Fransız yönetmen Xavier Gens, “Mahşer Günü”nün (The Divide) ilk planında, gece yarısı uykusundan uyanan Eva’nın (Lauren German) gözünden, nükleer saldırı altındaki New York’un çöküşünü gösteriyor.


Orta yerinden başlayan bir kıyamet filmini hatırlatan bu sahnenin ardından, Eva ve 8 kişiyle birlikte binanın kirli, loş ve küçük sığınağında alıyoruz soluğu.


Sığınakta kendisi için daha önceden hazırlık yapan, su ve yiyecek istifleyen paranoyak Mickey’nin (Michael Biehn) gruba liderliğini dayatması ekibin ilk ciddi krizini oluşturuyor. Kim oldukları belirsiz düşman tarafından çıkışları kapatıldıktan sonra ise çok daha büyük sorunlar baş gösteriyor.


“Mahşer Günü” insan doğasının karanlık yönlerinin açığa çıktığı, sert ve hayli rahatsız edici bir gerilim. Artık kimseye hesap verilmeyeceği anlaşılınca, sığınak kaba kuvvet ve zorbalığın hâkimiyetine giriyor. İnsanlar bilinçlerinin derinliklerinde yatan sapkınlıklarla karşılaşıyorlar. Manevi değerler tek tek yıkılıyor ve geriye ilkel çağlardan kalma güdüler kalıyor.


Kuşkusuz tüm bunlar bilmediğimiz şeyler değil. Özellikle “post-apocalyptic” denen bilimkurgu türü filmlerde bunları çok gördük. “Mahşer Günü”nün türe klostrofobik bir gerilim duygusundan öte yeni bir şey getirdiğini söylemem mümkün değil.


İşkence, tecavüz ve şiddet sahneleri nedeniyle sadece sinirleri sağlam olanlara tavsiye ederim. Rosanna Arguette dahil olmak üzere tüm oyuncuların fiziken ve ruhen çöken karakterlerin psikolojik portrelerini başarıyla yorumladıklarını da ekleyelim.


Hazırlayan: Mehmet Açar

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.