Amerika’da yapılan ve Psikiyatrik Araştırmalar Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre nüfusun %35’i, haftada en az üç defa geceleri aniden uyanma sorunu yaşıyor. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen aniden uyanma ve tekrar uykuya dalmakta zorluk çekme hali (gece yarısı uykusuzluğu), uyku kalitesini doğrudan etkileyerek yeterince dinlenememeye ve buna bağlı olarak da farklı sorunlara neden olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre gece yarısı uykusuzluğunun olası 4 sebebi var:

1- Stresi yatağa taşımak

Uykusuzluğun bilinen en yaygın sebeplerinden biri elbette stres. Aşırı stresli olduğumuzda uykuya dalmakta güçlük çekeriz, uyumayı başarabildiğimizde bile bunun kaliteli bir uyku olması zorlaşır. Yatağa gittiğinizde stresli hissetmiyor olsanız bile gün içerisinde maruz kaldığınız stres, uykunuzun orta yerinde bölünmesine neden olabiliyor. İyi ve kaliteli bir uyku için uzmanlar yatak odasının bir ‘uyku mabedi’ haline getirilmesini öneriyor. Tamamen karanlık ve sessiz bir oda, vücut yapınıza uygun bir yatak ve yastık; iyi bir uykunun olmazsa olmazları. Aynı zamanda ağır bir yorgan kullanmak da uykuya geçişi kolaylaştıran püf noktaları arasında. Uyuduğunuz yerin temiz ve havalandırılmış olması, çok sıcak ya da çok soğuk olmaması da önemli. Uykuya elverişli bir odada uyumak, uykunuzun bölünme olasılığını düşürecektir.

Gece aniden uyandığınızda uzun süre yatağınızda uyanık kalmak da tekrar uykuya dalmayı zorlaştırır. Beyninize ‘yorganı üzerime çektiğimde uyuma zamanı gelmiştir’ mesajı verebilmek için, aniden uyandığınız zamanlarda odanızdan çıkmayı, başka bir odada loş ışıkta 15-20 dakika oyalandıktan sonra tekrar yatak odanıza dönmeyi deneyebilirsiniz. Bu şekilde zihniniz yatak ve uyku arasında doğru bir bağlantı kurabilecektir. Yatmadan önce yatağınızda 5-10 dakika oturarak zihninizi sakinleştirecek kısa bir meditasyon yapmak da derin bir uyku için çok yardımcı olur. Uyku öncesi meditasyonu için özel teknikler öğrenmeniz gerekmez, sadece oturun, gözlerinizi kapatın ve nefesinizin doğal akışını dinleyin.

2- Gürültüye veya harekete maruz kalmak

Derin REM uykusundayken etraftaki sesler uykumuzu etkilemeyebilir ancak uyku sırasında derin uyku ve hafif uyku arasında kısa geçişler yaşarız ve bu geçişler sırasında gürültüye maruz kalmak, uykumuzu bölebilir. Aynı şekilde partnerinizle uyumak ve onun hareketlerine maruz kalmak da aynı etkiyi yaratabilir. Eğer uyku sırasında dış ortamdan bazı seslere maruz kalma ihtimaliniz varsa, kulak tıkacı takarak ya da beyaz gürültü dinleyerek uyumayı tercih edebilirsiniz. Partneriniz uyku sırasında hareketliyse, tek kişilik iki yatağı birleştirerek uyumak ikinize de iyi gelebilir.

3- Çok fazla sıvı tüketmek

Alkollü olsun ya da olmasın, gün içerisinde –özellikle akşam saatlerinde- çok fazla sıvı tüketmek, uykunun bölünmesine neden olabilir. Alkollü içecekler, uykuya dalmayı kolaylaştırıyor gibi gözükebilir ancak 2013 yılında yapılan bir araştırma, uyumadan önce alkol almanın uyku bölünmelerine sebep olabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar genel olarak uykudan 90 dakika önce sıvı içecek içmeyi ve yemek yemeyi bırakmanız gerektiğini söylüyor. Bu sayede sindirim sisteminiz uyku sırasında sizi rahatsız etmeyecek, tuvalete gitmek için uyanmak zorunda kalmayacaksınız. Alkol almadığınız için de uykuda kalmanız kolaylaşacak.

4- Uykuyu etkileyen hastalıklar

Arada sırada uykunuzun bölünmesi normaldir ancak düzenli olarak haftada üç kereden fazla geceleri uyanıyor ve tekrar uykuya dalmakta zorlanıyorsanız, yukarıdaki önerileri denemenize rağmen deliksiz uyumayı başaramıyorsanız, altında yatan sebep farklı bir hastalık olabilir. Uyku apnesi, Huzursuz Bacak Sendromu ya da gece reflüsü benzeri rahatsızlıklar, sık sık uykunuzun bölünmesinin nedeni olabilir. Eğer böyle bir şüpheniz varsa vakit kaybetmeden bir doktora danışmanız önerilir.