Suudi Arabistan vatandaşı Salman El Harbi’nin geliştirdiği oyun, geçen yazdan itibaren özellikle Ortadoğu’daki gençler arasında yaygınlaştı. Oyunda, “Mariam” adında 9 yaşındaki kız, kaybolduğunu belirterek, eve dönmek için oyuncudan yardım istiyor. Oyun başlamadan önce kişinin ismi, adresi, yakın çevresi soruluyor ve Facebook, WhatsApp gibi uygulamalara erişim izni isteniyor. Oyunda kullanıcılara, “Eviniz nerede? Facebook hesabınız ne?” gibi kişisel sorular soruluyor. Bu sorular cevaplanmadan bir sonraki aşamaya geçilemiyor.
Oyun kapatıldığında, tekrar oynamak için 24 saat beklemek gerekiyor. Korkunç ses efektleri ve görsellerle desteklenen oyunun son seviyesine gelenler, bilinmeyen bir numaradan gece saat tam 03.00’te aranıyor. Sosyal medyada tecrübelerini paylaşan bazı bloggerlara göre, farklı dillerde konuşan bir robot cep telefonundan arayarak “Seninle tekrar görüşeceğiz” gibi kaygı verici bir ses dinletiyor ve oyunculara mesajlar yolluyor.
Oyunu oynayan kullanıcıların Youtube’da paylaştığı videolarda yabancı bir numara göze çarpıyor. Kullanıcılara cep telefonlarından aranarak korku filmlerinde de kullanılan çığlık ve fısıltı efektleri olan müzikler dinletiliyor. Habertürk’ün de aradığı bu numaraya bir robot ses cevap verdi. Oyunla ilgili sorulara cevap verecek bir muhataba ulaşılamadı.
Bakanlık erişim engeli istedi
Oyuna yönelik şikâyetleri değerlendiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Ankara Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurarak, oyuna erişimin engellenmesini talep etti. Bakanlığın yazısında, oyunun kişisel bilgileri elde ettiğine ve çocuklar üzerinde psikolojik tehlike doğurduğuna dikkat çekildi. Yazıda, oyunun çocukların intiharı düşünmesine sebep olduğu, oyunda “cinlerin musallat olması”’ gibi unsurlarla korku psikolojisi oluşturulduğu belirtildi.
Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimi Sezer Söylemez, bakanlığın talebi üzerine oyuna erişimi engelleme kararı verdi.
‘Etkisi aylar sonra oluşur’
Prof. Dr. Özgür Yorbik: “Şiddet, korku içeren ve ölümü/öldürmeyi teşvik eden oyunlar çocukların duygusal sosyal gelişimini olumsuz etkileyerek, öz kıyımlara neden olabilir. Çocuklar travmatik olan her şeyden etkilenirler. Üstelik etkisi aylar yıllar sonra oluşabilir. Çocuklar oyunlarda gördüklerine karşı bir süre sonra duyarsızlaşabilirler ve şiddeti yaşamın normal parçası gibi algılayabilirler.”
‘Korku ve endişe duygusu yaşar’
Doç. Dr. Mehmet Gökşin Karaman: “İnteraktif yapılı, korku içerikli oyunda, heyecan, korku gibi adrenalini yükselten duygular açığa çıkıyor. Ergenlik öncesi ve ergenlik döneminde çocukların duygusal dürtüsel kontrolleri tam gelişmediğinden hızlı duygusal değişiklikler ruh dünyalarını olumsuz etkileyebiliyor. Çocukların merakını istismar eden oyunlar, korku ve endişeye neden olabiliyor.”
Haber: Fevzi Çakır / Ankara - İrem Koca / İstanbul
Yine mavi balina yine intihar!
Samsun’un Atakum İlçesi Mimarsinan Mahallesi’nde 6. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki M.A.O., evlerinin banyosunda kendisini asmış olarak bulundu. M.A.O. yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. M.A.O.’nun ölümüne, ‘Mavi Balina’ oyununun yol açtığı iddia edildi. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı. M.A.O.’nun bilgisayarına ve cep telefonuna el konuldu. Küçük çocuğun cenazesi, toprağa verilmek üzere Samsun’un Çarşamba İlçesi’ne götürüldü. Bursa’da Ahmet P. (16), iddiaya göre arkadaşıyla ‘Mavi Balina’ oyunu oynadıktan sonra gittiği halı sahanın tellerine kendisini asarak yaşamına son vermişti. Almanya’da 14 yaşında Furkan Şen’in ise Mavi Balina oyununun komutlarını yerine getirmek için intihar ettiği iddia edilmişti.
Mavi balina oyunu nedir?
