Bebeğiniz doğduktan sonra eşinizle ilişkinizde sorunlar mı başladı? Yalnız değilsiniz, çocuğu olduktan sonra yeni hayatlarına adapte olmaya çalışan eşler arasında bazı sorunlar yaşanmaya başlaması normaldir. Önerilerimizi içeren yazımızı dikkatle okuyun.





Kimin bu ilişki için daha fazla çaba harcadığını kurcalamayın ve birbirinizi suçlamaktan vazgeçin. Bunlara kafa yormak stresinizi daha da artırır.


Her şeye rağmen eşinizle yakınlığınızı tekrar elde etme ihtimaliniz var, hiç olmadığınız kadar yakın bile olabilirsiniz...


"Onun hayatı hiç değişmedi…"

"…ama benimki tanınmaz hale geldi. Eşim birinci hafta sonrasında işe döndüğünde bu kadar kıskanacağımı tahmin etmiyordum. Adam işe gidiyor, öğle tatillerine çıkıyor (bir sandviç için bir saat oyalanıyor). Selin’in ilk doğum gününde eşim işi için şehir dışına bir eğitim seminerine gidip beni yalnız bıraktı. Selin o gün hastalandı ve bağırsakları bozuldu. Tam o sırada Mustafa cep telefonuma güneşin altında, deniz kenarında bir fotoğrafını gönderdi." (-Burçin, 31 yaşında, 14 aylık Selin’in annesi.)


Her ne kadar siz bir süre farklı düşünecek olsanız da, hayat tıpkı eskiden olduğu gibi devam ediyor. Evde bebeğinizle kalmak, tüm gününüzü ona ayak uydurmaya çalışarak geçirmek başlarda elbette çok yorucu. Bu süreçte alabildiğiniz kadar yardım almanız hem sizin için hem de bebek için faydalı olacaktır. Elbette partnerinizi de tüm gün boyunca yanınızda olmasını tercih ederdiniz. Ancak çalışıyorsa, bunu bir iş bölümü gibi düşünmeniz gerekecek. İlk aylarda bebeğe siz bakacaksınız, o da çalışacak. Eğer hali tavrı size umursamaz veya düşüncesizce geliyorsa, bunu onunla muhakkak konuşun. Her zaman konuşmalısınız, ancak özellikle bebeğe alışma sürecinde hiçbir şeyi içinizde tutmayın. Fırsatını bulduğunuzda sakinleşin, birer çay alın ve birbirinize içinizi dökün. Bazen eşler anneliğin ilk zamanlarında yaşanan duygusal iniş çıkışları hiç anlamayabiliyorlar; bu yüzden onlara yardımcı olmayı deneyin. Siz anlamasına yardımcı olursanız, o da elbette size yardımcı olmak isteyecektir.


"Eşim hiçbir şeyi doğru yapmıyor!"

"Eşimden Nil’in yediği abur cuburların listesini istediğimde ondan çok uzaklaştığımın farkına vardım. Eşimin bile Nil’e bakmaktan yorgun düştüğünü görünce bir çocuk bakıcısı olsaydı bile ona güvenemeyeceğimi anladım." (-Leyla, 28 yaşında, 4 yaşındaki Nil’in annesi.)


Eşinizin sürekli etrafında dolaşıp ona talimatlar yağdırmanız aranızda soğuk rüzgarlar esmesine neden olur. Elbette o da sizin kadar çocuğunuzun abur cubur yemesine dikkat etmek istiyordur. Eşinizi azarlamadan önce kendinize annelikle ilgili tavsiyeler verildiği zaman ne kadar sinirlendiğinizi aklınıza getirin.




Bu durumda da sihirli çözüm konuşmak olacaktır. Çocuğunuzu büyütürken nelere dikkat etmek istediğinizi paylaşın, hayatınızda nelerin olmasına ve nelerin olmayacağına birlikte karar verin.


"Her şeyi benden bekliyor..."

"Oğlumuz doğduğundan beri eşimin bana bir fincan çay ya da kahve hazırlayıp getirmesini hayal ediyorum. Ya da bir gün olsun bulaşıkları makineye dizmesini. Ben rica ettiğimde yardımcı oluyor ama ben bir şey demediğim sürece, ne kadar yorgun olursam olayım, hiçbir şeye elini sürmüyor. Evin işleri ve bebeğe bakmak bir arada beni çok zorluyor. Keşke bana daha çok yardımcı olsa..." (-Canan, 30 yaşında, 10 aylık Oğuz'un annesi)


Acaba eşiniz ihtiyaçlarınızın farkında mı? Belki de içinden 'vay canına, ne süper kadın, her şeyi kendi başına hallediyor...' diyordur! Ya da belki de siz yardım istemediğiniz için işinize karışmak istemiyordur. Ona anlatın. İş bölümü yapın. Sofrayı siz kuruyorsanız, toplama işini o üstlensin. Arada sırada size bir fincan sıcak bir şey getirmesinin sizi ne kadar mutlu edeceğini anlatın. Çocuk büyütmenin ne kadar yorucu olabileceğini hatırlatın ve bu işi ortaklaşa çözerseniz, tüm ailenin daha multu olabileceğini anlatın. Bazen sadece hislerinizi ve ihtiyaçlarınızı şikayet etmeden ve suçlamadan anlatmak, ger şeyin çözümü olabilir.



Kimseyi suçlamayın

Unutmayın, dünyadaki milyonlarca anne-baba gibi çocuklu hayatınıza alışmaya çalışıyorsunuz ve ikiniz de çok yoruluyorsunuz. Yaşadığınız sorun her neyse, birbirinizi suçlayarak herhangi bir yere varamayacağınız kesin. Kimse kimseye 'şunu bunu yapmıyorsun, çok düşüncesizsin, senin yüzünden böyle oluyor' dememeli. Bunun yerine 'bunlar yapılmadığında rahatsız oluyorum ve benim için çok yorucu oluyor, anlaşılmadığımı hissediyorum' demeyi deneyin. Anlayış görmek istediğiniz kadar anlayışlı olursanız, çok daha kolay iletişim kurabileceksiniz.


Yardım almaktan çekinmeyin

Çevrenizde yardım isteyebileceğiniz insanlar varsa, bunu söylemekten hiçbir zaman çekinmemelisiniz. Bir yakınınızı arayıp 'bir-iki saat bebekle ilgilenir misin? Benim uzun bir banyo yapmaya ihtiyacım var' demenizde hiçbir sorun yok. Ya da çocuğunuzu bir süre birine bırakıp eşinizle zaman geçirmek istemeniz de tamamen normal. Neye ihtiyacınız olduğunu belirleyin ve bunun için kimden yardım alabileceğinize karar verin.


Çözemediğiniz iletişim sorunlarıyla veya psikolojik durumlarla karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız, profesyonel yardım almayı düşünmelisiniz. Bir ilişki terapisti veya psikolojik danışmanın, sandığınızdan çok daha fazla yardımı dokunabilir.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.