Bahadır’ın asansörde yukarı çıkarken neşeyle çalmaya başladığı ıslık, evin kapısını açmasıyla birlikte kesildi. Bir an alt kattaki kiralık daireye girdiğini sanıp, anahtarının nasıl olup da başka bir kapıyı açabildiğine şaşırdı. Bir adım geri çekilip kapı numarasını okudu, hayır kendi evindeydi. Kapıda ayakta durup bir sağa bir sola baktı. Holdeki halıyla portmantonun yerinde yeller esiyordu. Hızla girdiği salon bomboştu.

“Allah kahretsin” diye üst kata koşarken basamaklardan birine ayağı takıldı, az daha düşüyordu. Banyoda asılı duran havluyla bornoz dışında hiçbir şey yoktu. Tuvalet kâğıtlarını bile götürmüşlerdi. Yatak odası, giyinme odası tamtakırdı.

Bahadır cep telefonundan internete girip, Melodi’nin çalıştığını söylediği gazetenin telefonunu buldu. Ne soyadını ne de çalıştığı bölümü bildiği için, santrali birkaç kere arayarak farklı servislere bağlanması gerekti. Ancak hiçbirinde Melodi isminde bir muhabir yoktu. Hızla Melodi’nin ismiyle beraber gazeteninkini ve beraber çekilmiş fotoğraflarını gösterdiği ünlülerin adlarını yazıp internette bir iz aradı. Ne bir röportaj ne de bir fotoğraf vardı.

Kandırıldığını ve soyulduğunu idrak eden Bahadır, merdivenin basamaklarına oturup başını iki elinin arasına aldı. Dün bu saatlerde henüz tanımadığı, gece tanışıp bütün söylediklerine gösterdiklerinde inandığı genç kadın ve beraberindekiler, her şeyini alıp götürmüşlerdi. Londra’dan getirttiği vitrinle yemek masası, Milano’da beğenip daha oradayken yük gemisine yetiştirip gönderdiği deri kanepe, New York’tan taşıdığı beyaz halılar, dünyanın dört bir köşesine yaptığı seyahatlerden getirdiği, bir servet değerindeki biblolar ve duvarları süsleyen diğer süs eşyaları, bütün giysileri ve ayakkabıları, hepsi gitmişti.

Aklından düşünceler birbiri ardına geçti. Evi sigortalıydı ama uğradığı zararı karşılayabilmek için polise gitmesi gerekecekti. Polise giderse olayın duyulması ihtimali çok yüksekti. Gazetelerde fotoğrafı ve ismiyle beraber başına gelenlerin yazıldığı haberleri hayal etti. İtibarı iki paralık olur, çevresinin bütün güvenini kaybederdi. Kim evine sahip olamayan biriyle iş yapmak isterdi ki?

Bahadır apartman görevlisinden kamera kayıtlarını istedi. Dedi ki:

“Kapıma elden bir hediye paketi bırakılmış. Bu güzel sürprizi kimin yaptığını bilmek isterim. Kamera kayıtlarına bakabilir miyiz?”

Görevli şaşırmıştı:

“Bahadır Bey, ben sizi taşındınız sanmıştım.”

Bahadır verecek cevap ararken görevli devam etti.

“Sabah eşyalarınızın gittiğini görünce sizin kata çıktım, ama çalışanlar sizin önemli bir toplantınız olduğunu, öğleden sonra eve uğrayacağınızı söylediler. Kamyonda bir şey yazmadığı için sizi arayacaktım ama üzerlerinde Melodi Evden Eve nakliyat yazan elbiseleri görünce vazgeçtim.”

“Her şey yolunda, sorun yok. Ben sana kamerayı sormuştum.”

“Kamera sabahtan beri çalışmıyor. Çağırdım, tamire gelecekler.”

“Melodi Evden Eve Nakliyat” araması sonuç vermeyince, Bahadır hayatı boyunca başkaları için kullandığı sözü, ilk defa kendine karşı kullandı:

“Geri zekâlı!”

Alt kata inerken çalan telefonunu, ekranında müşterilerinden birinin adını görünce açmak zorunda kaldı. Sesi yankılandığı için karşı taraf söylediklerini anlamakta zorlanınca pencereyi açtı. Konuşması bitince pencereyi kapatıp teyzesini aradı.

“Aysel Teyze, bu gece sende kalabilir miyim?”

“Kalırsın tabii. Hayırdır?”

“Gelince konuşuruz.”

Başına gelenleri ondan başka kimseye anlatamazdı.

Ertesi gün giymek için pantolon, gömlek aldıktan sonra teyzesine gitti. Olanları tepki vermeden, pencere kenarında sarma sigarasını içerek dinleyen teyzesinin ilk sözleri şunlar oldu:

“Bunların hepsi senin kuku merakından, kukuya doymazlığından, farkındasın değil mi?”

Bahadır öfkeyle ayağa kalktı:

“Teyze üzerime gelme!”

O da sinirlenmişti. Sesini yükselterek devam etti.

“Bir üzerindeki donu almadıkları kalmış! Belki kız dün gece onu da çaldı da söylemiyorsun!”

“...”

“Geldi mi böyle peş peşe gelir. O ‘aşkta kaybeden işte kazanır’ lafları hep fasa fiso. Bir yerden fire vermeye başladın mı gerisini tutamazsın. Kaybetmek bir ruh halidir oğlum.”

14. bölüm 15 Haziran 2018 Cuma hthayat.haberturk.com’da...

Diğer bölümler