Bir mekânı dekore ederken, o mekâna yeni bir can verdiğinizi hiç düşündünüz mü? Boş bir mekân, sizin kararlarınız ve seçimlerinizle can bulur...

Tabii ki seçimler ve kararlar, aslında sizden parçalar taşımaktadır. Tıpkı giyinmek gibi düşünebilirsiniz bu işlemi... Giyinme işini bitirdiğinizde nasıl SİZ oluyorsanız. Dekorasyon işlemi bittiğinde de o mekân SİZ olmuştur.

Çeşitli kişilerin evine gittiğinizde, aynı objelerin bile ne kadar farklı kullanıldığını gözlemleyebilirsiniz.

İşte bu farklılık dekorasyonda karakteri oluşturur.

Ben daima, dekorasyonda her bireyin farklılıklar oluşturmasını desteklemekten yanayım. Mekân size aittir. Onun içinde hayatınızın bir bölümünü geçirmektesiniz. O zaman mekân, sizin isteklerinize karşılık verebilen ve sizin zevkinizi yansıtan özellikler taşımalıdır. Sadece moda diye birtakım seçimler yapmak veya "falanca yerde pek beğenmiştim" diye onun aynısını uygulamaya çalışmak, sizi doğru bir sonuca ulaştırmayacağı gibi kendinizi rahat hissedeceğiniz bir mekân da yaratmaz. Kendi zevkiniz ve birleştirici gücünüzle yaptığınız dekorasyon daima. SİZİN İÇİN en doğrusudur.

Peki, bunu nasıl yapacağız? Çok basit. Dekorasyona başlamadan evvel benzer yerleri, beğendiğimiz mekânları gözlemleyeceğiz. Ama buralara sadece bakmakla yetinmeyip GÖRECEĞİZ. Bu konuda kitap veya dergiler alıp oralarda beğendiğimiz sayfaları ayıracağız. Hepsini yan yana koyup defalarca bakacağız bu sayfalara; baktıkça, neleri beğenip, nerelerle pek ilgilenmediğimizi ayırabileceğiz. Sonuçta da gerçek beğeni noktalarımızı toplayıp bir mekân yaratacağız.

Yarattığımız bu mekân kesinlikle BİZ olacaktır. Seçimlerimize devam ettiğimiz sürece bu yönümüzün gelişimini de gözlemleyebiliriz. Bunun için seçmeye ve yerleştirmeye devam etmeliyiz. BİZ olan mekânlarda yaşamın daha huzurlu olacağını, kendimizi daha rahat hissedeceğimizi bilmek bu yorgunluğa değecektir inanın..

Yazı: Y. Mimar Bahar Doğu