Boy bos ya da güzellik bakımından birbirine hiç de uygun görünmeyen çiftlere siz de eminim defalarca rastlamış ve içten içe şöyle düşünmüş olabilirsiniz: “Bu kadar güzel ve cazibeli bir kadın ona âşık olduğuna göre, şu adamın mutlaka gizli bir çekiciliği olmalı. Çok komik, eğlenceli birisi herhalde. Yahut acayip zeki...” Çok uzun yıllardır aşk ve ilişki terapisti olarak çalışan Psikiyatr Ayala Malach Pines, “Âşık Olmak: Sevgililerimizi Neye Göre Seçeriz” adlı kitabında, eş seçimlerimiz ve aşka dair diğer esrarengiz durumlar hakkında çok acayip şeyler anlatıyor. İşin güzel yanı, anlattıkları kuru bilgiden ibaret değil.

Pines hem farklı zamanlar ve coğrafyalarda yapılan araştırmaları aktarıyor, hem de bizimle 100 çiftin gerçek hikâyesini paylaşıyor. Biz de aşk üzerine yazılmış öteki kitaplarda olduğu gibi “Şu büyük felsefeci ne söylemiş”, “Bu ünlü edebiyatçı hangi kelamı etmiş” falan diyerek vakit kaybetmiyoruz ve doğrudan durumların, olayların, hikâyelerin içine dalıyoruz. Pines, “Aşkın gözü kör mü acaba?” sorusuna dair diyor ki: “Sadece benim klinik çalışmalarım değil, başkaları tarafından bugüne dek yürütülmüş hatırı sayılır çoklukta teori ve araştırma beni rahatlıkla bu sorunun cevabının kesin bir ‘Hayır’ olduğuna ikna ediyor.” Ünlü terapiste göre, gerçek aşkın gizli çöpçatanları; benzerlik, uygunluk, yakınlık... Kitabında da tesadüfen âşık olmadığımızı, aksine kime aşık olacağımızı bilinçli ya da bilinçdışı yollarla ve dikkatle seçtiğimizi gösteriyor. Yani bütün aşkların coğrafi, psikolojik, mitolojik sebepleri var ve hiçbir ilişki tesadüfi değil! İşte Ayala Malach Pines’in, “Aşkı ateşleyen nedir” ve “Niçin falanca kişi ruhumuzdaki aşk ateşini tutuşturur da ondan çok daha uygun görünen filanca ağzıyla kuş tutsa bunu başaramaz” gibi sorulara kitabında verdiği cevaplardan birkaçı...


Coğrafi yakınlık

Görünmez çöpçatan

Ünlü terapiste göre, çift olması muhtemel iki kişi arasındaki coğrafi mesafe azaldıkça, birbirleriyle evlenme olasılıkları artıyor. Mesela bir araştırma için Philadelphia’da yaşayan 5 bin çiftin evlilik cüzdanı incelenmiş ve yüzde 12’sinin evlilik başvurusu yaptıkları sırada aynı adreste oturduğu, yüzde 33’ününse birbirine beş ya da daha az sokak ötede yaşadığı görülmüş. Özetle, coğrafi mesafe arttıkça olası çiftler arasındaki evlenme oranı düşüyor. Bu yüzden birbirine yakın semtlerde oturan hatta komşu olanların, ev veya iş arkadaşlarının, üniversitede aynı dersleri alan veya aynı kampusta kalan öğrencilerin birbirine âşık olması kuvvetle muhtemel.

Aşkı arayanlara tavsiyeler: İki insan arasında romantik bir ilişki gelişebilmesi için ön koşul, bir tanışma fırsatıdır. İlişkiler mektup ve telefonla da gelişebilir elbette, hatta günümüzde olduğu gibi e-postalarla da heyecan verici hale gelebilir ama birine hakikaten âşık olabilmek için hâlâ onunla yüz yüze tanışmaya ihtiyacımız var.


Adrenalin

En kuvvetli aşk iksiri

Yalnız insanların yüzde 60’ı ilk görüşte aşka inanıyor ama âşık çiftler arasında birbirlerine ilk görüşte vurulduklarını söyleyenlerin oranı sadece yüzde 11. Buyurun buradan yakın! Olmayacak bir hayalin peşinde mi tüketiyoruz ömrümüzü o halde? Pines’e göre, “yıldırım aşkı” diye tarif ettiğimiz şey tamamen o anki ruh halimizle, daha doğrusu uyarılma eşiğimizle alakalı. Başka bir deyişle, korkmuş, kızgın, kıskanç, yani bir sebepten kendini zayıf ve tehdit altında hisseden insan, kolay âşık olabilecek insandır. Hazdan başı dönmüş, çok mutlu birisi de öyle... Çünkü insanın çılgınca âşık olabilmesi için önce fiziksel olarak uyarılması, yani kalbinin çarpması, heyecandan titremesi, kızarması falan gerekir. Siz savaş zamanlarında ölüm korkusu altında yaşanan aşkları yahut kendilerini kaçıran kişiye âşık olanları duymadınız mı hiç? Tamam, korkmayın, bu kadar ileri gitmek şart değil, en basitinden herkes gibi siz de bir ilkbahar aşkı yaşamışsınızdır, değil mi?

Aşkı arayanlara tavsiyeler: İşe yarar aşk iksirlerinin istisnasız hepsi adrenalin içerir. O halde vücudumuzdaki adrenalin seviyesinin doğal olarak arttığı zamanların kıymetini bilmeliyiz, çünkü en çok böyle zamanlarda aşka açık oluruz. Savaş çağrısı yapmaya veya terörist saldırılarına davetiye çıkarmaya gerek yok; yüksek fiziksel veya duygusal uyarı yaratan durumlar işe yarayabilir. Mesela dans, tenis, doğa yürüyüşü, koşu, olmadı aksiyon filmleri, rock konserleri, yetmezse maceralı yurtdışı gezileri...


Hangisi esas arabulucu

Türdeşlik mi, zıtlıklar mı?

“Türdeş kuşların sürüleri bir olur” diyor Ayala Malach Pines. Anlayacağınız, insanlar ilişkilerinde kendilerini rahat ve uyumlu hissedebilmek ve birlikteliklerinden daha fazla haz alabilmek için sevgili veya eş olarak kendilerine benzeyen kişileri seçmeye eğilimliymiş. Sırf fiziksel benzerlik de yetmiyormuş, eşlerin kişilik özellikleri ve özgeçmişleri bakımından benzemeleri de önemliymiş. Peki ya zıt kutupların aşkı denen şey, o bir efsane mi? Hayır ama birbirine taban tabana zıt insanlar arasındaki ilişkiler ne yazık ki çoğunlukla sonsuza dek sürmüyormuş.


Aşkı arayanlara tavsiyeler: Günün birinde dörtnala çıkıp gelecek meçhul bir beyaz atlı prens tarafından kurtarılmayı beklemek yerine, ideal eşinizi size en yakın ortamlarda aramalısınız. Tüm önemli özellikleri size benzeyen kişiler arasında, kişiliği sizinkini heyecan verici ve tatmin edici bir biçimde tamamlayan birisi mutlaka çıkacaktır. Ve açıkçası o, “sizin için yaratılmış” sıfatını herkesten daha fazla hak ediyor.


Haber: Gülenay Börekçi


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.