Annem ve babam çok çalışırdı, annem işten sonra ev işlerinde de çalışırdı. Onu pek keyif yaparken ya da uyurken hatırlamıyorum. Babam benimle çok ilgilenirdi. Eğlenmeye ve gezmeye de çok zaman ayırırlardı, birleştirilmiş sandalyede uyuma şampiyonuyum ben, enerjim genetik. Bisiklet tepesinde, beyzbol topu peşinde, salıncak üstünde bir balerindim, içimde hepsinden patlayan şekerler vardı ve çocuğum olunca ona çok ama çok zaman ayıracaktım…


Tevfik Fikret Lisesi ardından da Bilkent Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldum. Biter bitmez de dünyanın önemli bilişim teknolojisi şirketlerinden birinin Türkiye merkezinde muhasebe elemanı olarak işe başladım. Bu patlayan şekerler orada da patlamaya devam etti, hem muhasebe hem finans yapıyor, yetmiyor “bana iş verin” diye dolanıyordum. Bir yöneticim sesimi duydu ve beni internet kanalında direk satış yöneticisi olarak ekibine aldı. İnternetten satış, CRM, marketing ve pek çok şey öğrendikten sonra saha satışa geçtim. IBM’deki 6.5 yıllık çalışma hayatımı başka bir teknoloji şirketinde benzer bir pozisyon için bıraktım. Göz yaşları içinde ayrılırken kurumsal hayatın, insanları saatin içinde dönen çarklardan biri haline getirdiği hissi oturdu içime… Ben o şekilde geçirmeyecektim hayatımı.


Yeni şirketimdeki 2.5 senenin ardından organizasyon değişikliğine gidildi… Pozisyonum teknik bir göreve dönüşüyordu. Bunu ben de yöneticim de istemiyorduk. Bu sırada Canali'ye hamileydim ve kimsecikler bilmiyordu, yok nazardan falan değil, hem bir iş kadını hem de anne olabilecek miydim bu çalışma koşullarında? Endişelerim vardı…


Hamileliğin yarattığı hormonal değişiklikler duygularıma da yansıyordu, bir yandan dünyaya bir insan getirmek ve ona bakma yükümlülüğü, bir yandan da işimden olma korkusu yaşıyordum çünkü son 4 ayda performansım düşmüştü, uykum geliyordu ve yavaşlamıştım. Uzun ve stresli çalışma koşullarına ayak uyduramıyordum. Çok başarılı satışlar yapmış olmama rağmen son 4 aylık performansım göz önünde bulunduruluyordu ve kimse hamileliğimden haberdar değildi. Ben de yöneticilerime hamile olduğumu açıkladım, sürekli uykumun gelmesi ve evden çalışma isteğimi kendimce açıklamak istedim. İçimde bir oluşum vardı, tüm organlarım, bedenim ve ruhum buna hizmet ediyordu. Daha önce yaşadığım bir durum değildi, süper güçlerimi iş hayatıma yönlendiremiyordum. Hamileliğimi açıklamamla beraber yöneticim hamileliğin çok özel bir dönem olduğunu ve bunun keyfini çıkarmam gerektiğini söylerken bir yandan işten çıkartmayı ima ediyor, bir yandan da 5 sene önce yapmakta olduğum işi teklif ediyordu. Her koşulu kabul ettim, sonuçta bir can büyüyecekti bedenimle ve maaşımla…


Çok ağladım ilk 1000 günde, karnıma sancılar girdi ve sonunda insan kaynakları müdürümüzle konuştum. İyi bir şirkette çalışmanın en güzel yanı hamileye, yeni evliye, hastaya anlayış gösteren, kişiye bir makine gibi değil, sistemi “error” verdiğinde “restore” etmesine yardımcı insan kaynakları. Durumu açıkça anlattım ve küçükken yapmış olduğum kimsenin bilmediği “çocuğum olunca ona ben bakacağım’ planımı hayata geçirmemi sağladılar. Hayatım boyunca planlı yaşadım bu da çok eski bir planımın parçasıydı: 29 yaşında evlenecek 30’umda doğuracak ve ona ben bakacaktım! Ne istediğinize dikkat edin. Çünkü istekleriniz gerçek oluyor ve asıl önemlisi gerçekleşince keyfini çıkarın!


