New York’ta 10 yıldır modellik yapıyor. 2011 Miss Kosova güzeli. Birkaç ay önce Miami’de

Leonardo DiCaprio ile fotoğraflandığında, dünya basını hakkında konuşur oldu. Derken Türkiye’den bir haber: “Leonardo DiCaprio’nun eski sevgilisi Kosovalı model Aferdita Dreshaj, şarkıcı Bülent Serttaş’ın klibinde oynayacak.” Boşlukları Aferdita Dreshaj’a sorduk, bizzat anlattı.


Bülent Serttaş ve siz iki ayrı dünyanın insanı gibi duruyorsunuz. Nasıl buluştunuz?

Profesyonelim. “Türkiye’de bir klip çekimi için seni düşünüyorlar” dediler. Daha önce hiç Türkiye’de çalışmamıştım. İlginç olacağını düşündüm.


Bülent Serttaş’ın müziği hakkında fikriniz var mıydı?

Hayır. Pek fikrim olduğunu söyleyemem.Müziğini burada dinledim.


Beğendiniz mi?

Tabii. Farklı bir tarz. Türkiye’den başka bir yerde duymadım. İlginçti.


Çekimler nasıl geçti?

Olması gerektiği gibi. Bülent gerçekten çok eğlenceli biri. Eşi ve o, beni evimde gibi hissettirdi. Kapalıçarşı’dan bir kolye ve porselen fincan takımı hediye ettiler. Annem Türk kahvesine bayılır. İstanbul’dan siparişi buydu.


Bülent Serttaş sizi eşiyle beraber seçmiş...

Bunu bilmiyordum. Çok mutlu oldum. Bülent gerçekten çok şanslı biri o zaman. Çünkü kadınlar genelde eşlerinin güzel kadınlarla yan yana gelmesini pek istemez.


“Fazla sulu gözlüyüm”

Kısacık Türkiye gezisinde hakkınızda bir sürü haber çıktı. Ama nasıl biri olduğunuzu çözebildiğimi söyleyemem...

Hep öyle oluyor zaten. Seni röportajlardan ve televizyon programlarından tanıyorlar. Herkesin kafasında başka bir imaj çizmiş oluyorsun. Tanıştıklarında da “Çok farklıymışsın” diyorlar. Arkadaş canlısı, açık görüşlü, eğlenceli, hassas biriyim.


Hassas derken?

Çok çabuk ağlarım. Fazla sulu gözlüyüm.


Başka?

Kontrol delisiyim. İşimde de özel hayatımda da bu böyle. Bir de çok düzenliyim. Hayatımın çoğu otelde geçiyor. Odamı görmelisin...


“Kendi modellik ajansımı kuracağım”


“Mankenlik bitecek sonra ne yapsam” diye planlar kurmaya başladınız mı?

Biraz. Ama yakın bir tarihte mankenliği bırakmam. Öyle 10 senelik planlar da yapmam. Bir gün mankenliğe nokta koyunca kendi modellik ajansımı kuracağım.

Vay!

Evet. Bir sürü güzel kız var. Şimdiden, gördüklerimin yanına gidip “Ajansımı kurduğumda lütfen benimle çalış” demeye başladım.


Görüşmeye gelen bir sürü kız var diyelim. Siz de bu arada mankenlikte epey tecrübe edinmişsiniz. Onlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Kızlar; hepiniz çok güzelsiniz, harika vücutlarınız var. Ancak bu sektör güzellikten öte şeyler bekliyor. 9’daki randevunuza 9.10’da gidiyorsanız, çekimlerde yeterince konsantre olamıyorsanız, “Yarın Paris’te çekim var” dediklerinde yarım saatte bavulunuzu toplayamıyorsanız, tam bir hayal kırıklığısınız demektir. Her zaman muhteşem kıyafetler içinde süzüleceğinizi düşünmeyin. Bana ayrılan kostümleri görüp ‘Bunlar korkunç’ dediğim çok olmuştur. Sektör sandığınız kadar büyük değil ve bir işte tökezlerseniz bu kulaktan kulağa yayılır. Sizi destekleyen ve başkalarına sunan birileri olmalı. Bu yüzden ajansınız çok önemli. Benimle çalışmaya devam edin.


Büyük patron...

Ama bu böyle. Modelliği kolay sanmasınlar.


Siz nasıl “Manken olacağım” dediniz peki?

15 yaşındaydım. Annemle alışveriş merkezindeydik. Bir fotoğrafçı gelip fotoğraflarımı çekmek istediğini söyledi. Başta para isteyeceğini düşündüm. Bedava olduğunu, bir modellik ajansı için çalıştığını söyledi. O zaman “Tamam” dedim. Birkaç gün sonra arayıp ajansın sözleşme yapmak istediğini söylediler...


Ajansınıza dönelim. Türk mankenlerle de çalışmak ister misiniz?

Şu an fark ettim ki daha önce hiçbir işte Türk modellerle karşılaşmadım. Hiçbirini tanımıyorum. Çok ilginç.


“Evrenin sırrı kimsede yok”

Her modelin keşfettiği bir güzellik sırrı oluyor, sizde ne var?

Asla makyajını silmeden yatağa girme, bol su iç, bronz görünmenin harika olduğunu biliyorum ama güneş çok zararlı; korunmaya özen göster, nemlendiriciler en yakın dostun olsun ve tabii arada peeling yaparsan çok iyi olur.


Bunlar bilinen şeyler...

Evet. Zaten kimsede evrenin sırrı yok.


“Çok bunaldım”

Birkaç ay önce Miami’de bir otelin balkonunda Leonardo DiCaprio ile fotoğraflandınız.

Evet. Ve bu konu hakkında asla konuşmamaya karar verdim. Çünkü söylediğim bir kelime bile ışık hızıyla yayılıyor. Farklı yansıtılıyor ya da abartılıyor. Çok bunaldım.


Kolay değil tabii. Bir anda dünya basını sizinle ilgilenmeye başladı.

Çalıştığım her ülkede bir şekilde haber oluyordum zaten.


Beraber misiniz değil misiniz peki?

Leonardo’nun arkadaşım olduğunu söyleyeyim. Fazla detay vermeyeceğim. İnsanların neden bu kadar sabırsız olduğunu anlayamıyorum. Günü gelince her şey ortaya çıkıyor zaten. Gerçi ben her zaman saklı kalmasından yanayım. Çünkü bu özel hayat.


Röportaj: Pınar Erbaş

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.