Yıllar geçtikçe İzmirlileri daha iyi anlıyorum doğrusu. Yaklaşık 15 sene önce İstanbul bebeleri olarak Alaçatı’yı ele geçirmeye başladığımız günlerde Köyiçi’nin daracık sokaklarını popüler hale getirdiğimiz için kızıyorlardı bize. Ne olacak ki canım, Ege güneşi, tarihi sokaklar, kaliteli eğlence bizim de hakkımız diyerek geçirdiğimiz seneler maalesef Alaçatı’nın yeni yüzünün oluşmasında büyük rol oynadı. İstanbullu geldikçe popüler oldu Alaçatı, popüler oldukça da kalabalık oldu, fiyatlar arttı hatta sapıttı. Ve şu günlere gelindiğinde Alaçatı’yı popüler hale getiren İstanbulluların ayağını çekmeye başladığı, yeni nesil ziyaretçilerinin bebek pusetleriyle her sokağını doldurdukları bambaşka bir keyif yaşanıyor Alaçatı’da. Eskiden yaşandığı gibi cool günler değil de Türkçe ağırlıklı müzikle eller havaya tadında saatler geçiriliyor Alaçatı’da. Kitlesi biraz değişse de, AVM’ler açılıp nargilecilerin istilasına uğrasa da Alaçatı hala Alaçatı tabii. İşte yeni keşfedenler için ve bu sene ilk kez gidecekler için klasik ve yeni Alaçatı seçenekleri.

Türkiye'nin Maldivleri Salda Gölü

Plaj keyfi

Bence Ilıca’nın yerini hiçbir yer tutamaz. Aya Yorgi Koyu kapasitesinin çok üstünde insan ağırlayıp gözümüzün önünde kirletilmeden önce dünyanın en güzel koylarından biriydi. Paşalimanı ve yine Ilıca yakınlarındaki Ardıç Koyu da güzel denizlere sahip. Ama en iyisi dediğim gibi Ilıca plajı. Özellikle çoluk çocuk tatil yapmak istiyorsanız RadissonBlu Çeşme tam size göre. İsteyene havuz keyfi de sunabilen harika bir plajı var. Suyu çok derin olmadığı için çocuklarınızla rahatlıkla yüzebiliyorsunuz. Alaçatı Merkez’e uzak olmaması da önemli bir ayrıntı.

Eğlenceli plaj saatleri isteniyorsa merkezden biraz uzaklaşmayı göze almalısınız. Port tarafındaki Madeo ve ZioBeach akşamüstü partileriyle ünlü. Bu sene açılan SpiaggiaGrande ve yılların FlyInn’i yine bu senenin popüler yerlerinde. Ben soğuk deniz severim diyenler artık bir klasik olmuş FunBeach’i denemeli. Hemen içinde açılan Neo by Hande Yener eğlenceli akşamüstü partileri sunsa da The Palm adındaki restoranın bulunduğu yer sakin sakin takılmak için. Özellikle günbatımından sonra denize vuran ay ışığına karşı yemek yemek çok iyi deşarj ediyor.

Ne Giyilmeli:

Yer itibariyle son derece rahat ve hafif kombinler yapılmalı. Deri sandaletler, çabuk kuruyan mayolar, sezonun trendi olan egzotik çiçekli pareolar, güneşe karşı kaliteli renkli cam gözlükler ve büyük hasır şapkalar. Sıfır makyaj ve doğal dağınık saçlar kendinize güveninizi de göstereceği için tercih edilmeli. Güneşin alnında makyaj yapıp kansere davetiye çıkarmanın pek bir manası yok sanki.

Mutluluğun sırrı seyahat etmek

YEME-İÇME

Alaçatı kahvaltısına level atlatanlar da olmuş tabi. Pazar kurulan meydanın yakınındaki 1850 Hotel, kahvaltıda taze ürün verebilmek için Alaçatı Port yakınlarında bir bostan kurmuş. Otelde verilen yeşilliklerin hepsi bu bostanda üretiliyormuş. Otelin Alaçatı Çarşı’nın göbeğinde, eğlencenin ortasında olmak isteyenler için ayrı bir bölümü daha var. Fava Restoran’ın üzerindeki bu bölüm tam da particiler için. Fava’nın keyifli bahçesinde ise Şef Ufuk Yamansavcı’nın levrek roze, karides kinoa ve avokado oranj gibi lezzetler de şimdiden herkesin favorisi olmuş durumda.

