Birlikte olduk, çok pişmanım...
“Merhabalar 21 yaşındayım ve üniversitede okuyorum. Öyle güzel hayaller kurarak gelmiştim ki bu şehre... Fakat çok karmaşık bir hayatın içinde buldum kendimi. 2. sınıfın sonunda bir çocuk ile tanıştım ilk sevgilim ve de son olacağını düşünüyorum ama bazı sorunlar var. Her şeyin ilkini ve sonunu 1 kişiyle yaşamayı savundum hep. Şu anki sevgilim ilklerimi yaşadığım bir insan diyebilirim. Yazın o benim için yanıma geldi, ben onun yanına gittim, harika bir tatil geçirdik. Sonra 6. ayımızda bana bir sürpriz yaptı. Her ayımızda yapıyordu aslında ve o gün de onda kalacaktım. Kanepede uyuyakalmışım ve beni odaya taşıdı derken, ipin ucu kaçtı ve birlikte olduk. O gün sonrasında ağrılarla uyudum sonraki 1 haftam çok kötü geçti hatta ayrılmayı da düşündüm. Çünkü biz bir söz vermiştik evlendiğimiz zaman olacaktı bu yaşadıklarımız diye. Ne o sözünü tuttu ne de ben tutabildim. O yüzden ayrılacaktım. Arkadaşlarımız araya girdi, tabii durumu bilmiyorlar ufak bir sebepten ayrılmayın saçmalamayın, siz harika bir çiftsiniz diye. Sevgilim de beni çok sevdiğini, benimle bir hayat kurmak istediğini hele ki bu saatten sonra benden asla kopamayacağını söyledi. Evlilik konusu daha öncelerden konuşulmuştu, birbirimize verdiğimiz söz de öyle. O gece de, o da kendisini suçluyor ben de hem onu, hem kendimi suçluyorum. Sonraki aylarımızda hep ben onu suçladım. Cinleri tepesine çıktı hatta, benim de psikolojim oldukça berbat. Aileme böyle bir şeyi söylemedim, hayatta söyleyemem de. İleride mezun olacağım, işimi kuracağım, o mezun olacak, evleneceğimizin hayalini kurduk. Ama ben psikolojik bozukluktan çıkamıyorum ve korkuyorum. Birincisi ben hayalimi bozdum gelinlikle hayal etmiştim, öyle düşünmüştüm kendimi. İkincisi kendimi basit bir kız gibi görüyorum şimdiye kadar kimseyle sevgili olmadım ve sonra 6 aylık sevgiliye kendimi bu denli teslim ettim diye. Üçüncüsü ailemin saygısını kaybettim bence. Bilmiyorlar ama ben biliyorum ve bu bana ağır geliyor. Şu an 9. ayımızdayız ve işlerin bu yöne kadar gideceğini hiç bilemedim. Ne yapmalıyım, nasıl davranmalıyım yardım edebilir misiniz?”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Prensipler, hayat üzerimize üzerimize gelmesin altında kalmayalım diyerek kendimize koyduğumuz sınırlardır. Prensipleri koyarsınız da, uygulaması o işte zordur. Duygular günü geldiğinde prensipleri yıkmak için şansını dener. Yaşam sade kurallarla yaşanmadığından, duygular o prensipleri tuzla buz edebilir. Bir çağlamaya başlayınca duygular, prensipler akıp gider akıldan... Aklı bertaraf etmiştir artık, insan da yaşanacakların önüne geçemez. Sonrası pişmanlık olacağını, o an aklına bile getirmeden duyguların akışına bırakır kendini. Akıl geri döndüğünde tüm yaşananlardan sonra geride insana kalan genelde ‘’EYVAH! BEN NE YAPTIM’’dır. Yaşamlarımızı hayallerimiz değil, bugün yaşadıklarımız yarın için belirler. Yarınlara onlarla birlikte yol alırız ama pişmanlık hayatı esir almamalı, insan pişmanlığın içinden çıkabilmeli. Çıkamazsa o zaman hayat başka bir renge bürünür, insan için aklı işte bu zamanlarda en çok lazımdır. Siz de aklınızı kullanmalısınız.
