Dijital çağda yaşıyor olsak da kitap okumak hala büyümenin büyük bir parçası. Gençlerin okuduğu kitaplar ve zorluk düzeyleri, sınav sorularını anlama, yalan haberleri gerçeklerden ayırt etme, bilgi sahibi olma ve topluma dahil olma yetilerini büyük ölçüde etkileyebilir.


İngiltere'de çocukların ne okuduğunu görmek için 4300'den fazla okuldan 960.000'den fazla öğrenciyi kapsayan bir araştırma yapılmış. Verilere göre 2016-2017 yılları arasında öğrenciler 18 milyondan fazla kitap okumuş. Bu, çok büyük bir rakam gibi gelse de verilerin derinlerine inince endişe verici bir trend fark edilmiş.


Araştırmaya göre çocuklar ilk okuldayken kendilerini gerçekten zorlayan, onlara meydan okuyan kitaplar okuyor. Orta okula geldikleri zamansa zorluk düzeyi fazla değişmiyor. Bu öğrenciler, ilkokul üst seviye öğrencilerinin okuduğu kitapları okumaya meyilli oluyor. Bu da orta okul öğrencilerinin yeteri kadar zorlanmadıkları ve muhtemelen okuduklarını kavrama güçlerinin azaldığı anlamına geliyor.



Bu trendleri ortaya çıkarmak için bir yazılım kullanılarak öğrencilerin okumayı seçtikleri kitaptan ne anladıkları sorgulanmış. Kitapların okul yılına göre zorlukları dikkatle ölçülerek "okunabilirlik" puanları çıkarılmış. Yazılımdan gelen verilerle iki adet kitap listesi yapılmış; biri -tüm sınıflardan- en fazla orta okul öğrencisinin okumayı seçtiği, diğeri de öğrencilerin okuyup favori olarak seçtikleri kitapların listesi.


Biraz zorlanma iyidir

Daha zor kitaplar okuyan öğrencilerin daha fazla hatalar yapacaklarını ve bu kitapları daha az anlayacaklarını düşünebilirsiniz. Öte yandan veriler, öğrencilerin kavrama kalitesinin -orta okulun kaçıncı yılında olurlarsa olsunlar- kitabın zorluğuna bağlı olmadığını gösteriyor. Burada en aşikar faktör, motivasyon. Kitabı seviyorsanız gerçekten anlamak için çaba sarf ediyorsunuz.


12. ve 13. yıla uygun, daha zor metinleriyse çok daha az öğrenci okumayı seçmiş. Okurlar en kolay kitabı okuyabiliyorlarsa bir magazin gazetesinde yazanları anlayabilirler ancak bir ekonomi gazetesini okuyup anlayabilmeleri için en zor kitapların altından kalkabiliyor olmaları gerekiyor. Orta okul öğrencilerinin ekonomi gazeteleri okuması beklenemez ama genç yetişkinler olarak o düzeyde bir kavrama, bilgili birer vatandaş olmak için gerekli olabilir.


Çocuklar ergenlik yaşına gelince yetişkinlerden gelen tavsiyelere daha az, akranlarından gelen tavsiyelereyse daha çok kulak veriyorlar. Bu yüzden öğretmen ve kütüphaneciler gençlere 250 yıl önce yaşamış yazarların önemlerine dair öğütler vermek yerine problemin tabiatını -ve olası sonuçlarını- öğrencilerine açıklamalı.


Öğrenciler daha zor kitaplar okumak için birbirlerini teşvik etmeli. Yetişkinler duyuru panoları kurarak veya sosyal medya ağlarını kullanarak gençlerin kendi tavsiyelerini paylaşmalarına yardım edebilir. Öğretmenler okulda okumaya zaman ayırabilir ancak, tabii ki, zor kitaplar seçmeliler.


Gençler kendilerini zor kitaplar okumaya zorlamadıkları zaman ortaya çıkan problemleri neredeyse hiç fark etmiyor. Ancak, ebeveyn ve öğretmenlerin yardımı olsun, olmasın, bu sorunlardan sakınmak için yapabilecekleri çok şey var.



En küçük ve en üzgün kitap kurdu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.