Aşırı tüketildiğinde mide rahatsızlığı, yüksek tansiyon veya kalp hastalıklarını tetikleyebilen kahve, yakın zamanlara kadar fazla tüketilmemesi konusunda hep uyarılan bir içecekti. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar gösterdi ki kahve makul miktarlarda içildiği zaman hiç yabana atılamayacak yararları da var.

Kadınlarda depresyon riskini azaltır

Günde bir iki fincan kafeinli kahve içen kadınların hiç içmeyenlere göre depresyona girme riskinin daha az olduğu tespit edildi. Araştırmalar günde 2-3 fincan kahve içen kadınlarda depresyona girme ihtimalinin yüzde 15, 4 veya daha fazla içenlerde ise yüzde 20 azaldığını ortaya koyuyor.

Beyni korur

Son araştırmalar, kahvenin içindeki henüz ne olduğu belirlenemeyen bir şeyin alzheimer hastalığını önlediğini ortaya çıkartıyor. Günde 4 veya 5 fincan kahve tüketiminin, hastalığın oluşumunda rol oynayan beta amiloid birikimini azalttığı ve böylece alzheimera karşı bizi koruduğu tahmin ediliyor. Ayrıca beyin hücresi bağlantıları oluşturma ve yeni beyin nöronları yaratmada da rol oynuyor. Aynı zamanda kahve dikkatinizi ve konsantrasyon kabiliyetinizi artırıyor. Eğer şekerli kahve içerseniz kafein ve glikozu birlikte aldığınız için beyninizin belirli bölgeleri harekete geçyor ve beynininizin daha da aktif olmasnı sağlıyor. Ama eğer aç karnına kahve içerseniz bu etkilerin tam tersini görebilirsiniz.

Dünyanın en sağlıklı 11 yiyeceği

Prostat kanseri riskini azaltır

Günde 6 fincan kahve, erkeklerin korkulu rüyası prostat kanserinin en tehlikeli türüne yakalanma riskini yüzde 60’a varan oranda düşürüyor. Araştırmacılara göre diğer prostat kanseri türlerinde de kahve yüzde 20 oranında riski düşürüyor.

En yaygın cilt kanserini önler

Kahvenin, dünyada en sık rastlanan cilt kanseri türü olan bazal hücreli Karsinom’u önleyici etkisi olduğu iddia ediliyor. Yapılan çalışmalar, günde 3 veya daha fazla kafeinli kahve içen kadınlarda bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 20, erkeklerde ise yüzde 9 oranında azaldığını ortaya koyuyor. Kafeinsiz kahve ise aynı koruyucu etkiye sahip değil.

Tip 2 diyabetten korur

Uzmanlar kahve tüketimi ile tip 2 şeker hastalığı arasında bağlantı kuruyor ve kahvenin bu hastalığa yakalanma riskini de azalttığını belirtiyorlar. 450 binden fazla denek üzerinde yapılan araştırmalara göre, günde içilen her ekstra kahve, tip 2 diyabet riskini yüzde 7 oranında azaltıyor.

Diyabet = Kendine dikkat et

Parkinson riskini azaltır

Günde birkaç fincan kahve içmenin Parkinson hastalığının gelişimini yüzde 25 oranında geriletebildiği de bu içecek hakkında olumlu bir diğer iddia. 125 bin kişi üzerinde yapılan çalışmalara göre, en uygun etkiyi elde etmek için günde 2 ya da 3 fincan kahve içmek ideal görünüyor.

Bağışıklık sistemini güçlendirir

Araştırmalara göre kahve tüketimi erken ölüm riskini azaltıyor. Yani ne kadar çok kahve içerseniz risk o kadar azalıyor diyebiliriz. Bunun sebebi ise kahvenin bağışıklık sisteminizi harekete geçirip onu daha sağlıklı ve güçlü bir hale sokması. Ayrıca kahve karaciğeriniz, kalbiniz ve sindirim sisteminiz için de çok yararlı. Unutmayın hazır kahveler sindirim sistemine zarar verdiği ve daha fazla kimyasal madde içerdiği için doğal olarak öğütülmüş taze kahve içmek daha sağlıklı!

Baş ağrısına iyi gelir

Doğal kahvenin içinde bulunan kafein baş ağrısını ve migreni tedavi edebilir. Ama ağrı kesicilerle kıyaslandığında ağrı kesicilerin daha etkili olduğu biliniyor.

Baş ağrısı nasıl geçer?

Hafızayı güçlendirir

Kahveden alınan uyarıcılar sadece ruh halinizi değiştirmekle kalmaz aynı zamanda yaratıcılığınızı ve kısa süreli hafızanızı da geliştirir. Öğrendiğimiz tüm bilgiler ilk başta kısa süreli hafızamıza depolandığından ve yaklaşık bir saat sonra uzun süreli belleğimize aktarıldığından kahvenin yararı yadsınamaz.

Kilo vermenize yardımcı olur

Vücudunuzdaki leptin hormonunun seviyesi düşük olduğunda bedeniniz yağ depolamaya başlar bu da kilo almanıza neden olur. Ama kahve bedeninizdeki hormon seviyelerini yükseltir. Kahve bağımlısı insanların kilo almasının uzun sürmesinin ve yaptıkları egzersizlerin hızlı sonuç vermesinin sebebi de bu diyebiliriz.