Siz hatırlar mısınız bilemiyorum, hatırlamazsınız, çok gençsiniz. Belki büyüklerinizden duymuşsunuzdur. Eskilerde biri nişanlandı mı en fazla 6 aya evlendirilirdi, malum ateş - barut hikayesi dikkate alınarak ya da nişanlı çifti yalnız bırakmazlardı. Ne olur ne olmaz diyerek. Hep yanlarında biri olurdu. Şimdilerde çağ değişti, çok şey değişti. Sizin prensipleriniz değişmemiş olsa da o prensipleri kendinize koyduğunuz zamandan bu zamana siz değiştiniz. Çünkü sevdiniz. Sevdiniz mi bu kadar bir arada olunca aynı evde yalnız kalınca, bu yaşadıklarınızı bugün yaşamasanız yarın öbür gün yaşayacaktınız. Birbirinize ne kadar karşı koyacaktınız? Engelleyemezdiniz. Şimdi size düşen kendinizi toparlamanız, yaşananları geride bırakmanızdır. İrdeleyerek hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. O zaman bugüne bakacaksınız, hayat geçmişteki yaşananlardan aldığınız dersleri omuzlayarak bugünlerde yaşayarak devam etmiyor mu sizin için? Dünü dünde bırakacaksınız. Sevgiliniz ilişkiye hala sahip çıktığına göre, tekrar aynı şeyi yaşamadan bu ilişkiyi sürdürebilirsiniz. Sevgilinize daha fazla yüklenmeden, sorumluluğunu beraberce alarak yarınlara odaklanmalısınız. Kendinizi toparlarsanız hayatınızda her şey normale döner. Yaşadıklarınız ağır, düşündüklerinizden farklı şeyleri yaşamış biri olarak ve toplumda çizdiğiniz birde çizginiz varsa kabullenmesi kolay gelmez insana, sizi anlıyorum. Susar kendi kendinizle konuşur durursunuz. Hatta kendinizle boğuşursunuz. Bu boğuşmayla varabileceğiniz bir yer var mı? Çoğunlukla insanın arzuları başkadır, yaşadıklarıysa bambaşka. Bu birçok insan için böyledir. Şimdi siz de yapmayı hiç istemediğiniz bir şeyi zamanından önce yaşamış olsanız da, hayat devam ediyor siz de biliyorsunuz. Mühim olan bundan sonrasında yaşanacaklardır. Prensiplerinizi yaşamaya devam edebilirsiniz. O olayı o günde bırakarak kendinize hala saygı duymak istiyorsanız, yaşananları o günde bırakmalısınız. Bir daha yinelemeyerek.
‘’Arkana bakma, oraya doğru gitmiyorsun’’
Bu söz sizin için sevgili okurum. Size söyleyeceklerimden biri ve en önemlisi. Bu yaşadıklarınız sizin peşinizi bırakmasa da siz aklınızda onları bir kenara koyabilmeli ve yeniden hayata katılmalı, gülmeli, hayaller kurmalı, umut etmelisiniz. Çünkü erkek arkadaşınız yanınızda, sizinle beraber. Sorumluluk sahibi unutmayın ki ne yaşadık ki de diyebilir, hayatınızdan çıkıp gidebilir, sizi yalnız bırakabilirdi. Bugünlerde bunu yapan oldukça fazla. Şu an genç kız olmanın, yaşam konusunda tecrübesiz olmanızdan kaynaklı ve de haklı olarak korkular endişeler yaşıyorsunuz. Yine duygularınızla hareket ediyorsunuz. Aklınızla hareket edin. Sevgilinizle birlikte olmuş olsanız da ilk geceye odaklanabilirsiniz. Ne yaşamış olursanız olun bunu sürdürmedikçe, bu sizler için ilk gece duygusunda olacaktır. Çünkü bekleyeceksiniz. Aileniz konusuna gelince siz önüne gelenle beraber olan bir kız değilsiniz, hatalar insanlar içindir. Büyükler bile hata yaparken, siz gençlerin hataları da olacaktır. Burada önemli olan buna devam etmemek, genç bir kız gibi beklemesini bilmek. Aileler çocuklarına hatalarında da sahiptirler. Kalplerindeki yerleri hatalarıyla değişmez, adam öldürmediniz ki sadece duygularınızı düşünmeden yaşadınız, cezasını çektiniz, çekiyorsunuz da. Onlar bilmiyorlar, hayatınıza daha dikkatli olarak devam ederek, okul hayatınızda başarılı olarak ailenizi mutlu edebilirsiniz. Diğer konu zaman içinde resmi adımlar atılarak çözüme ulaşır. Söz, nişan ve okul bitince evlilik gibi... Şimdi artık yaşadığınız tüm olumsuzluklara noktayı koymak gerekiyor.Sevgilinize eziyet etmeyi bırakın böyle davranarak ilişkinizi yıpratır genci kendinizden uzaklaştırırsınız.
salma kendini öyle
dik dur diri dur
tıpkı otuz yaşındaymış gibi sapasağlam
teslim olma sakın ölüme
o seni esir alsa bile
esirliğin de onuru var çünkü
teslim olmanın yok
nice bitkin nice yorgun da olsan
kaldır kendini tutup kendi kolundan
işte kâğıt işte kalem
önce bir nokta koy kâğıda
sürdür noktayı çizgi olsun
çizgilerden harfler dizilsin
sonra düşüncenin kelebekleri sözcükler
dünyanın en zor işidir yazmak
bunu en iyi sen bilirsin
tümce tümce kâğıtları doldur
anlat aşkı anlat ölümü
ölümün karşısında dik dur diri dur
ki saygı duysun canını alırken ölüm
senin verirken canını ölüme saygın gibi
düşün ki bu dünyada ilk ölen sen değilsin
son ölecek de
AZİZ NESİN
Evet sevgili okurum bu şiirde söylendiği gibi dik durmak gerekiyor. Unutmayın ki yaşadıklarınızı zamanından önce ilk yaşayan siz değilsiniz, son da olmayacaksınız. Şimdi sizin için dik durma zamanı. Hayatınıza, ideallerinize sahip çıkma zamanı. Hatırlayın yeniden hayallerinizi, umutlarınızı. Siz bu kadar umutsuz biri misiniz? Yeniden gülün, hayat yaşamanız için sizi bekliyor. Yaşayın, sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR