Oğuz Berkay Fidan, ‘Olmuyor’ adlı teklisiyle müzik sektörüne girdi. ‘Beni Ellerden Sayma’ ve ‘Annem Günün Kutlu Olsun’la verdiği “Ben bu işte kalıcıyım” mesajını geçtiğimiz günlerde yayımladığı ‘Burası Yanıyor’la pekiştirdi.

‘Amacım hayatlara dokunmak’

‘Burası Yanıyor’un klibi 11 günde, 1 milyon 800 bin kez izlendi. Bu rakam size ne ifade ediyor?

Elbette kısa sürede bu kadar izlenmesi beni oldukça mutlu etti. “Her iyiden daha iyi olan bir iyi mutlaka vardır” felsefesiyle hareket edip bir sonraki çalış- mamın daha iyi olması adına bana büyük şevk verdi. İyi olan, kaliteli olan sonsuzluk içerir. Ben de en başından bu yana en iyinin peşinde koşuyorum.

Klibinizin çok izlenmesinin maddi ve manevi getirileri nelerdir?

Maddi getirisiyle ilgilenmiyorum. İnsanların seslendirdiğim şarkıları dinliyor olmasını, konserlerimde bana eşlik etmelerini hangi maddi değerle ölçebilirim? Yaşamımı idame ettirmek için para kazanmak zorundayım ama tüccar kafası sanatçı ruhunun en büyük katilidir. Mesleğimi para kazanma adına değil insanların hayatına bir şekilde dokunma adına icra ediyorum.

‘Yaşadığım heyecanı anlatamam’

Klibinizi dünyaca ünlü ‘NCIS: Los Angeles’ adlı dizinin setinde çektiniz. Neden bunu tercih ettiniz?

‘Burası Yanıyor’un aranjesinin yapıldığı günlerde arkadaşlarımla ABD’ye gezmeye gitmiştik. Los Angeles’tayken kendi aramızda “Şarkının klibini burada çeksek nasıl olur?” şeklinde fikir yürütüp çekim yapmaya başladık. Bir gün gezerken sokakta bir set olduğunu gördük. ‘NCIS: Los Angeles’ın seti olduğunu görünce doğal olarak heyecanlandık. O an “Acaba klibin bir bölümünü sette çekebilir miyiz?” düşüncesine kapıldım. Görevlilerle fikrimi paylaştım. İnanamayacağım ölçüde ilgi gösterip sette çekim yapmam için izin verdiler. Kurulu, güzel bir set bulunmaz bir nimet. ‘NCIS: Los Angeles’ın seti ‘Burası Yanıyor’un klip seti haline geldi.

‘NCIS: Los Angeles’ın setinde klip çekmek size neler hissettirdi?

Bütün dünyanın izlediği bir dizinin setini görmek zaten başlı başına heyacan verici. Bir de orada klibimin bir bölümünü çektiğim için yaşadığım heyecanı size hangi cümlelerle ifade edebilirim ki?

‘Tembellik ve kibir mesleğe ihanettir’

Murat Boz’la ‘Olmuyor’ şarkısında düet yapmıştınız. Kendisinin kariyerinize nasıl bir dokunuşu oldu?

Kariyerim Murat Abi’yle başladı. Bana her zaman büyük destek verdi. Yarışma sonrasında benimle düet yaparak bana sihirli bir dokunuşu oldu. Kariyerimde ilerlerken Murat Abi’den öğrendiklerimi kullanıyorum ve her öğretisinin ne kadar özel olduğunu görüyorum. Kariyerimde onun öğretileriyle yol alıyorum.

Murat Boz’un öğretileri nelerdir?

Murat Abi’nin benim için en önemli öğretisi şudur: Mesleğime ve dinleyicilerime her daim saygı göstermek ve asla onlara ihanet etmemek. Tembellik ve kibir mesleğe ihanet etmektir. İnsanlar bizi dinliyor, bize hayatlarında bir yer veriyorlar. Biz de onların sevgisine karşılık her zaman şarkılarımızı en iyi şekilde seslendirmekle sorumluyuz.

‘Oyunculuk teklifi geldi’

Üniversitede iletişim tasarımı öğrenimi görüyorsunuz. İletişim tasarımıyla şarkıcılık arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz?

Müzikle tasarım iç içe olup birbirini destekliyor. Okulumun şarkıcılığımı, şarkıcılığımın da öğrenimimi desteklediğini görebiliyorum. Bu avantajı da en iyi şekilde kullanmak için çaba harcıyorum.

Her dönemde şarkıcıların oyunculuğa yöneldiğini gördük. Sizin bu yönde bir girişiminiz oldu mu veya olacak mı?

Oldu. Bir diziden teklif gelmişti, deneme çekimlerine girdim. Sonra kendi kendime “Ben şarkıcıyım ve henüz yolun başındayım. Müzisyen kimliğimi kabul ettirmeden başka bir alana yönelmem doğru olmaz” dedim. İleride oyunculuk yapmak isterim çünkü oyunculuk ve müzisyenliğin birbirini desteklediğini düşünüyorum. A yrıca oyunculuktan büyük keyif alacağımdan da eminim.

Yönetmenliğe ilginiz olduğunu duydum…

Evet, gerçekten büyük bir ilgi duyuyorum. Zaten klibimi de bir arkadaşımla birlikte çektik. Hobi olarak ilgilendiğim yönetmenlikte profesyonelliğe doğru yol alıyorum. ‘oyunculuk teklifi geldi’

Röportaj: Gül Yaşa