Sevgili elma çekirdeği,


Hilflosigkeit. Freud’un, diğer türlere göre daha erken dünyaya gelen insan yavrusunun kesin olarak bakıma muhtaç olduğunu anlatmak üzere seçtiği sözcük. Kesin olarak bakıma muhtaç bir varlığın; yani tüm ihtiyaçları, onları ifade edebilecek ve giderecek yaşa gelene kadar, yaşamsal olan bir varlığın sorumluluğunu alma konusu üzerine yeterince düşünebilmiş miydim?



Hayır.



Yani kısacık ultrason seansı sırasında bir elma çekirdeğinin kalp atışlarını duyana kadar öyle sanıyordum, ama hayır.



Hamileliğimi eczaneden aldığım bir testle öğrendikten sonra eşim Ulaş’la gittiğimiz ilk muayenede zihnimden bunlar geçiyordu. Yazarken fark ediyorum; epey dalmış olmalıyım ki Ulaş’ın ne hissettiğini sormak aklıma bile gelmedi. Yine yazmak için hafızama başvurduğumda, muayene sonrasına ilişkin aklıma gelen ilk şey; arkadaşlarımız Ercüment ve Nilüfer’in işlettiği kafede kahkahayı patlattığım an: Nilüfer’in kısacık hikâyesiyle kendime gelmişim demek; “Bir arkadaşım vardı; böyle cin gibi bir kız. Hamilelik sürecinde epey saflaştı. Algılarda filan da bir şeyler oluyor galiba…”



Gerçekten de “algılarda filan bir şeyler” olmuş olmalı. Çünkü yaklaşık bir yıldır Ulaş’la uzun aralıklarla da olsa bu konu üzerine konuşuyorduk. Ufak tefek okumalar yapmış, çocuğu olan birkaç arkadaşımı tuzak sorularla dolu sorgulara çekmiştim. Beslenme alışkanlıklarım üzerine düşünme ve başarısız sigarayı bırakma denemelerimi, dişlerimin genel bir bakımını yaptırmak, folik asit kullanmaya başlamak gibi somut adımlar ve hatta bir iki küçük maddi yatırım izledi. Uzmanına “abartıyor muyum” diye sormuş; “bunun üzerine düşünmek, bunun için böyle küçük şeyler yapmak çocuğa dünyada bir yer açmak anlamına geliyor” yanıtını bile almıştım. Ne var ki rahat, kendinden emin ve hazırlıklı gittiğim muayenede, elma çekirdeğiyle ilk karşılaşmamızın ardından hepsinden geriye heyecanla karışık bir endişe, tatlı bir endişe kaldı. Nilüfer’in hikâyesindeki daha eğlenceli ifadeyle bir “saflaşma” haliydi yaşadığım. İnsanlar bu tür durumlarla elinde kendilerini ifade edebilmek için var olan araç her ne ise onun aracılığıyla başedebilir. Benimki maliyeti düşük ve yayma imkânınız olduğunda karşılığı büyük bir araç; yazmak. Karşı karşıya olduğum bu durumun üstesinden incelikle gelebilecek miyim? Yaşadıkça ve yazdıkça göreceğim, göreceğiz…



Sanırım bu her anlamda, yani ikimiz için de bir doğum olacak.


Ulaş’ı yine mi unuttum?


Hamileliğin 7. haftasında neler olur?

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.