MaNga tam kadro, 5 senedir kullandıkları stüdyolarında bizi karşılıyor. Uzun bir aradan sonra ilk kez birlikte röportaj veriyorlar. Devam eden turnelerinin nasıl gittiğini, insanların nelerle karşılaşacaklarını, yeni albüm hazırlıklarını sordum; onlar da içtenlikle anlattı.


Nasıl gidiyor?

Ferman Akgül: Konserler çok yoğun, turneye başladık. Albüm çalışmaları yoğunlaşmaya başlayacak. Hem albüm hem de konserler paralel gidecek.


Grubunuzun dağıldığı sanılıyor.

Cem Bahtiyar: Fark ediyoruz. Dışarıdan göründüğü gibi değil her şey. Bizim kendi içimizde bazı zamanlamalarımız var. Onlara uygun davranıyoruz. Dışarıdan dağılmışız gibi görünebiliyor.


Turnede izleyiciler nelerle karşılaşacak?

F.A.: Türkiye’nin en iyi performanslarından biriyle... (Gülüyor.) Belki yaş olarak da sahnede en iyi olduğumuz dönemlerden birindeyiz. Bunu fiziksel olarak hissediyoruz. Daha çok prova alıyoruz, kendimize daha iyi bakıyoruz. Herkesin kendini aşmaya başladığı dönemdeyiz. Bir rock grubuyuz ve sahnede kendimizi iyi hissettiğimiz zaman bu diğer yaşantımıza da şarkı yapma sürecimize de olumlu yansıyor. Seyircimizle sık buluşmamız bizi ve onları mutlu ediyor.


Özgür Öney: Uzun zamandır yapmak istediğimiz ancak iptal olan pek çok konser vardı. Herhalde dünyada tek olan, vurduğum zaman renk değiştiren led ışıklı bir davul yaptırdım. Daha sonra Yağmur ve Cem de kendi gitarlarına öyle bir setup yaptılar. Görsel anlamda bunun sadece rock şov olması değil, aynı zamanda iyi de görünmesini istiyoruz. Mesela maskotumuz Spa’yı tekrar getirmeye çalışıyoruz. Onunla ilgili görsel animasyon çalışmalarımız var. Sahneye taşımak istiyoruz.


Spa turnede sizinle mi?

F.A.: 30 saniyelik bir animasyonla başlıyor bir şarkı. O sadece Spa’nın “Geri dönüyorum” selamı. İzleyiciden acayip iyi bir tepki aldı. Bizi çok mutlu etti. Özlenen bir karakter ve bize eşlik etmeye devam edecek. n Daha büyük bir ilgiyle karşılandığınız yerler var mı? Ö.Ö.: Anadolu kentleri. Batman efsaneydi. Tunceli çok keyifliydi. n Turneden beklentiniz nedir? F.A.: Özlemiş herkes. Onu fark ettik. Özellikle bu yazki festivallerde izleyicinin özlemini hissetmek onur verici ve mutlu ediciydi. Bu da bizi yeni şarkılar yapmak için kamçılıyor. Bizden yeni şarkılar bekliyorlar artık, farkındayız.


‘Sziget’e ilk biz katıldık’

Yurtdışı?

F.A.: Geçen gün bununla ilgili bir toplantı yaptık. Acaba bir single çıkarıp konsere dönüştürebilir miyiz yurtdışında diye...

C.B.: Baştan beri, dünyada adı duyulmuş bir grup olmak istiyoruz. Ö.Ö.: Bunu söylemek zorundayım artık, “Sziget’e katılan ilk Türk grup” diye başkasını yazıyorlar. Abi, 2006’da biz katıldık. (Gülüyor.)


Müziğinize hâlâ aynı şekilde heyecan duyabiliyor musunuz?

F.A.: Duyuyoruz çünkü değiştiriyoruz. Aynı kalıpta tutmuyoruz. Hep yeni şeyler deniyoruz, zaten heyecanı ayakta tutan da o oluyor. Yeni albüm için topladığımız malzemeler bizi çocuk gibi sevindiriyor. Buradan çıkınca herkesin yüzü gülüyor. O bitecek bir duygu değil.


Sosyal medyada Eurovision paylaşımınız çok konuşuldu?

F.A.: Yanlış anlaşıldık. (Gülüyor.) Gazetelerde haberler çıkmış. Fatma Turgut ve Sertab Erener konuyla ilgili konuşmuş. “Herhalde gidiliyor” dedim ne güzel. “Eurovision, yine, yeni, yeniden” yazdım. Orada bir göz kırpmam, olayı başka bir boyuta çevirmiş. Sabah biraz karıştı ortalık. Türkiye’nin gitmesiyle ilgili bir karar yokmuş. Öyle haberler okuyunca, “Gidiyoruz” diye, ben de “Hayırlı olsun” diye mesaj attım işte.


Müziğinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

F.A.: Alternatif rock. En tepede o. Altlarda bir sürü şeye açılıyor bizim yaptığımız şarkılar. Elektronik şarkılar oluyor, hip hop oluyor. Klasik bir rock grubu olmadığımız aşikâr. Anadolu müziğini de işin içine katıyoruz. Zaman zaman tasavvufu da katıyoruz. Bir maNga müziği oluşuyor.


Röportaj: Mete Aker

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.