Adını bahçesindeki limon ağacından alan Limon Köyiçi ise Nopa’nın şefi Deniz Ahmet Köse’ye yaptırılan menüsüyle çok başarılı. Serkan Koca’nın işlettiği mekanda közbiberli humus ve karidesli mücveri tatmak lazım. Ünlü Şef Berkin Baykoç’un Akdeniz Mutfağı konsepti ile hizmet verecek olan Walkin, zengin fine dining menüsü ve aperatif seçeneklerinin yanı sıra şefin ana yemek spesiyallerine de yer veriyor. Geleneksel Alaçatı lezzetleri için yıllardan beri süregelen bir lezzet ise Şişarka’da. Mekan artık canlı müziğe başladığı için biraz olayı değişmiş tabii ama yemekleri hala efsane.

Ne giyilir?

Şifon, hafif ve uçuşan uzun veya kısa elbiseler, hasır çantalar ve açık sandaletler veya burnu açık makosenler. Hanımların topuklu ayakkabı sevdaları Arnavut Kaldırımları yüzünden bilek burkmasıyla sonuçlanabilir. Natürel makyaj ve doğal dağınık saçlar en ideali. Nihayetinde bir köydesiniz, fazla abartmaya gerek yok.

İlişkinin ömrünü baştan belirleyen 6 işaret

Gece eğlence

Türkçe müzik severler için gece 01.00’de olayı bitiren Esnaf ideal seçim. Yemekleri de o kadar lezzetli ki, fondan gelen Türkçe müzikle kendinizden geçiyorsunuz. Başta masanızda sakin sakin yemeğinizi yerken gecenin sonuna doğru bir de bakmışsınız yoldan geçenlere karşı göbek atıyorsunuz. Günü biraz daha sakin geçireyim derseniz Tektekçi ve Göz Lounge’ın bulunduğu çıkmaz sokaktaki 5 Cocktails&More ve güzel kokteylleri sizi bekliyor. Çok da şeker şurubuna bulaşmadan meyve püreleriyle olabildiği kadar hafif kokteyller hazırlıyorlar. Mekan Alaçatı’daki nadir teraslardan birine sahip.

01.00’dan sonra güzel eğlence bulmak adına Alaçatı dışına çıkmak gerekiyor çünkü Köyiçi’nde ses sorunu var. Türkçe devam etmek isteyenler Port’taki Öküz ve Zilly’de takılabilir. Kulüp müziği dinleyip gece havuzda yüzeyim diyenler için Maia, sabaha kadar dans edeyim sonrada plajda denize gireyim diyenler için Riders hizmetini sürdürmekte.

Ne giymeli

Dans etmek ve keyifli vakit geçirmek için son derece spor ve rahat kıyafetleri tercih edin. Jean etekler, şifon bluzlar, keten tulumlar ve rahat spor ayakkabı veya sandaletler. Port geceleri estiği için mutlaka yanınıza keten bir ceket veya panço alınız. Hafif bir göz makyajı veya nar çiçeği renginde ruj ile yaz gecelerine hazırsınız!

Bonus

• Konu İstanbullulardan açılmışken alışkanlıklardan asla vazgeçilmiyor. Maslak’tan yayılan kahveci Kaf terasında akşamüstü partileri yapıyor. Nişantaşlıların olmazsa olmaz spor hocası Koray Yağmur Viento Otel’in içinde pilates derslerine devam ediyor.

• Club Baba Köyiçi adlı AVM yeni açıldı. Büyükşehirlerden aşina olduğunuz bütün mağazalar birde burada var. Hanımlar kollarında poşetlerle dolaşmaya bayılıyorlar da o sıcakta onu nasıl beceriyorlar bilmiyorum.

• Sakin bir tatil için Katre Butik Hotel yine Alaçatı Merkez’de. O kadar güzel kahvaltıları var ki başka bir otelde bile kalsanız sabah gözünüzü orada açmanız gerekir. İmren Pastanesi’nin lor peynirli Alaçatı Kurabiyesi ise inanılmaz lezzetli.

Doğadan ilham alan yapılar

Şu aralar saplantılı halde olduğumuz belirli bir şey var; şehirlerde bulunan çiçek elementleri. Evet, doğru duydunuz: daima açan metal, beton, vitray, ahşap çiçekler.

