Çocuk sahibi olmanın ‘karanlık zamanları’, hayatlarının ilk birkaç haftasıdır. Yeni doğan bir bebeğe sahip olmak, ebeveynliğin en zor dönemlerindendir – gece yarıları, sürekli bakım, gaz sancıları, üç katına çıkan çamaşırlar, gece beslenmeleri. Yeni doğan bir bebek, çok fazla iş demektir.


İşte yeni doğan bir bebeğe sahip olmanın ürkütücü ve kaotik karanlık yanı:

O gülümsemeler gerçek değildir:


Onu ne kadar çok severseniz sevin, sizin yüzünüzden gülümsemiyor. Büyük ihtimalle gaz çıkardığı için gülümsüyor. Ona ne kadar sevgi verirseniz verin, karşılığını veremezler. Elbette bu üzücü bir durum değil; ama ebeveyn olarak, yeni doğan bebeğinizin sevgisini görmek istemeniz normal.





Yeni doğanlar çok talepkar olabilirler:


Sürekli beslenme, çıkmak bilmeyen gaz, sebepsiz ağlamalar – aklı başında her kadını çıldırtmak için yeterli.


Emzirme, ilk birkaç haftada oldukça zordur:


Sütünüz hala dengelenmemiştir; bu yüzden sürekli bir karıncalanma hissedersiniz. Devasa, sızdıran göğüsler, kaçınılmazdır. Ve tabii ki kendinizi başka bir insana bağlı gibi hissedersiniz; ne de olsa hayatlarının ilk birkaç haftası boyunca sıklıkla beslenmeleri gerekiyor.


Gece emzirmeleri kendinizi yalnız hissetmenize sebep olur:


Dünyanın geri kalanı uyurken, yalnızca siz ve bebeğiniz uyanıktır. Her gece, bölünmeden 8 saat boyunca uyuyabildiğiniz zamanları hatırlamaya ve siz emzirirken uyuyan dünyanın geri kalanından nefret etmeye başlarsınız.





Hayalet bebek ağlamaları gerçektir:


Nereye giderseniz gidin peşinizden gelirler – sıcak bir duş için kendinize ayırdığınız 5 dakika da dâhil olmak üzere. Duştan fırlar ve mışıl mışıl uyuyan bebeğinizin yanına koşarsınız – çıldırdığınızı düşünen eşinizin bakışları eşliğinde.


Yeni doğanlar kırılgandırlar:


Bağışıklık sistemleri zayıftır ve gürültü, ses, koku gibi faktörlerden kolaylıkla etkilenirler. Üşürler, sıcak olurlar. Yani eskisi gibi istediğinizde evden çıkmazsınız.





Şimdi de yeni doğan evresinin inanılmaz sevimliliğine bakalım:

Yeni doğan kokusu başkadır:


Her annenin bir şişeye doldurup saklayabilmek için yüzlerce lira verebileceği, tatlı ve sarhoş edici bir kokudur bu. Kelimeler, yeni doğan kokusunu tarif edemez.


Uyurken en tatlı sesleri çıkarır, en tatlı ifadeleri takınırlar:


Yeni doğanlar, gürültülü küçük yaratıklardır. Uykularında homurdanır, ciyaklar, dudaklarını şaplatır, sürekli gülerler. Yüz ifadeleri de oldukça çeşitlidir; büzüşen dudaklar, asılan surat…





Yeni doğanlar günlerinin çoğunu uyuyarak geçirirler:


Günde yalnızca birkaç saat uyanık kalmayı tolere edebilirler. Bu evre, anneler zamanla bebekli hayata uyum sağlayabilsinler diye yapılmıştır sanki – uyukla, duş al, bulaşıkları yıka, hayatını yeniden düzene sokmak için ne yapman gerekiyorsa onu yap.


Miniciktirler:


Kucağınıza aldığınızda, dertop olmuş bebek güzelliğinden oluşan küçük toplara benzerler. Minik tavuk bacakları, göbeklerine kadar kalkmıştır, avucunuzun içerisine sığarlar. Müthiş.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.