Erken yaşlarda verilen müzik eğitimi, bebeğinizin gelişimine katkı sağlar. Özellikle hareket becerilerinde etkili olan müzik, miniklerin matematik zekalarına da olumlu bir şekilde yansır. Çalgı eğitimi çocuklarınızın beyin yapısını geliştirir. Mutluluk duygusunda artış sağlar.
İlk aylar çok önemli
Çocuğunuz doğduğu zaman birçok uyaranla karşılaşır. Bunlar onun hayatının sonuna kadar kullanacağı beyin sinapslarını (sinir hücrelerinin birleştiği yer). belirleyen uyaranlar.
Bir çocuk doğduğunda görsel, kişisel veya dokunsal olarak etkin uyaranlarla karşılaşırsa o sinapsları harekete geçirebilmek mümkün.
Genelde çocuklar doğduğu zaman o ilk aylarda beyindeki sinapsların % 50’si aktif hale gelir. Geri kalanı da pasif şekilde kalır, ama kaybolmaz.
Anne-baba olarak çocuğunuz dünyaya geldikten sonraki o ilk gelişim aşamalarında çok dikkat edin. Çünkü bu ilk zamanlarda öğrenme algıları çok açık olur. eder. Çocuğunuz yaşı daha da büyüdükçe mantıklı düşünme gibi becerileri de edinir.
7 yaş öncesi eğitim
Belli bir süre sonra çocuğunuzun beyninde artık bir ‘format’ oluşur. Bu format dahilinde hayatını idame ettirir. Erişkin çağdan sonra da sağlıklı olan herkes yaşamını artık belli bir düzene oturtmuş olur. Ama özellikle çocukluk döneminde yavrularımıza ne kadar kaliteli uyaranlar verirsek gelişimlerine o kadar katkı sağlamış oluruz. Böylece ortalama bir insanın gelişimine oranla bebeğinizin beyin gelişimi daha sağlıklı, hızlı ve iyi olur.
Yapılan bir araştırmada, 7 yaşından önce ve sonra piyano eğitimi alan çocuklar karşılaştırılmış. Önce eğitim alan çocukların beyin kök uçları arasındaki köprülerin, almayanlara göre daha uzun ve gelişmiş olduğu gözlenmiş. Bu köprüler, sol ve sağ beyin yarım kürelerin birleşmesini ve birlikte çalışmasını sağlar. Bu beyin köprüleri olmadığı zaman beynin iki bölümü de birbirinden ayrı çalışır
Araştırma sonucunda beyin köprüsünün 7 yaş öncesi eğitim alan çocuklarda daha geniş olduğu tespit edilmiş. Bu da şu anlama gelir; Boğaz Köprüsü’nün daha uzun olduğunu düşünün, trafik akışı daha kolay ve hızlı olur. Erken müzik eğitimine başlayan çocukların beyinleri de daha seri şekilde çalışır denilebilir.
Sosyal ve duygusal etkisi
İnsan beyninde beyincik dediğimiz, hareket ve denge koordinasyonunu sağlayan bir bölge var. Yapılan araştırmalarda, bu bölgenin sadece hareket ve denge için değil aynı zamanda duygu, düşünce ve davranışların dengelenmesinde de etkili olduğu gözlenmiş. Erken yaşlarda müzik eğitimi alanlarda bu beyincik bölgesinin müzik eğitimi almayanlara oranla daha gelişmiş olduğu gözlenir. Böylece bu, çocuklara düşünsel ve duygusal gelişimleri açısından daha dengeli bireyler olma şansı da tanır.
Enstrüman eğitimi alan çocukların hareket yeteneklerinin yanında aritmetik yetenekleri de gelişir. Müzik çocuklarda sadece sosyal ve duygusal becerileri artırmaz. Erken verilen aktif müzik eğitimi çocuğun beyin yapısının gelişimine olumlu katkı sağlar.
Müzik dinlemek ciddi iştir!
Araştırmalarda enstrüman çalma sırasında ya da yapılan dans sırasında beynin sol ön bölgesinin daha fazla çalıştığı saptanmış. Beynin ön bölgesi de tam deyimiyle insanı insan yapan bölge! İnsandan başka hiçbir canlıda bu kadar gelişmiş durumda değil. Problem çözme, muhakeme, karar verme, konsantrasyon, kavrama, motivasyon, hayattan zevk alma, mutlu olma, inisiyatif alma, yönetme gibi bütün aktiviteler beynin ön n bölgesi sayesinden yapılır.
Anne karnında başlıyor
Artık anne karnındaki çocukların da müzikten etkilendiğini hepimiz biliyoruz. . Özellikle Mozart’ın bestelerinin n bol inişli çıkışlı olması anne karnındaki bebeğin beyin gelişimine katkı sağladığı yadsınamaz. Çocuklara 4-5 yaşlarından itibaren her türlü müzikal eğitim verilmeye başlanabilir. Herkes enstrüman çalacak diye bir şey yok. Bu çocuğun becerisine göre re değişir.
Otistik ve hiperaktif çocuklara…
Otistik çocuklar enteresan bir şekilde müziğe diğer çocuklardan daha fazla ilgi duyar. Müziğe yatkın oldukları için de müzikterapi yöntemiyle dil ve hareket becerileri geliştirilebilir. Nefesli enstrümanlar aracılığıyla dil kabiliyetleri daha çabuk geliştirilir.
Odaklanma sorunu yaşayan hiperaktif çocuklar üzerinde de bir çalışma yapılmış. Hiperaktif çocuklar ders çalışırken arka fonda müzik verilmiş. Bu şekilde çalışan hiperaktif çocukların derslerinde başarılı olduğu gözlenmiş.
Osmanlı'dan gelen şifalı yöntem
18.Yüzyıl’a kadar Osmanlı’da darüşşifalarda (şifa evi) önemli çalışmalar yapılıyordu. Amasya Darüşşifası’nda müziğin insan beyninin ritmini ve elektriksel durumunu etkileyeceği düşünülerek doğrudan etkisinden faydalanılmaya çalışılmış.
Avrupalılar bu darüşşifalara gelerek aylarca müzikle terapi uygulamalarını izlemiş. Baron Tavernier adlı araştırmacı Enderun Darüşşifahanesi’nde çalışmaları izleyip Paris’te kitap yayınlamış. Aslında birçok araştırmacı bu yöntemi izliyor. Şimdi Avrupa’da her hastanede müzikterapist bulunuyor.
Makamlar ve şifaları
Klasik müziğin rahatlatıcı etkisini birçoğumuz biliriz. Peki Türk makamlarının sağlığa olumlu etkileri?
Hicaz makamı: Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi var. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazla. Düşük nabız atımını yükseltir.
Uşşak makamı: Kalp, ayak rahatsızlıklarına iyi gelir.
Acemişiran makamı: Kadınların doğum yapmasını kolaylaştırır. Anne karnındaki çocuğun yanlış duruşlarının düzelmesine yardımcı olur.
Segah makamı: Şişmanlık, uykusuzluk, kalp, ciğer ve kas rahatsızlıklarına iyi gelir. Beyin nöronlarına da etkisi var.
YORUMLAR