17

Nilüfer Kulesi - Şanghay, Çin Gece olduğunda, Nilüfer Kulesi'nin ışıkları yanar ve ortaya görülesi, muazzam bir görüntü çıkar. İsminden de anlaşıldığı üzere, kulenin tepesi, nilüfer çiçeği şeklinde tasarlanmıştır; iki kattan oluşan metal taç yapraklar, binaya art deco esintileri kazandırır.

Nasır el-Mülk Cami - Şiraz, İran Caminin baş döndürücü iç mekanındaki tüm çiçekleri saymaya çalışın. Bakalım ne kadar sabredebileceksiniz.

Seattle Dan Carson tarafından yaratılan bu enstalasyon, Seattle'da müthiş manzaralar bulabileceğiniz tek yapının Space Needle olmadığını kanıtlar nitelikte...

Eski kilise penceresi, Hamburg, Almanya Almanya'nın her köşesinde mimari bir sürprizle karşılaşabilirsiniz; ancak tuğla ve çini dizaynında birkaç kat çiçek öğesi barındıran bu yaşlı kilise penceresi bambaşka...

Liuli Çin Müzesi - Şanghay, Çin Şanghay'daki bu baş döndürücü müzenin bir köşesi ateş gibi bir çiçeğe dönüştürülmüş. Akşam saatlerinde, parlak bir turuncu ışıkla aydınlatılıyor; gün içerisinde ise binanın gümüş cephesiyle birleşiyor.

Casa Batlló - Barselona, İspanya Adeta şehrin simgelerinden biri haline gelen Antoni Gaudi'nin bu şaheserindeki çiçek kaplı dış cephe turistlik gezilerde mutlaka görülmesi gerekenler arasında.

Sanat ve Bilim Müzesi - Marina Körfezi, Singapur Bu çiçek fiksajının tam etkisini anlayabilmek için müzeyi yukarıdan görmek gerekiyor. Yuvarlatılmış sütunlar bir araya gelerek açan bir çiçek görüntüsü oluşturuyor.

19. yy Fransa'sından modern bir bina tasarımı - Paris, Fransa Masa oyunu mu bina mı? Bu altın yoncalar, tasarımın kalabalık şehirde öne çıkmasını sağlıyor...

MAXXI Müzesi - Roma, İtalya Bu kiraz renkli taç yapraklar, biraz gölge için mükemmel! Yukarıdan bakıldığında güneş ışığı için açan çiçeklere benziyorlar.

Nilüfer Tapınağı - Yeni Delhi, Hindistan Biraz bekleyin ve içerisine geçmeden önce bu tapınağın dış görünüşünün tadına varın - nilüfer şekli, izlemeye doyamayacağınız bir manzara.

Persepolis UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı - Persepolis, İran Persepolis duvarlarında anlatılan antik bir hikâye var; ancak bazı sahnelerin altındaki çiçek detaylarını görmeden de geçmeyin.

Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri Altınla başınızın dönmesine izin vermeyin - Şeyh Zayed Camii'nin tavanındaki çiçek kabartmalar, kesinlikle dikkatle incelenmeye değer.

La SagradaFamilia - Barselona, İspanya Yukarı bakmayı unutmayın! La SagradaFamilia'nın tavanı, rüyalarınızda bile göremeyeceğiniz bir güzelliktedir.

Körfezdeki Bahçe - Singapur Bu rengarenk çiçekler, keşfedilmeyi bekleyen devasa bir endüstriyel bahçe görünümü yaratıyor.

Art Nouveau Majolica Binası - Viyana, Avustralya Otto Wagner'in Majolica Bina'sı, bilinen en güzel çiçekli çinilerden bir kısmına ev sahipliği yapıyor.

Immaculate Conception Katedrali - Chanthaburi, Tayland Bu katedral, devasa bir çiçeğin merkezinde yer alıyor. Burayı kendi gözlerinizle görebilecek kadar şanslıysanız eğer, bir adım geri gidin ve manzarayı biraz uzaktan izleyin.

Şeyh Zayed Camii - Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri Bu ibadet mekanını ziyaret etmek için birçok sebep bulabilirsiniz; ancak duvarlardaki çiçekli vitray camları görmeden gitmeyin.

Yazı: Oben Budak