Hamileliğin 30. haftasında bebeğiniz
Bebeğinizin boyu yaklaşık 40 cm ve kilosu da artık yaklaşık 1 kg 300 gram. Amniyotik sıvı bebeğinizin etrafında onu çevreliyor. Ama o büyüyüp rahminizde daha çok yer kaplamaya başladıkça amniyotik sıvı oranı azalacak. Karnınızın genişleyen ölçüsü bebeğinizin her gün büyüdüğüne dair belirgin bir ipucu! Aynı zamanda küçük dahiniz artık o kadar akıllı ki kendi vücut ısısını ayarlayabiliyor ve şimdiye kadar onu sıcak tutan küçük tüylerini dökmeye başlıyor. Görme yeteneği gelişmekte ama hala çok keskin değil. Zaten doğduktan sonra bile günün büyük bir bölümünde gözlerini kapalı tutacaktır.
Gözlerini açtığında da ışıktaki değişime cevap verecektir ama görüş açısı %5 olacaktır. Yani sadece çok yakınındaki objeleri fark edecektir. Göz gelişimi 2 yaşını bitirmesine kadar sürecek.
Bebeğinizin her gün hareket etmesini bekleyebilirsiniz bazen bir yumruk veya vuruş (içerideki boksörünüz gün geçtikçe güçleşiyor), bazen bir yuvarlanma veya esnemeyle. Üstelik yemek yedikten ve birşeyler içtikten sonra uzandığınızda daha fazla hareket edecektir.
Hamileliğin 30. haftasında bebeğin görüntüsü:
Hamileliğin 30. haftasında meydana gelen değişiklikler
Gebeliğin 30. haftasında 9 kilo kadar almış olmanız beklenir. Önümüzdeki on hafta boyunca 4 ila 6 kilo daha alabilirsiniz. Size tavsiye edilen kiloda kalmak için beslenmenize ve hareket etmeye özen göstermelisiniz.
Hamilelikte mide yanması neden olur?
Bu haftada görülen en belirgin belirtilerden biri de mide yanması/ekşimesidir. Doğumunuza hazırlanan bedeninizde kasların gevşemesini sağlayan hamilelik hormonları salgılanıyor ve pelvik kaslarınız gevşemeyi öğrenirken, bir tür yan etki olarak, bazen yemek borusunu mideden ayıran kaslar da bu hormonlardan etkilenebiliyor. Yiyip içtiklerinizin boğazınıza doğru çıktığını hissediyor olmanız bu yüzden.
Büyüyen rahminiz sizi nasıl etkiliyor?
Sadece daha ağır olduğunuz için değil, ayrıca karnınızın büyümesi nedeniyle ağırlık merkeziniz değişmiştir. Hormonal değişikliklerden dolayı, "bağlarınız" daha gevşektir ve eklemleriniz gevşemiştir. Tüm bunlar da dengenizi etkiler. Bu bağlardaki gevşemeden dolayı geçici olarak ayaklarınız büyümüş olabilir, normalde giydiğinizden daha büyük bir numarada bir ayakkabı alabilirsiniz.
Rahminiz genişledikçe makata daha çok baskı yapar bu da kas kontrolünü güçsüzleştirir ve gazın kontrolsüzce geçişini sağlar. Kabızlıktan kaçınmak için bol bol su için.
Genişleyen rahminiz mideye ve bağırsaklara baskı yapıyor, bu hafta önümüzdeki haftalarda da karın şişkinliğini biraz daha fazla hissedebilirsiniz. Küçük porsiyonlar halinde ve sık sık yiyin. Sindirim sisteminize aşırı yükleme yapmaktan kaçının.
Hamilelikte baş dönmesi
Bu bilinen bir hamilelik belirtisidir ama hekiminize belirtmekte fayda var (özellikle eğer bayılıyorsanız). Baş dönmesini uzanarak ve ayağınız olabildiğince yukarı kaldırarak geçirebilirsiniz.
Hamilelikte dişeti kanamaları
Diş etleriniz şişmiş, iltihaplanmış ve hatta kanıyor olabilir. Buna rağmen kanayan diş etleri çok bilinir (ve muhtemelen doğumdan sonra gider), diş ve diş etlerinize özel ilgi gösterin ve günde iki kere fırçalamaya özen gösterin.
Hamilelik çatlakları
Genişleyen bedeninize uyum sağlamak için genişleyen cildinizde (hamilelerin %90'ı yaşar bunu) artık pembe çatlaklar görmeye başlayabilirsiniz. Çatlaklar için mucize bir kür yok, bu yüzden onları kaybedeceğini söyleyen çok pahalı kremlere servet harcamayın. Kremler her zaman kaşınan belinizi rahatlatacaktır. Bunun dışında cildinizin esnekliğini ve nemini korumasına yardımcı olacak hindistancevizi yağı ya da kakao yağı gibi ürünleri kullanabilirsiniz.
