiniz. Hatanın neresinden dönülse kar misali.
Çok kısa yazmış olduğunuz mailinizle size ancak bu durumun normal olmadığı, buna razı gelmemeniz gerektiğini söyleyebilirim. Lütfen okuyarak kendinizi geliştirmeye çalışın. Hayatın acımasız yüzüyle karşılaşmamak için okumak, öğrenmek, kendinizi geliştirmek ve uyanık olmak zorundasınız yavrum.
Sevgiler, sevgili okurlarım...
YORUMLAR