Müdürüm doğru söylüyordu! Hem taze anne hem de iş kadını olunamıyormuş algısıyla külahımı önüme aldım, göbeğime sarıldım ve iş yerimle karşılıklı anlaşarak ayrıldım. Meğer uluslararası şirket, içinde uluslararası vizyonlara sahip, ileri görüşlü farklı insanların olduğu tek bir yöneticinin kararına bağlı olmayan bir yapıymış. O zamanlar kızdığım yöneticim, makine olmanın kapılarını bir daha açılmamak üzere kapattı. Kendisine canı gönülden teşekkür ederim, içimdeki cevheri görmüş! Bugün çok sevdiğim hobimi hayatıma ve çocuklarıma maddi manevi destek olabileceğim şekilde yapabiliyorum.


Çarklar işlevini yerine getirdiği sürece saat doğru çalışır, insanlar atanmış görevlerini teklemeden saat doğru göstersin diye yaptığı sürece sistem işler. Hamile olmak, evlenmek, anne olmak, yeni bir sürece başlamak saati yanlış gösterebiliyor, çark tıkırında gitmeyebiliyor. Bunlar benim 2010’da yaşadıklarımdı.


Sene 2016, kadın çalışanların iş hayatlarını sürdürülebilir kılmak için aksiyon alan şirketler var. Bebeğin anne rahmine düşüşünden 2 yaşına kadar olan süre onun ileriki dönem sağlığı ve gelişimi için ne kadar kritikse, hamilelik ve emzirme dönemlerinde annenin desteklenmesi de kritik. Şirketler küçük düzenlemelerle hamile ve emziren kadına destek olabilir, hamilelik ve evlilik kadınların kariyer hedeflerine engel olmaktan çıkabilir.


Türkiye’de şirketlerin sadece, yüzde 9’unda süt odası bulunduğunu; kadınların yüzde 40’ının evlendikten ve çocuk sahibi olduktan sonra işlerini bıraktığını ve bunların yüzde 56’sının da mutsuz olduğunu biliyor musunuz? Peki, kadın ve erkeğin ortaklaşa yaptığı yaşamın tüm sorumluluklarının kadın ve anne üzerinde olmasının bir kadını ne denli zorlayıp etkileyebileceğini biliyor musunuz? Yeni sisteme alışması için desteklenen kadınların sadece şirketlerine değil ülke ve ekonomiye de faydalı olabileceğine inanıyorum. Anne baba dostu şirket kavramının gelişmesini, yayılmasını ve kurum içinde çalışan kişilerin insan olduğunun, duygusal ve fiziksel değişiklikler yaşayabilecekleri gerçeğinin algılanmasını diliyorum.


Çocuk bakımı ve gelişimi ile ilgili babaların, anneye destek olabileceklerini, emzirmeseler de karınlarında taşımasalar da, en az anneler kadar sorumluluk ve görev sahibi olabileceklerini yüksek sesle söyleyebilir ve desteklersek, bakım işlemlerine dahil edebilirsek, buna kurumlar da çeşitli düzenlemelerle destek olabilirlerse kadınların ister kurumsal, ister şahsi iş hayatlarında, istedikleri kariyere sahip olabileceklerine inanıyorum.


Benim tarafımda kendi yaratıcılığımı ortaya çıkarmamı sağlayan bu durum başkaları için yıkım olabilir çünkü onların isteği çocuk doğurduktan sonra kurumsal kariyer sahibi bir kadın olmak olabilir. Eşlerin, çevrenin ve kurumların ortak esenlik için katkı sağlayabilmesini umuyor, mutlu anne, mutlu aile, sağlıklı nesiller diyorum…



Hazırlayan: Nihan Kayalıoğlu İçten

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Çok güzel yazmışsınız başarınız ve anneliğiniz takdirlik ...
    CEVAPLA
  • Misafir Canımmm seni çok seviyorum
    CEVAPLA
  • Misafir Yazdıklarınız , yaşadıklarınız ruhuma dokundu , tüm güzellikler sizinle olsun ????
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.