Hamilelikte ayakların ve bileklerin şişmesi
Hamile kadınların %75' şişkin bilek ve ayaklarından şikayet eder. Rahat ayakkabılar giymenin ötesinde ayakkabılarınızı çıkardıktan sonra rahat terliklerinizi giyerek ayaklarınızı dinlendirebilirsiniz. Bunu hak ediyorsunuz! Ayrıca hafif bir ayak masajı, ılık tuzlu suda dinlendirme, rahatlatıcı aromaterapik yağlar da ayaklarınızdaki şikayetleri azaltmanıza yardımcı olabilir.
Yorgunluk
İkinci üç aylık döneminiz geçti. Büyüyen bebeğiniz vücudunuza daha fazla ağırlık veriyor ve uykusuzluk gün boyu takatinizin kalmamasına neden oluyor. Şimdi yardım isteme zamanı (doğurduktan sonra işe yarayacak bir yetenek!) Özellikle çok zor bir şey yaptıktan sonra.
Bu günlerde özellikle uyumakta sorun çekiyorsanız kendinizi yorgun hissediyor olabilirsiniz.
***
Hamileliğin 30. haftası ile ilgili uzman görüşü
Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mehtap Derelioğlu hamileliğin 30. haftasında vücuttaki değişimleri şöyle anlatıyor:
“Annelerde büyümüş rahim ve ağırlaşmaya başlayan bebeğimizin ortaya çıkardığı bir takım sorunlar olabilir. Bel, sırt, kalça eklemlerinde ağrı, oturma ve kalkmada zorluk, yatış pozisyonunda sıkıntı ve uykuya geçmede zorlanmalar olabilir. Bu dönemde yapılan kısa mesafeli yürüyüşler, uzman eşliğinde yapılan gebelik egzersizleri bu şikâyetleri biraz rahatlatacaktır. Hem bedensel hem de zihinsel rahatlamaya ihtiyaç vardır. Bol sıvı gıdaların tüketilmesi ve düzenli kilo alımı gebeyi psikolojik olarak da rahatlatır. Geceleri özellikle sol yan pozisyonunda yatmak, anne ve bebek için daha sağlıklıdır. Geceleri yatakta çok dönen gebelere destekleyici yastık önerilebilir. Hızlı kilo alımı ve tuzlu gıdaların tüketilmesini azaltarak vücutta ortaya çıkacak ödem ve şişmeler de azaltılır. Dinlenme pozisyonunda ayaklar uzatılmalıdır. Bu haftalarda günde 4–5 kez olan, doğuma hazırlık ağrıları da denilen rahim kasılmaları olabilir. Bu kasılmalar bu dönemde gebede ağrı olarak hissedilmez. Gün içinde çok tekrarlayan kasılma ve ağrı olarak hissedilir olması durumunda mutlaka doktora başvurmak gerekir. Erken doğumun sinyalleri olabilir.”
Hamileliğin 30. haftasında psikolojiniz
Rahatsız edici semptomlar ve hormonal değişikliklerinizin birleşmesinden dolayı duygusal durumunuz sürekli değişmekte olabilir. Doğum hakkında ya da ilerideki ebeveynliğiniz hakkında endişe duymanız da oldukça normal.
Hemen her anne, yaklaşan doğum deneyimi ile ilgili kaygılar yaşayabilir. İşte en sık duyulan doğum korkuları:
“Bu acıyla başa çıkamayacağım”
Pam England’ın dediği gibi, doğum zor bir şeydir. Ve siz bunu yine de yapabilirsiniz!
Doğumdaki acıyla baş etmekte zorlanacağınıza dair kaygılarınız varsa, yapabileceğiniz en iyi şey bir doğuma hazırlık sınıfına katılmak ya da bir doula ile çalışmak olacaktır. Doğum sancıları bebeğinizi dünyaya getirebilmeniz için ihtiyaç duyduğunuz kasılmalardır ve biraz bakış açınızı değiştirip, biraz da hazırlık yaparsanız onlarla baş etmeniz düşündüğünüz kadar zor olmayabilir.
“Hastaneye zamanında yetişemeyeceğim”
Evde acil doğum, özellikle ilk bebeklerde oldukça sıra dışıdır, olasılığı çok düşüktür. Doğumun başlama işaretleri genellikle yavaş yavaş gelir ve sizin kendinizi ve bebeğinizi gözlemleme şansınız olur. Dünyanın birçok yerinde doktorlar, sancılar 5 dakikada bir gelmeye başlayana kadar anne adaylarına evde kalmalarını öneriyor. Suyunuz geldi diye filmlerdeki gibi üç dakika içinde doğuracaksınız diye bir şey yok!
“Doğum sırasında büyük tuvaletimi yaparsam?”
Pek çok kadın doğum sırasında büyük tuvaletlerini yapmaktan korkar. İnanması zor olsa da eğer bu olursa size kimse gülmeyecektir, oldukça normal birşeydir. Siz bunu fark etmeden sağlık ekibiniz gereken temizliği yapacaktır. Hem zaten, ıkınarak bebeğinizi dışarı çıkarmaya çalıştığınız esnada böyle küçük detaylar büyük ihtimalle aklınıza gelmeyecektir!
YORUMLAR