7 senedir Türkiye’de yaşıyor. Biz onu Ayhan Sicimoğlu Latin All Stars’tan tanıyoruz ancak Suami Ramirez artık yoluna tek başına devam ediyor. Müzik piyasasında deneyim kazandı ve artık kendi hayallerinin peşinden koşuyor. İspanyolca, Portekizce, biraz İtalyanca ve İngilizce ve Türkçe konuşabiliyor. Ailesi Küba’da yaşıyor, senede bir kez mutlaka ziyarete gidiyor. Orada her şey bıraktığı gibi. Annesi, anneannesi, dedesi mutfakta yemek yaparken bile şarkı söyleyen insanlar. Babası da müzisyen olan Ramirez, küçük yaşlarından beri müzikle iç içe. 29 Haziran’da bizi yeni projesi Yüksek Tansiyon’a davet ediyor. Ramirez ile müzik hayatını, İstanbul’daki yaşamını konuştuk.


Müziğe erken yaşta başladın, hikâyeni merak ediyorum...

Babam müzisyen olduğu için evde piyano ya da gitar çalar, şarkı söylerdi. Ben de eşlik ederdim. Havana’da konservatuvara gittim ama bir sene dayanabildim. Çünkü okul eve çok uzaktaydı. Sonra müzikten tamamen uzaklaştım. Küba’da ortaokula başladım. Okulun kültürel etkinliklerine beni de götürürlerdi. Şarkı söylerdim, dans eder ya da rap yapardım. Bir gün oturdum ve “Okuduğum şeyi hiç sevmiyorum, boşuna vakit kaybediyorum” dedim. Anneme “Rica ediyorum akşam okuluna gideyim ama beni şu okuldan çıkar, çalışmak istiyorum” dedim. Okumamı istese de kabul etti. 15 yaşımda Havana’da bir kız orkestrasıyla çalışmaya başladım. O benim en büyük okulumdu.


Türkiye’ye nasıl geldin?

Teklif geldi. Eskiden Taksim’deki Küba Bar’da çalışan bir Kübalı gruba solist ve klavyeci aranıyordu. Arkadaşım beni önerdi, geldim. Birkaç ay sonra bir arkadaşım “Bir orkestra var Suada’ya git, orada seni deneyecekler” dedi. Ayhan Sicimoğlu oradaydı. O gün kendime “Hiç söylemediğim gibi söyleyeceğim” dedim. Ayhan Bey çalarken bana bakıyordu, gerçekten şaşırdı. O gün böyle kaldı. Ertesi gün aradım ve “Ayhan Bey benimle çalışmak istiyorsanız şimdi karar verin çünkü başka teklif aldım, onu değerlendirmek istiyorum” dedim. Aslında böyle bir teklif yoktu. (Gülüyor.) 2012’den beri Ayhan Bey ile çalıştık.


Uzun bir macera. Nasıl bir deneyimdi?

İnanılmaz. Burada Küba’dan daha uzun şarkı söyledim. Bütün sahnelerde çalıştım, Ayhan Bey’den dolayı herkes beni tanıyor. Muhteşem bir duygu.


Yoluna tek başına devam etme kararı aldığın için mi gruptan ayrıldın?

Ayhan Sicimoğlu ile 5.5 sene çalıştım. Kendi istediğim şeyler vardı. Latin All Stars’ın bir parçasıydım ama kendi yolumu çizmek istiyordum. Sonuçta 5.5 yıl az bir zaman değil, orada emeğim vardı, arkadaşlarım vardı, Ayhan Bey babam gibi zaten. İkimiz için de böyle daha iyi oldu. Ben kendi projemin peşinden koşmak istedim, iyi ki yaptım.


Güçlü kadın şarkıcıların şarkılarını da yorumluyorsun...

Celia Cruz, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Whitney Houston, Jennifer Hudson gibi güçlü sesleri ve güçlü kadınları severim ben.





Kendini ne zaman güçlü hissedersin?

En tiz notaları verdiğimde kendimi çok güçlü hissediyorum. Sahnedeyken gözlerimi kapatıp şarkının içine giriyorum, ruhumu ortaya koyuyorum.


Müziğe dair hayallerin neler?

Ünlü olmak istiyorum ama sokağa çıkamayacak kadar değil. Ben ön planda olmak istemiyorum, müziğim ön planda olsun.


Enka konseri için neler hazırladınız?

Dansçılarımız var, birlikte dans edeceğiz. Hem şov hem müzik hem de dans olacak. Bu proje benim hayalim. 29 Haziran bizim açılışımız olacak. Kesinlikle spor ayakkabı giysinler, rahat rahat dans etsinler. Gerçekten durmayacağız.


‘Türkiye’de fırsat var, müzik var’

Türkiye sana nasıl hissettiriyor, müzik piyasası umduğun gibi miydi, zor bir yolculuk muydu senin için?

Kendi ülkeni bırakıp yabancı bir ülkeye gittiğinde hiçbir şey kolay değil ama istemekle alakalı. Ben burada olmak, sanat hayatımı yükseltmek istiyorum. Bunun için çok çalışıyorum. Türkiye en güzel ülkelerden biri. Fırsat var, müzik var, tarih var, her şey var.


Türk yemekleriyle aran iyi, ‘Nazar değmesin’ diyorsun mesela. Dili öğrenmek başka ama onu hayatın içinde kullanıp espri bile yapabiliyorsun...

Beni bir yabancı gibi görmeyin ben artık tamamen Türk oldum. Artık bir Türk gibi düşünüyorum. Türkçe konuşurken önce İspanyolca düşünüp sonra Türkçe’ye çevirmiyorum. Direkt Türkçe düşünüp cevap veriyorum. Elimden her şey geliyor. Biber dolması, bulgur pilavı, mercimek çorbası, mantı açarım, çok da güzel oluyor. Biraz uğraşırsam kısır da yaparım.


Röportaj: Ekin Türkantos

Fotoğraflar: Özlem Özçelik

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.