Haziran Gecesi, Bıçak Sırtı, Hercai, Ferhat ile Şirin gibi daha birçok dizide karşımıza çıkan tiyatrocu Şehsuvar Aktaş, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro bölümü mezunudur. Aynı üniversite ve aynı bölümde yüksek lisansını ve doktorasını yapmıştır. Akabinde de Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde öğretim üyeliği görevini icra etmiştir. Birçok oyunda sahneye çıkıp yönetmenlik yapan Aktaş, çok meşakkatli bir iş olan çeviri ile ilgilenmektedir ve halen aktiftir. Netflix’te yayınlanan Fatma dizisindeki komiser rolüyle dikkatleri üzerine çeken Aktaş’a cevapları için teşekkür ederim.


Pandemi ile gerçekten zor günler geçiriyoruz ve baskı altındayız, öyle görünüyor ki uzun bir süre daha böyle olacak ve online tiyatrolar ile bu işi canlı tutacağız. Buradan hareketle, içinde bulunduğumuz bu durumu değerli bir tiyatrocu olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir çırpıda gözden çıkarılabilen alanlar olduğunu gördük yine. Sahne sanatları elbette varlığını sürdürecektir, ama nasıl olacak onu bilmiyorum. Görünen o ki pandemi koşulları 2022 sonuna dek sürecek.


Oyunculuğunuza bakarak değerlendirdiğimde yiğit biri olduğunuzu gözlemledim ve hatta isminizin Farsçadan Türkçe ’ye yiğit ve usta binici olarak geçiyor oluşu da tesadüf olmasa gerek… İran kökenli misiniz?

İsmiyle müsemma birisi değilim. İran kökenli de değilim. Babam sevdiği için bu adı koymuş.


Sektör oldukça dijitalleşmeye başladı ve evlere kapandığımız zamanlarda, dijital platformlardaki dizilere ve filmlere yöneldik. Pandemi süreci dijitali güçlendirdi, dolayısıyla bu durum bizi oldukça endişelendiriyor, bir taraftan da sizin gibi değerli oyunculardan mahrum kalmıyoruz. Dijital projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Teşekkür ederim. Bu durum beni çok endişelendirmiyor. Yeni sayılabilecek bir mecraydı, şimdiki koşullarda daha öne çıktı. Dijital ortamda daha özellikli işler yapılabildiğini görüyorum.


Haziran Gecesi, Bıçak Sırtı, Hercai, Ferhat ile Şirin gibi çok sevdiğim dizilerde rol aldınız. Şu ana kadar yer almış olduğunuz dizilerde ilginç bir an yaşadınız mı? Andaç Haznedaroğlu ile çalışmak nasıldı?

Maalesef burada aktarmaya değer ilginç bir anım yok. Ama yıllar öncesinden tanıdığım Andaç Haznedaroğlu’nun yönetmenliğini yaptığı bir işte çalışmak hoş bir tesadüftü. 80’li yılların sonundan itibaren 90’lı yılların ortasına kadar televizyon işlerinde çalıştım sonra ara vermiştim. 2004’te Andaç’la yollarımız kesiştiğinde ise, çalışma koşulları, her şey değişmişti, onunla çalışırken bir sürü şey öğrendim.


Biyografya.com sitesinde Maske ve Kukla Tasarımcısı olduğunuzu okudum, bu işi icra ettiniz mi ve tiyatroya karşı olan ilginizi nasıl keşfettiniz?

Maske tasarımcısı değilim. Bunraku tekniğini andırır biçimde doğrudan elle oynatılan iki kukla yaptım iki oyun için. Daha çok gölge oyunuyla ilgilendim, 2000 yılında Ayşe Selen’le kurduğumuz tiyatrotem çatısı altında sahnelediğimiz kimi oyunlarda kullanmak üzere özgün gölge oyunu tasvirleri tasarladım. Tiyatroya ilgim lise yıllarında başladı. Tiyatrocu olmaya da o dönem karar verdim.






Şu ara gündemi meşgul eden ve birçok kişinin severek takip ettiği “Fatma” dizisinde komiseri canlandırıyorsunuz, diziye nasıl dâhil oldunuz? Özgür Önürme ve Özer Feyzioğlu ile çalışmaktan memnun musunuz?

Bağlı olduğum ajans kanalıyla bana ulaşıldı, öyle dâhil oldum. Her iki yönetmenle de çalışma fırsatım olduğu için memnunum.


Genelde dijital platformlarda dünya dizilerinin ve filmlerinin hedef kitlesi Türk dizilerine oranla daha fazla, batılılaşmanın etkisiyle tercih hep o yönde oldu. Sizce Fatma bu kalıplaşmış önyargıları kırmış olabilir mi? Kaliteli üretim için şartları nasıl değerlendiriyorsunuz? Diziye yönelik güzel yorumlar alıyor musunuz?

Batılılaşmanın etkisiyle mi öyle oldu bilemiyorum. Öte yandan takip edebildiğim kadarıyla Fatma yalnızca burada değil, başka ülkelerde, örneğin batı ülkelerinde de dikkate değer bir izlenme oranı yakalamış.


Fatma dizisinin çekimleri ne kadar sürdü ve dizi devam edecek mi?

İki aya yakın sürdü diye hatırlıyorum, yanılmıyorsam. 2020 yazında çekildi. Devam edip etmeyeceğini bilmiyorum.


Araştırdığım kadarıyla Tiyatro üzerine kitaplar çevirdiniz, yolda yeni bir kitap çeviri projeniz var mı? Michel Foucault “Toplumu Savunmak Gerekir” kitabını önerir misiniz? Pandemide ne tarz kitaplar okunmalı?

Yalnızca tiyatroyla ilgili kitaplar çevirmedim, başka alanlarla ilgili çevirilerim de var. Şu an iki çeviri üzerinde çalışıyorum. Michel Foucault’nun bütün kitaplarını her daim öneririm. Pandemide şu tarz kitaplar okunmalı diye bir öneride bulunamam, herkesin meşrebine göre değişir.


Fransız Lisesi mezunu bir oyuncu/tiyatrocu olarak, Fransız edebiyatını takip ediyor musunuz ve şu ana kadar okuduğunuz en iyi Fransız yazarı kim?

En iyi Fransız yazar şudur diye ahkâm kesemem, ama şu son dönemde Edouard Philippe’i tavsiye edebilirim.


Fatma bize şu mesajı veriyor: “sessizliğim bir yere kadar, mutsuzluğum sonsuza kadar”. Toplumda sizce Fatma gibi karakterler var mı?

Var ki birileri böyle bir hikâye anlatma ihtiyacını duymuş.


Son olarak, yeni projeleriniz var mı? Şu sıkıntılı günlerde vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şu anda yeni proje yok. Dediğim gibi elimde iki çeviri var, şu sıra vaktimi çoğunlukla çeviriye ayırıyorum. İlginize teşekkür ederim.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.