Vajinal enfeksiyon, her kadının belirli dönemlerde karşılaşabildiği yaygın bir rahatsızlıktır. Vajinadaki doğal bakteri dengesinin bozulmasına neden olabilecek etmenler nedeniyle yararlı bakterilerin azalması, zararlı bakterilerin çoğalarak enfeksiyon oluşturmasına neden olur. Dengeyi bozan etmenler arasında en yaygın olanları antibiyotik kullanımı, bağışıklık sisteminin zayıflaması, vajinanın sürekli nemli kalması ve beslenme düzenindeki değişimlerdir. Özellikle şekerli gıdalar ve alkol tüketmek, zararlı bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırdığı için mantar enfeksiyonunu tetikleyebilir. Birçok kadın hamilelik döneminde, birçoğu da tekrarlayan süreçlerde sık sık vajinal enfeksiyon belirtileri ile karşılaşıyor olabilir. Hamilelikte vajinal mantar, genellikle hamileliğe bağlı nedenlerden ötürü vajen florasının ve pH dengesinin değişmesi ile ortaya çıkar. Doktorun önerisiyle probiyotik takviyesi ve dengeli beslenme ile hamilelikte mantar enfeksiyonunun üstesinden gelmek mümkündür. Aynı şekilde, tekrarlayan vajinal mantar enfeksiyonları da genellikle adet döngüsünün belirli zamanlarında gerçekleşir. Eğer adet döngünüzü takip ediyorsanız, hangi evrelerde mantar enfeksiyonu geliştirmeye daha yatkın olduğunuzu tespit etmeniz zor olmayacaktır. Adet döngüsü boyunca iki temel kadınlık hormonu, östrojen ve progesteron sürekli olarak düzenli bir iniş-çıkış dengesi içinde hareket eder ve döngünün devamlılığını sağlar. Vücutta üreme döngüsünü sağlamanın yanı sıra bu hormonların çok çeşitli işlevleri ve etkileri de vardır.
Adet döngüsü ve vajinal mantar
Adet döngüsünü kanamanın başladığı günden itibaren basitçe 4 hafta olarak düşünürsek, döngü boyunca vajinal mantara en yatkın olunan zamanlar döngünün ikinci haftası ile dördüncü haftasıdır. Döngünün ikinci haftasında yumurtlama dönemi yaklaşırken yükselmeye başlayan östrojen hormonu, Candida albicans olarak bilinen ve mantar enfeksiyonuna neden olan organizmanın büyüyüp gelişmesini de kolaylaştırır. Östrojen, aynı zamanda bu organizmaya karşı direncimizi de düşürdüğü için, adet kanaması başladıktan bir hafta sonra, yani döngünün ikinci haftasında, vajinal mantar enfeksiyonuna daha meyilli halde oluruz. Döngünün dördüncü haftası boyunca ise, östrojen hormonu aniden düşmeye başlar ve vajendeki asidik dengeyi (pH seviyesini) etkiler. Bu da mantar enfeksiyonuna karşı korunmamızı sağlayan Lactobacillus acidophilus adı verilen yararlı bakterinin azalmasına neden olur. dolayısıyla yeni döngümüz yaklaşırken de vajinal mantar enfeksiyonuna karşı daha savunmasızızdır. Buna göre, yapılan bir başka araştırma da adet döngüsünün üçüncü haftasında yükselen progesteron hormonunun mantara karşı korunmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Adet döngüsü takibinde vajinal mantara karşı da korunma sağlamak için bazı günlük yaşam standartlarınıza dikkat etmeniz yeterli:
- Candida albicans adlı mantarı besleyen gıdalardan, özellikle döngünüzün ikinci haftasında kaçının. Alkol, meyve ve meyve suyu dâhil her türlü şekerli yiyecekler ve basit karbonhidratları en azından adet kanamanız bittikten sonra bir hafta boyunca tüketmeyin.
- Mantara daha meyilli olduğunuz ikinci ve dördüncü haftalarda boli hava geçiren pantolonlar ve iç çamaşırları kullanmaya özen gösterin. Özellikle iç çamaşırınız sürekli kuru ve temiz olmalıdır. Eğer sık sık vajinal mantar enfeksiyonu yaşıyorsanız, adet döneminizde tampon yerine nefes alan pedler, organik pamuklu kumaşlar ya da menstrual kaplar kullanmayı deneyebilirsiniz. Tamponların vajinadaki pH dengesini etkileyebileceği biliniyor.
- Mantar enfeksiyonlarıyla savaşıyor olmasıyla meşhur ‘iyi’ bakteri Lactobacillus acidophilus da içeren bir probiyotik kapsül takviyesi alın.
- Günlük 600 IU D3 vitamini almanın da vajinal enfeksiyona neden olan mantarlara karşı savaşmayı kolaylaştırdığını gösteren araştırmalar mevcut.
Bilgilerin yer aldığı bilimsel araştırmalar için linklerdeki İngilizce kaynaklara göz atabilirsiniz:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/10639429
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2686440
YORUMLAR