Mavi balina oyunu ilk olarak Rusya'da ortaya çıktı. Sosyal medya üzerinden hızla yayılan bu oyun nedeniyle dünyada 100'den fazla çocuğun intihar ettiğinin bildirilmişti. Oyunun orijinal adı, Siniy Kit. Oyuna katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 görevi yerine getirmesi isteniyor. Bu görevler arasında belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor. 50. günün sonunda da kişiye son aşama olan “yüksekten atlayarak ya da kendini asarak” intihar etme komutu veriliyor. Oyunun adıyla ilgili ortaya atılan bir başka iddia ise zaman zaman balinaların açıklanamaz şekilde karaya vurup intihar eden hayvanlar olması.
Mariam gibi oyunlar intihara teşvik ediyor
NPİstanbul Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, Mariam isimli oyunun çocukların gelişimini olumsuz etkileyeceğine dikkat çekti, önemli uyarılarda bulundu.
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, oyunun çocuklar üzerinde olumsuz etkilerine dikkat çekti. Göğcegöz, şunları söyledi: “Son zamanlarda çocuklar ve gençler arasında oldukça yaygınlaşan bu oyunda, 9 yaşında Mariam adındaki kız çocuğu kaybolduğunu belirterek eve dönmek için oyuncudan yardım istiyor. Oyunda kişilere, ismi, adresi, yakın çevresi soruluyor ve Facebook, WhatsApp gibi uygulamalara erişim izni isteniyor. Bu sorular cevaplanmadan bir sonraki aşamaya geçilemiyor. Böylece kullanıcıların kişisel bilgileri ele geçiriliyor. Ayrıca ev adresi, telefon numarası gibi özel bilgileri farklı amaçlar doğrultusunda kullanılabilir.
İntihar girişimlerine yol açabiliyor
Korkutucu ses efektleri ve görsel temalar ile sunulan oyunun ileri seviyelerine gelindiğinde, gece 03.00’da bilinmeyen bir numaradan aranıyor ve korkutucu ve kaygı verici bir robotik ses ile çeşitli mesajlar veriliyor. Oyunun bu farklı aşamalarında şiddet, korku temalı, ölümü veya öldürmeyi olağan hale getiren ve teşvik eden unsurlar çocuk ve gençlerin duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyerek özkıyım girişimlerine neden olabiliyor.
Şiddeti normal gibi algılıyorlar
Ayrıca bu çocuklar oyunlarda gördüklerine karşı duyarsızlaşıpşiddeti yaşamın normal parçası gibi algılayabiliyor. Ayrıca bu oyun kapatıldığında, tekrar oynamak için 24 saat beklemek gerektiği için kullanıcıların uyku kalitesi bozuluyor ve anksiyete, depresyon gibi çeşitli ruhsal bozukluklar görülebiliyor. Neyse ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından oyunun kişisel bilgileri ele geçirdiği ve psikolojik tehlike içerdiğine dikkat çekilerek oyunun erişimi engellenmiştir.”
Yasaklamak yerine oyunların farkı anlatılmalı
Ailelerin bu tür oyunlardan çocuklarını koruyabilmek için bazı önlemler alabileceğini belirten Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, “Teknolojiye hayır diyemeyeceğimiz ve sağladığı bir çok kolaylığı inkar edemeyeceğimiz bir çağda yaşıyoruz. Peki aileler bu oyunlardan çocuklarını koruyabilmek için neler yapabilir? Hangi önlemler alınabilir? İlk olarak ebeveynler İnternet kullanımı açısından kendilerini gözden geçirmeli ve olumlu rol model olmalıdır. Ayrıca çocuklara yasaklamak yerine zararlı ve faydalı oyunlar arasındaki fark anlatılmalıdır” uyarısında bulundu.
Aile içi iletişimi zayıf çocuklar bu oyunlara yöneliyor
İnternet kullanımının çocuğun odası yerine mutlaka toplu yaşam alanında olması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Işıl Göğcegöz, tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Çocuklar ailelerin yanında bilgisayar kullanmalıdır. Sınırlamalar getirilmelidir. Örneğin hafta içi belli saatler veya sadece hafta sonu belli saatler gibi. Ebeveyn kontrolü ve çocuk kilitleri sağlayan birtakım uygulamalar ile kişisel bilgiler korunabilir ve çocuklarınızın sadece uygun uygulamalarla internet kullanımları sağlanabilir. Bazı uygulamalarda, çocuğun internette geçireceği zamanı sınırlandırabilirsiniz. Aile içi iletişimi zayıf, sosyal olarak izole çocuk ve gençlerin bu tür oyunlara daha çok yöneldiği bildirilmektedir. Dolayısıyla aile içi kaliteli iletişim artırılmalı,çocuk ve gençler sosyal aktivitelere yönlendirilmelidir.”
YORUMLAR