Akneye meyilli bir cilde sahip olanlar, bu cilt sorunuyla mücadele etmenin ne kadar zor olduğunu bilirler. Akne ile savaşmak demek gece gündüz cildinize bakım yapmak zorunda olduğunuz ve cildinizi her daim temiz tumanız gerektiği anlamına gelir. Cilt bakım ürünlerine bağımlı yaşamak ise hem cebe hem de bünyeye zarar verebilir. Bu nedenle akneye karşı savaşabilmeniz için ev yapımı bir tonik önerisi hazırladık.

Bu tonik için ihtiyacınız olan şeyler:

• Sprey şişesi (Küçük bir sprey şişesi işinizi görecektir)

• Çay ağacı yağı,

• Jojoba yağı,

• Lavanta yağı

• Gül suyu

Çay ağacı yağı antibakteriyel ve antifungal yapısıyla aknelerden kalan yaralarınızı tedavi edecek ve cildinizin sebumunu düzenleyecektir. Jojoba yağı ciltteki tahrişi engelleyecek anti-inflamatuar özelliklere sahipken lavanta yağı cildi besler ve mikrop öldürücü özelliği ile cildinizi besler. Gül suyu ise cildinizi hem nemlendirir hem de besler.

Nasıl hazırlanır?

Sprey şişesinin içine 60 ml kadar gül suyunu dökün. Daha sonra çay ağacı yağı, jojoba yağı ve lavanta yağından 5’er damla damlatın. Her kullanımdan önce iyice çalkalayın ve yüzünüzün her yerine gelecek şekilde püskürtün. Bir süre cildinizin emmesini bekleyin. Gece rutininize ekleyerek siz uyurken yağların kendi işlerini yapmasını sağlayabilirsiniz.

Akneye yol açan bu önemli nedenlere dikkat!

Antik çağlardan beri kullanılan 10 güzellik sırrı

Kadınlar yüzyıllardır güzel görünmek için kendilerine bakıyorlar. Antik çağlarda kullanılan fakat günümüzde hala kullanılabilen on güzellik sırrını sizler için derledik.

10

Maş fasülyesi: Akneler yalnızca günümüzde değil antik çağlarda da insanlığın başına bela olmaktaymış. Antik Çin'de kadınlar aknelerinden kurtulmak için maş fasulyelerini iyice ezerek macun haline getirip yüzlerne maske gibi uygularlarmış. Bu yöntemi bugün de kullanmamak için hiçbir sebep yok.

Gül suyu: Cildi nemlendirmek ve yatıştırmak sağlıklı bir görünüm elde etmek için olmazsa olmaz. Antik mısır'da kadınlar ciltlerini nemlendirmek için gül suyuna başvururlarmış tıpkı bizim bugün cildimizi yatıştırmak için kullandığımız gibi.

Safran yağı: Cildin parlaklığı sağlıklı bir cildin en önemli işaretidir. Ciltlerine sağlıklı bir parlaklık katmak için yüzyıllar önce Mısırlı kadınlar safran yağı kullanmışlar.

Nane: Bugün nefesimizi tazelemek için kullandığımız nane'yi Çin'de kadınlar parlak bir cilt elde etmek için kullanmışlar. Siz de parlak bir cilt için blenderdan geçirdiğiniz nane yapraklarını kullanabilirsiniz.

Bal: Besin değerinin yanında bal cildi nemlendirmek ve saçları yumuşatmak için kullanılırmış. Uzun süre saklanması çok kolay olan bal Antik Mısırda gıda ürünü olmanın yanında kozmetik ürünü olarak kullanılmış.

Deniz tuzu: Ölü derilerden kurtularak cildin nefes alması oldukça önemli bir güzellik rutini. Bunun yanında Yüzyıllar önce Japonya'da kadılar hem ölü derilerinden kurtumak hem de selülitleriyle başetmek için deniz tuzu kullanırlarmış. Siz de deniz tuzunu kullanarak selülitlerinizden kurtulabilir, ölü derilerinizi vücuttan atabilirsiniz.

Hindistancevizi yağı: Hindistancevizi yağı her ne kadar günümüzde yeni yeni popüler olsa da Güney Asya' da kadınlar binlerce yıl önce kozmetik amaçlı olarak zaten hindistancevizi yağı kullanıyorlarmış. Etkili bir nemlendirici olmasının yanında sağlıklı ve parlak saçlar için de bulunmaz nimet.

Yüz masajı: Genç görünmek sadece günümüzün bir takıntısı değil. Kırışıklıklar ile savaşmak için yeşim taşından yapılan silindirler ile yüzlerine yaptıkları masajlar ile Antik Çin'de kadınlar daha genç görünebilceklerini keşfetmişler. Bugün hala bu ürünlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Lahana yaprağı: Doğum sonrası göğüste oluşan yanmalar ve ağrılar için soğuk lahana yaprağından yararlanabilirsiniz. Buzdolabında sakladığınız lahana yapraklarını göğsünüze koyup vücut ısısına gelene kadar bekletirseniz ne kadar etkili olduğuna şahit olacaksınız.

Şekerli ağda: Vücut tüylerinden kurtulmak kadınlar için neredeyse binlerce yıllık bir gelenek. Antik Mısırda Kleopatra ve yardımcıları tarafından keşfedilen şekerli ağda sizin de karşınıza annelerinizde, teyzelerinizde çıkmış olabilir. Şekerli ağda cilde sir ağda gibi sıkı sıkıya yapışmadığı için yalnızca tüylerinizi kökünden alır ve ölü derinin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Böylece cildinizi çok tahriş etmez ve canınızı yakmaz.