Herkese merhaba,


Bu hafta beni öyle yordu ki anlatamam. Sanki 50 kilo almış gibiyim. Yokuş çıkmak, yana dönmek, eğilmek tam bir işkence olmaya başladı. İlk hamileliğimde bu denli zorlandığımı hiç hatırlamıyorum. Artık eski kotlarım da olmuyor. Bir alışveriş zamanı daha geldi.


Değişen ağırlık merkezi ile dengesizliklerim başladı. Anlayacağınız beni bahar mı çarptı, hamilelik mi yordu bilemem ama tuhaf bir hafta geçirdim. Geçen haftalarda kendimi son derece enerjik hissediyordum ama artık o enerjimden eser yok.


Daha önceki hamileliğimde bu denli yorgun olmamamın bir diğer sebebi ise başka bir çocuk ile ilgilenmiyor olmak. Önceki hamileliğimde eve gelince direkt uzanırdım ve anneciğim yemeğimi önüme getirirdi. Şimdi de akşamları yemeklerimiz annemde yiyoruz ama sonrasında benimle oynamak için can atan bir minik olunca dinlenmeye fırsat kalmıyor. Bunun yanında olur olmadık şeyler bana batmaya başladı. Yok efendim bu yastık neden böyle duruyor. Ayakkabı dolabı neden karıştı. Yok efendim neden saçlarım çok dökülüyor. Böyle anlamsız şeylere ağlamaklı olmaya başladım.


Haftaya böyle başlamıştım. Kendimi çok hantal hissediyordum ve canım bir şey yapmak istemiyordu. İstanbul trafiğinde akşamları eve yorgun gelmek ve sonrasında çocuk ile ilgilenmek beni çok yoruyordu. Giyinmek ve kendime bakmak işkence gibi geliyordu. Bu gidişe bir dur demek lazımdı ve benim onu bile yapacak halim yoktu.


Sonra düşündüm taşındım ve kendime zaman ayırmaya karar verdim. Bir kadına en iyi gelen şey nedir? Tabi ki alışveriş ve bakım. Ben de tam bunu yapacaktım. Hiç vakit kaybetmeden hemen bu akşam kendi manikür setim ile manikürcüye gidip sonrasında da biraz alışveriş yapacaktım. Sonuçta hamileliğim gayet güzel gidiyordu ve bana destek olan bir aileye sahiptim. Başkası olsa “Sana rahat battı herhalde!” derdi.


Durumumu biraz araştırınca karşıma “annelik hüznü” çıktı. (baby blues)


Peki nedir bu annelik hüznü?

  • Kendini sürekli yorgun hissetme.
  • Başkalarına sürekli muhtaç yaşama hissinin verdiği huzursuzluk.
  • Fazla kilo alımı ya da iştah kaybı.
  • Gereksiz yere fazla sinirli olma.
  • Bir an çok sinirli iken bir anda sakinleşme.
  • Kendini yetersiz hissetme.
  • Anneliği başaramama korkusu.
  • Çevresi tarafından memnun edilememe.
  • Kendini değersiz hissetme.




Yukarıda saydığım maddeler genelde lohusa iken görülürmüş ama hamileyken görülmesi de olasıymış. Eğer kendinizi bu durumların pençesinde ve yalnız hissediyorsanız, aklınıza kendinize zarar vermek de dahil kötü şeyler geliyorsa bunu mutlaka bir uzmanla paylaşın. Ben kendimi yorgun ve dinlenmemiş hissettiğim için işten ayrılma olayını erkene aldım. Bir ay daha çalışacaktım ama uzun süre bebeğimle ilgilenmek için ve kendimi ona daha rahat hazırlamak için işi bıraktım. Bundan sonra uzun bir süre çalışmayacağım. Sanırım biraz kendime vakit ayırmak ve dinlenmek ile kendime geleceğim.


Bu arada dünyadan bir haber olan minik erkeğin akciğerlerinde sıkı bir çalışma var. Ciğerleri gelişmeye başladı. Bu gelişim için vücudu bol bol sulfaktan üretiyor. Aynı zamanda el ve ayak izleri belirginleşiyor. Saçları, kirpikleri ve tırnakları uzuyor. Beyin gelişimi tamamlandı ve işitmesi gayet iyi. Gözleri de açık pozisyona geçebiliyor.



Bunalımlı anneden bu hafta bu kadar. Haftaya enerji depolamış bir şekilde görüşmek üzere.


Not: Bu yazıda Merve Selim kendi aldığı kararlar sonucu edindiği tecrübeleri anlatıyor, gebelere tavsiyede bulunmuyor. Yaptırmanız gereken testler için mutlaka doktorunuza başvurunuz.


Hamileliğin 26. haftasında neler olur?

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.