Birçok romanı sinemaya ve televizyona uyarlanan Amerikalı yazar Elmore Leonard, kendine özgü gerçekçi suç öyküleriyle tanınır. Leonard’ın karakterleri hayatın içinden gelen sahici insanlar olarak çıkarlar karşımıza. 1978 tarihli “The Switch” adlı romanından Daniel Schechter tarafından sinemaya uyarlanan “Belalı Rehine”de de “Jackie Brown”, “Out of Sight”, “Tut Şu Bücürü” (Get Shorty) gibi filmlerden tanıdığımız o “Leonard dokunuşu”nu görmek mümkün: Hapishaneden yeni çıkmış Ordell (Mos Def) ve Louis (John Hawkes) basit bir planla büyük bir vurgun yapmayı planlarlar. Kayıt dışı emlak işleriyle yolunu bulan Frank Dawson’ın (Tim Robbins) eşi Mickey’i (Jennifer Aniston) kaçıracak ve 1 milyon dolar fidye isteyeceklerdir. Plan önce iyi işlese de, başta Frank’in sevgilisi Melanie (Isla Fisher) olmak üzere hesaba katmadıkları bazı şeyler vardır... Beklenmedik gelişmelerin yarattığı krizler hem planları hem de karakterleri değiştirecek, olaylar tahmin edilemeyen yönlere sapacaktır. Bu arada rehineye evini açan Nazi hayranı Richard (Mark Boone Junior) saplantıları ve ruhsal arızaları; Mickey’i tavlamaya çalışan Marshall (Will Forte) ise zaafları ve zayıflıklarıyla olayları daha da karıştırır.


İnsanların içinden çıkılması zor durumlara düşmesinden kaynaklanan ironi, Leonard öykülerinin vazgeçilmez unsurlarından biri. “Belalı Rehine” de kahkahalar atmasanız bile sürekli gülümseyerek izlediğiniz filmlerden. Bu filmi seyrettikten sonra Coen Kardeşler ve Tarantino’daki “Elmore Leonard damarı” üzerine bir kez daha düşündüm.


Jennifer Aniston inandırıcı durmuyor

Formül şöyle özetlenebilir: Psikolojik, ahlaki, maddi sorunları olan bir grup insanı başarısız bir suç organizasyonu kapsamında bir araya getir ve ortaya çıkan saçmalıkları serinkanlı bir üslupla anlat! Öte yandan, Leonard’da Coen’ler ve Tarantino’da olmayan “aydınlık ve romantik” bir damar olduğunu da söylemeliyim. Şiddetten uzak durmaya kararlı olan Louis ve yaşadığı şoklara rağmen ayakta kalan Mickey, “Belalı Rehine” nin “aydınlık yanı”nı oluşturuyorlar. Ne var ki, Jennifer Aniston’ın Mickey’de çok inandırıcı bir performans çıkardığını söylemem zor. Sorun, Aniston’ın karakterin değişimini yeterince iyi yansıtamıyor oluşu. Yaşadığı bütün olaylara karşın saçıyla makyajı gibi, hali ve tavrı da hep aynı kalıyor sanki. John Hawkes ile kimyalarının tuttuğunu söylemek de kolay değil. Bir başka Leonard uyarlaması olan “Out of Sight”da Jennifer Lopez ve George Clooney’nin ne kadar mükemmel bir beyazperde çifti olduğunu hatırladığımızda meselenin boyutu daha iyi anlaşılıyor. Yönetmen Daniel Schechter’in bu filmdeki en büyük şanssızlığı da yine bu sorunla ilgili. Öykünün romantik yanını yeterince güçlü biçimde inşa edemiyor. Finaldeki duyguyu da seyirciye geçiremiyor, filmi çok çabuk bitiriyor sanki. Bunlara karşılık, 1970’li yılları müzik, kostüm, dekor ve atmosfer olarak gayet iyi yansıttığı, gerçekçi ve inandırıcı bir dünya kurmayı başardığı kesin. Dolayısıyla, “Belalı Rehine”yi sıkılmadan, keyifle seyrediyorsunuz.


Filmin notu: 6.5

Yazı: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.