Aşk, yalnızlık, suçluluk, utanç, kayıplar, şehvet, ölüm, mutsuzluk ve umut; bütün bu duyguları içeren insan yaşamının farklı kesitlerini aktaran öyküler, yazarın kaleminin ucundaki kişilere empatiyle yaklaşması sonucunda okurlara akıcı bir okuma deneyimi armağan ediyor.






Çoğunluğu Kanada'nın taşra ortamında geçen ve yaşam yolunun sapaklarında büyük ölçüde rastlantıların rol oynadığı öyküler, gündelik yaşamı yalın bir dille canlandırırken, öykülerin sonu, okurun kendisine uygun gelen bir biçimde hayal edebileceği bir belirsizlikle noktalanıyor.






Alice Munro'nun kitabının sonunda "Final" başlığı taşıyan bir bölüm var. Bu bölümün girişinde, "Bu kitaptaki son dört parça pek hikâye sayılmaz. Bu anlatılar, bazen gerçeği tamamen aktarmasa da duyguları ve tamamen gerçek olayları yansıtan otobiyografik çalışmalar. Onların kendi yaşamım hakkında söyleyeceğim ilk ve son ve gerçeğe en yakın şeyler olduğuna inanıyorum," diyen yazar, kendi geçmişi ve ailesiyle birlikte yaşadığı günlere ait anılarını aktarıyor. Bu bölüm belki de kitaptaki bütün hikâyelerden çok daha duygu yüklü bir edebiyat örneği sunuyor.


Yazar: Alice Munro

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.