Kabızlığı önler

Laktasif ve diüretik özelliğinden dolayı kahve kabızlığı önler, bağırsakları çalıştırır ve sık tuvalete çıkmayı sağlar.

Kahveyi sütlü ve şekerli içmeyi tercih ediyorsanız, kahveden faydalanmak isterken süt ve şeker gibi katkıların sağlığınıza olan etkilerini de hesaba katmayı unutmayın.

Kafein kanatlandırır!

Bu içecekler merkezi sinir sisteminizi uyarır, size zinde hissettirir. Ama aniden kullanımı kesmek baş ağrısı ve sinirlilik gibi yoksunluk semptomlarına yol açabilir.

11

Kahve, çay ve soda tüketiyorsunuz, peki bu popüler içeceklerle ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz? Çoğumuzun her gün tükettiği içeceklerden bahsediyoruz. Bu acı tatlı içecek merkezi sinir sistemini uyarır, size zinde hissettirir. Orta dozlarda, bellek, konsantrasyon ve zihinsel sağlığı artırmak dahil, sağlık faydaları sunabilir. Ancak aşırı miktarlarda tüketildiğinde kafeinin kalbi hızlandırması, uykusuzluk, anksiyete ve huzursuzluk gibi yan etkileri olabilir. Aniden kullanımı kesmek ise baş ağrısı ve sinirlilik gibi yoksunluk semptomlarına yol açabilir.

Kafeinsiz kahveler gerçekten kafeinsiz mi? "Eğer birisi 5 ila 10 fincan arası kafeinsiz kahve içiyorsa aslında 1 ya da 2 fincan normal kahve tüketiyor demektir" diyor araştırmacı profesör Bruce Goldberger. Bu, böbrek hastalığı ya da anksiyete bozuklukları olanlar gibi, kafein tüketmemesi gereken insanlar için oldukça önemlidir.

Etkisini dakikalar içinde gösterir Kafeinin kanda en yüksek seviyesine ulaşması yaklaşık 30 ila 60 dakika sürer. Beden, genellikle ilacın yarısını 3-5 saat içinde ortadan kaldırır ve gerisi sekiz ila 14 saat boyunca kalır. Bazı insanlar, özellikle de düzenli olarak kafein tüketmeyenler kafeinin etkilerine diğerlerinden daha duyarlıdır. Uzmanlar, uykusuzluk çekmemek için yatmadan en az 8 saat önce kahve içmeyi kesmenizi önerir.

Etkileri herkes üzerinde aynı değil Vücut cinsiyet, ırk, hatta doğum kontrol yöntemine göre farklı tepkiler gösterebilir. New York magazinin raporuna göre: "Kadınlar kahveyi genellikle erkeklerden önce sindiriyor. Sigara içenler de içmeyenlere göre iki kat hızlı sindiriyor. Doğum kontrol hapı kullananlar, kullanmayanlara göre 3 kat daha hızlı ve Asyalılar diğer tüm ırklara göre daha yavaş sindiriyor."

Enerji içeceklerinde kahvedekinden daha az kafein var Bir enerji içeceğinde oldukça bol miktarda kafein olması beklenir. Halbuki çoğu popüler enerji içeceği markasında bir fincan eski usul sek kahvede olandan daha az kafein bulunur. Mayo Klinik raporlarına göre, en çok tanınan enerji içeceği olan Red Bull'un 8,4 onsluk porsiyonunda 76 ile 80mg kafein bulunurken, bir fincan kahvede 80 ile 200 mg arasında kafein bulunur. Enerji içeceklerinde bol bol şeker ve zor hazmedilen içerikler bulunur, uzak durmak en iyisi.

Koyu renk kavurmalarda, açık olanlara göre daha az kafein bulunur Güçlü ve zengin bir aromanın daha fazla kafein içerdiğini düşünmeniz normal ama hiç de öyle değil. Kavurmak kahvedeki kafeini yakar.

60'dan fazla bitkide kafein bulunur Sadece kahve çekirdeklerinde değil, çay yapraklarında, kola fındığı, kakao çekirdeğinde de kafein vardır. Bu uyarıcı, çeşitli yapraklar, tohumlar ve meyvelerde doğal olarak bulunur. Ayrıca doğal olmayan yöntemlerle, laboratuvar ortamında da üretilip, çeşitli ürünlere katılabilir.

Tüm kahveler eşit değildir Söz konusu kafein olduğunda, kahveler eşit değildir. Popüler markalar piyasaya çok çeşitli kafein oranlarında ürünler sunar.

Ağır doz kafein nedir Günde 500 ile 600 mg doz ağır olarak kabul edilir ve uykusuzluk, asabiyet, çarpıntı gibi sorunlara neden olabilir.

En çok Amerikalılar tüketmiyor BBC'de yayınlanan bir makaleye göre, Finlandiya, averaj bir yetişkinin günde 400 mglık kafein tüketimi ile birinciliği kimseye kaptırmıyor. Dünya genelinde, insanların yüzde 90'ı kafeini farklı formlarda tüketmeye devam ediyor.

Kafein sadece içeceklerde olmaz FDA raporlarına göre, kafein alımının yüzde 98'i kahve tüketiminden kaynaklanıyor. Ama bu tek kafein kaynağı değil: çikolata ve bazı ilaçlarda da kafein bulunmakta. Ağrı kesicileri kafein ile almak etkisini yüzde 40 arttırıyor ama çarpıntı gibi yan etkilere de sebep olabiliyor.