Bir çocuk için en ciddi travma ne olabilir? Düşünelim... Çocukluğunuzda komşudan eve geldiğinizi ve kapınızın önünde sirenleriyle birlikte çığlıklar atan bir ambulans gördüğünüzü düşünelim. Görevlilerin büyük bir telaşla babanızı ambulansın içine yerleştirmeye çalıştığını ve babanızın bir sorunu olduğunu derhal anladığınızı düşünün. O an, ambulans artık sizin için bir korku, hatta bir felaket göstergesi olmaz mı?


Araştırma sonuçlarına göre, çocukluk döneminde ciddi duygusal travmalara maruz kalmış kimselerin hastalıklarla savaşma gücü düşüyor. Bazı hastalıklara yakalanma olasılığı artıyor, hatta bazılarının da bütün hayatı boyunca hastalıklara maruz kaldığını söylemek mümkün. Belki siz de kendinize şu soruyu sormalısınız: “Çocukluğumda hiç atlatamadığım bir travma oldu mu?”


Strese duyarlılık artıyor

Doktorların açıklamasına göre, çocukluk zamanında yaşanan zorluklar ve problemler kişiyi “savaş, kaç ya da donakal” tarzında bir kronik duruma getiriyor. Bu tarz kişilerde, stres hormonu beyne erken yaşlarda ulaşıyor ve genlerde değişikliğe sebep olarak strese duyarlılığımızı ciddi derecede arttırıyor; böylelikle strese verdiğimiz tepkiler hem çok yüksek oluyor. Sonuç olarak da bütün bunlar, tüm hayatınız boyunca kanser, kalp hastalıkları ve oto-immün denilen metabolizma hastalıklarına yakalanmanıza sebep oluyor, hem de hızlı bir şekilde.


Çocuklukta yaşanan ciddi travmaların arasında şunlar var; boşanmış bir anne-baba, depresif ya da alkolik bir ebeveynle bir arada yaşamak, aşağılayan ya da alay eden aile bireyleriyle bir arada yaşamak; basitçe, aile desteğini arkasında görmeden büyüyen kimselerde bu durum söz konusu olabiliyor. Bu kategorilerden geçen kimselerin ise kansere ya da depresyona yakalanma olasılıkları ise iki katına kadar yükseliyor.


Travmayı yaşayan çocuğa yaklaşım


Travmayı kabullenmek gerekiyor

Ancak çalışmalardan birinin sonucuna göre ise, ebeveynlere çocukluk travmaları açık açık anlatıldığında, doktora gitme ihtimallerinde %35’e varan bir düşme görülüyor. Yani kimse sorunun kendisi olabileceğini ve ciddi sonuçlar doğurabileceğini düşünmek istemiyor. Meydana gelen tartışmanın en önemli düzeyi ise, “Eğer bu travmaların ileride kişiler için ciddi problemler yaratabileceği biliniyorsa, önlemler alınıp sağlık problemlerinin çözümü sağlanabilir mi?”


Amerika Hastalık ve Travma Merkezi verilerine göre geçmişinde travma olduğu doğrulanmış yetişkin hastaların tedavi masraf çizelgeleri 124 milyar dolara kadar yükselebiliyor. Kişilerin önceden geçirdiği travmaların doğrulanması, kişileri daha kolay anlamayı, daha az prosedürü ve daha az testi sağlayabilir oysa.


Bunu okuyan kimselerin çoğu şu konuda hem fikir olacaklardır ki çocukluk travmaları insanları ölene kadar takip ediyor. Çok şükür ki şu aralar, psikiyatri de meydana gelen travmalara etki ettiği bilinen, üzerinden yıllar geçse dahi uygulanabilen müdahaleler geliştiriyor.


Aslında denklem çok basit, sigaranın kanser yaptığını, emniyet kemerinin hayat kurtardığını, el yıkamanın mikroplardan arındırdığını nasıl biliyorsak, çocukluk travmalarının da ileride ciddi hastalıklara sebebiyet verebileceğini bilmek ve kabul etmek gerekir. Üstelik bu hastalıkların insanın ömründen ciddi zamanlar götüren hastalıklar olduğunu ve ömrü uzatmak için zamanında müdahale edilebileceği de düşünülürse, ihtimalleri konuşmak yerine doğrudan müdahaleyi yapmak, en doğrusu olacak gibi görünüyor.



Bu yazının İngilizce orijinali acestoohigh.com sitesinde yayınlanmıştır.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.