Güneşin cildimize ve genel sağlığımıza verdiği zarar çok fazla. Sadece cilt kanserlerine yol açması değil, cildi yaşlandırması da olumsuz etkileri arasında.

Deri kanseri gelişiminde en önemli faktörün güneş ışınlarına aşırı derecede maruz kalmak olduğu uzun yıllardır bilinen bir gerçek. Sürekli güneşe maruz kalmak uzun zaman içinde bazal hücreli ve skuamöz hücreli deri kanserlerine yol açarken, aralıklı ama özellikle yanık oluşturacak derecede yoğun güneş ışınına maruziyet ‘ben kanseri’ olarak bilinen melanom gelişiminden sorumlu tutuluyor.

Acıbadem Üniversitesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasemin Saray, “Melanom dışı deri kanserleri dünyada en sık görülen kanser türü olup yılda yaklaşık 1 milyon civarında yeni olgu tespit ediliyor. Yaşam süresince bazal hücreli karsinom (BHK) gelişme riski yüzde 30 olarak bildirilirken, skuamöz hücreli karsinom için yüzde 10 civarında bir risk söz konusu” diyor.

Son yıllarda sık tatile gitme ve solaryuma girme gibi değişen sosyal eğilimlerle birlikte giyinme alışkanlıklarının da değişmesi, güneş ışınlarına maruz kalınma oranının artmasına ve güneşe bağlı gelişen deri kanserleriyle daha çok karşılaşmamıza yol açıyor. Bu artışın bir diğer nedeninin de ozon tabakasının incelmesiyle dünya yüzeyine ulaşabilen zararlı güneş ışınlarının artması olduğuna dikkat çekiliyor. Güneş ışınlarının zararlarına açık olmak, deri kanserlerine neden olmasının dışında cildimizin normalden önce yaşlanmasının da en önemli nedeni olarak gösteriliyor.

Aşırı güneş ışığına maruz kalmanın olası sonuçları şöyle sıralanıyor:

■ Lekeler oluşabilir

■ Güneş yanıkları gelişebilir.

■ Deriniz normalden erken yaşlanabilir.

■ Cildinizde lekeler oluşabilir.

■ Deride kuruma, kalınlaşma, sarı, opak ve mat bir görünüm meydana gelir.

■ İnce kırışıklık ve çizgilenmeler artar.

■ Deriye ait bağışıklık sistemi zayıflar.

■ Deri kanserlerine zemin hazırlanır.

Bu kişilerin riski fazla...

■ Açık tenli, yeşil gözlü, kızıl-sarı saçlı, çilli veya kolaylıkla güneş yanığı gelişebilen

cilt tipine sahip kişiler.

■ Ciltleri erişkinlere göre güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı çok daha korunmasız olan çocuklar.

■ Uzun süre veya aralıklı olarak yoğun güneş ışığına maruz kalmış kişiler.

■ Çocukluğunda cildi su toplayacak şekilde güneş yanığı geçirmiş olanlar.

■ Ailesinde cilt kanseri olan kişiler. (Normal popülasyona göre 2 kat fazla risk taşırlar.)

■ Anormal görünümlü ve çok sayıda beni olanlar.

■ Güneşli iklim bölgelerinde yaşayanlar.

■ Çiftçiler ve denizciler gibi açık havada çalışanlar.

Güneş kreminiz hem UVB hem UVA içermeli

DOÇ. Dr. Yasemin Saray, “İdeal bir güneşten koruyucunun 2 temel özelliği hem UVB hem de UVA ışınlarından koruması ve kozmetik olarak kabul edilebilir bir yapıya sahip olmasıdır” diyor.

■ Etiketinin üzerinde ‘geniş spektrumlu’ ibaresi bulunan ve koruma faktörü (SPF) 30 veya üzerinde olan kremler kullanılmalıdır.

■ Suya, terlemeye dayanıklı olmalıdır.

■ Kaşıntı, kızarıklık, yanma gibi sorunlara yol açmamalı, yağlanma ve komedon gelişimi yaratmamalıdır.

■ Cilt yüzeyinde opak-beyaz görünüm oluşturmamalıdır.

■ Güneşe çıkmadan 20-30 dakika önce sürülmeli ve en az 2 saat sonra tekrar uygulanmalıdır.

Yağlı ciltliler jel veya losyon krem seçmeli

Güneş koruyucu kremin, cilt tipine ve yaşa uygun seçilmesi gerekiyor. Cildi kuru olanlar kremleri, yağlı olanlar jel-losyon formunda yağsız ve su bazlı ürünleri, alerjik ciltlerse mineral formdaki ürünleri tercih etmeli. Sivilceli cildi olanlar için gözeneklerde tıkanmaya yol açmayan formlar, çocuk ve gebeler için kimyasal içermeyen fiziksel filtreler, yaşlılar için yoğun ve krem formunda olan ürünler gerekiyor.

Güneşlenirken bunlara dikkat!

Cilt sağlığı açısından önerilebilecek hiçbir güneşlenme şekli bulunmuyor.

■ Güneş ışınlarının en dik olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında (cilde en çok zarar veren saatler) güneşlenmekten kaçınılmalıdır.

■ Güneş ışığı erken katarakt gelişmesine yol açan önemli bir etken olduğu için sadece cildin değil, gözün de bu ışınlardan korunmasına özen göstermek gerekiyor. Bu nedenle mutlaka ultraviyole ışınlarından koruyucu özeliği olan bir güneş gözlüğü kullanılması önerilmektedir.

■ Cilde sürülen deodoran, kolonya veya parfüm gibi bazı kozmetikler güneşin de etkisiyle uygulandıkları bölgede leke oluşumuna yol açtıkları için, bu tür ürünler cilde asla sürülmemelidir.

■ Başta bazı antibiyotik ve ağrı kesiciler olmak üzere kullanılan ilaçların cildin güneşe karşı hassasiyetini artırabileceği, güneş alerjisi ve güneş yanıklarına yol açabileceği unutulmamalıdır.


Yazı: Ceyda Erenoğlu



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.