Perili ev ve şeytanlı öyküleri harmanlayan film, gerçek bir olaya dayanıyor.


Yönetmen James Wan, 2010 tarihli “Ruhlar Bölgesi”nde (Insidious) aşırı kandan, perdeyi “korku sirki”ne çeviren abartılı şovlardan uzak durmuştu. “Korku Seansı” na da aynı sakin üslupla başlıyor. Gerçekten yaşanmış olaylara dayandığını iddia eden film, 1971 yılında bir çiftlik evine yerleşen Perron ailesinin başına gelenleri konu alıyor. Gizemli olaylar daha ilk geceden başlıyor ve sorunlar giderek artıyor. Kamyon şoförü Roger Perron (Ron Livingston) ve eşi Carolyn (Lili Taylor) maddi sorunlar nedeniyle 5 kızlarıyla birlikte yerleştikleri evden taşınamayınca Katolik Kilisesi’yle işbirliği yaparak parapsikolojik vakalarla uğraşan Warren çiftine (Vera Farmiga – Patrick Wilson) başvuruyorlar...


James Wan, bu ilk bölümlerde mükemmel bir gerilim sineması ortaya koyuyor. Gösterdiklerinden çok göstermedikleri ve hissettirdikleriyle tansiyonu yükseltiyor. El çırpmalı saklambaç oyunu ve aynalı müzik kutusu gibi sıradan şeyleri etkili gerilim öğeleri haline getirebiliyor Ev; karanlık kileri, dolapları, loş köşeleri, geniş tavanları ve gizli köşeleriyle giderek daha tekinsiz ve asap bozucu bir hale geliyor. Filmin bence en gerilimli yeri, iki kızın yatak odasında geçen, aslında hiçbir şey görmediğimiz halde bir şeyler hissettiğimiz “Kapının arkasında biri var” sahnesi.


Hayaletlerin ya da şeytani varlıkların fiziksel olarak ortaya çıkması ve harekete geçmesiyle film, çağdaş korku sinemasının bildiğimiz klişelerine dönüyor. Kuşkusuz bu ikinci bölümün de iyi çekildiği ve gerilim yarattığı kesin ama kendi adıma ilk bölümdeki lezzetin kaybedildiğini düşünüyorum.

Dini referanslar güçlü

“Korku Seansı” prodüksiyon tasarımıyla da öne çıkan bir film. Sınırlı sayıda mekânda geçse de 70’li yıllar duygusunu sağlam bir biçimde inşa ediyor. Ev, gerek dışarıdan görünüşü gerekse iç mekânlarıyla gotik ve abartılı bir biçimde tasarlanmamış ama daha etkili duruyor.


Görüntü yönetmeni John R. Leonetti, aşırı karanlıktan, keskin kontrastlardan uzak durarak soluk, uçuk renkleri ve loşluğu kullanıyor. Sadece Lili Taylor ve Vera Farmiga gibi yetişkinler değil çocuklar dahil tüm oyuncu kadrosu başarılı.


Son olarak, paranormal olaylara inanan ve dini referansları güçlü bir filmin sizi beklediğini bilmeniz gerekiyor. Perron’ların dindar olmaması, çocukların vaftiz edilmemesi ve bilimin reddettiği bu tür olaylarda Katolik Kilisesi’nin kurbanlara sahip çıkması, kritik noktalar. Ayrıca açılıştaki, “oyuncak bebek hikayesi”nin ana hikâyeye tam olarak bağlanamadığını da düşünüyorum. Ama bu sorunlar, vasatın üstünde, gerçek bir korku-gerilim filminin sizi beklediği gerçeğini değiştirmiyor.


Markette köpek balığı var

Tsunaminin ardından bir süpermarkette sıkışıp kalan bir grup insan, sadece yükselen sularla değil, köpekbalıklarıyla da mücadele ederler...


Avustralya-Singapur yapımı klostrofobik felaket filmi “Yem 3D” (Bait 3D), çocukluğumun “B tipi” ucuz yapımlarını hatırlattı bana. Yönetmen Kimble Rendall’ın o eski filmleri model alıp almadığından emin değilim. 3D görüntüleri ve özel efektleri hesaba katarsanız maliyet açısından da ucuz değil. “Yem”in “ucuz”luğu, klişelerle dolu senaryosu ve kötü oyunculuklarından kaynaklanıyor.


Eğlenceli olan yanı ise, felaket ve canavar filmlerinin ritüellerini sanki bu tür filmler daha önce hiç çekilmemiş gibi heves ve iştahla yeniden karşımıza getirmesi... 80’li yıllarda felaket filmleriyle dalga geçen komediler modaydı. “Yem”in bütün karakterleri o filmlerden çıkıp gelmişe benziyorlar. Dolayısıyla, genç seyircilerin sevdiği tarzda, korkutmaktan çok güldüren ve eğlendiren bir film. “Yem”in “Mavi Korku - Deep Blue Sea” (1999) ile 2007 yapımı “Öldüren Sis - The Mist” (2007) filmlerinin bir kırması olduğunu da hatırlatalım. İlkinden köpekbalıkları, ikincisinden süpermarket alınıp, üstüne tsunami eklenmiş.


Haber: Mehmet Açar


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.