Yeşim Hanım merhaba, eşimle altı yıllık evliyiz; evliliğimiz boyunca iniş çıkışlarımız oldu ama son zamanlarda yaşadıklarım beni gerçekten yordu. Eşim eskiden daha paylaşımcıydı; işini, arkadaşlarını, gününün nasıl geçtiğini anlatırdı. Şimdi ise sürekli bir gizlilik hâli var mesela telefonu… Eskiden masada dururdu şimdi hep cebinde. Banyoya bile telefonla giriyor. Bir bildirim gelse anında kapatıyor. “Neden böyle yapıyorsun?” diye sorduğumda da hemen geriliyor, “Paranoyak mısın?” deyip konuyu kapatıyor. Geçenlerde akşam yemeğinde bir gülme geldi ona. “Ne oldu?” dedim, “Bir şey yok” dedi ama yüzündeki o ifade… Sanki biriyle mesajlaşmış gibi. Belki ben kuruntu yapıyorum. Bir de şu var: Artık hiçbir konuda fikrimi almıyor. Kafasına göre karar verip sonra bana haber veriyor eskiden böyle değildi. Geçen hafta işten geç geldi, “Neredeydin?” dedim, “Arkadaşlarla oturduk” deyip geçti. Hangi arkadaş, nerede oturdunuz bir detay yok. Eskiden böyle olmadığından, bu değişim ister istemez içimde şüpheye dönüşmeye başladı. En kötüsü bu şüpheyle yaşamak bir yandan “Belki de hiçbir şey yok” diyorum yine içime kurt düşürüyor, beni rahatsız ediyor. Suçlamak istemiyorum; delil yok, bir şey yok. Sadece his… Böyle bir durumda insan ne yapmalı? Fikirlerinize ihtiyacım var.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili okurum; yazdıklarınızı aldatmanın ayak sesleri olarak gördüğümü belirtmeliyim. Aldatıldığınızı hemen bir delille öğrenmeyebilirsiniz bazen de böyle sezgilerinizle hissetmeye başlarsınız. Bu sezgileriniz sizi daha dikkatli olmaya sevk eder. Siz de o korktuğunuz hatta “Benim kocam yapmaz” dediğiniz aldatılmayı fark edersiniz. “Benim kocam yapmaz” safça bir söz, akılsızca bir özgüven… Mükemmele yakın olsanız da aldatılabiliyorsunuz asıl fenası öğrendikten sonrası… Delil yakalasanız bile inkar edilecek aldatılmak. Durumunda varacağınız nokta güvensizlik ve evliliğinizin yıpranmasından başka bir şey olmayacaktır. “Babana bile güvenme” denilmiş bir ülkede kocaya güvenilmemeli ama güveniyorum diye sırtı sıvazlanmalı maalesef böylesi iletişim çağında siz de kocanıza güvenemezsiniz. Eğer paranoyak bir tip değilseniz şüphesiz şüphelerinizde haklısınızdır. Cep telefonları insanın şeceresini ortaya çıkarabilecek en önemli araçtır. Kimin telefonunu elinize alsanız haliyle onunla ilgili birçok bilgi edinebilirsiniz ama aldatan erkekler veya kadınlar bunun da çözümünü şu şekilde bulmuşlar: Akşam eşleriyle olacakları zamana kadar olan görüşmeleri silip beraber oldukları kişiyi sizin anlam yükleyemeyeceğiniz bir isimle kaydediyorlar. Eşiniz niye cep telefonunu sizden saklıyor, hep yanında tutuyor derseniz… Karşıdaki en nihayetindeki ilişki yaşadığı kadın her an karşı taraftan bir hamle, arama gelebileceği endişesiyle cep telefonunu cebinde ya da yakınında tutuyordur zaten eğer ilk aldatması değilse kıvrak zekâlarıyla bu aramaları da bir yalan uydurarak kıvırabiliyorlar. Bu aldatmalarda aldatan kişi ilk aldatmasıysa son olmayacaktır. İlk yakaladığınız ilk de olmayabilir anlayabildiniz mi? Demek istediğim aldatan yine aldatır ya da öncesinde de aldatmış olma ihtimali yüksektir. Siz ilk defa yakalamış olabilirsiniz. Bazı erkekler için aldatmak yaşamlarına heyecan katmak, hayatlarını yaşanır kılmak içindir. Ötesi yok. Eşlerini sevmedikleri için aldatmıyorlar, eşlerini sevdikleri halde başka kadınlarla onları sevdiklerine ikna ederek aldatıyorlar ve kadınlar için ilginç olacak olan eşleriyle cinsel hayat düzenini bozmuyorlar. Hem eşleriyle hem sevgilileriyle iki kadını da kandırarak mutlu mutlu yaşıyorlar. Aldatmakta adrenalin de olduğundan vazgeçmesi kolay değil. Kişi ahlaklı ve değerleri olan biriyse zaten aldatmaya yanaşmıyor ama bu zamanın ruhuna bakıp “Sahiden aldatmayan erkek kalmış mıdır?” diye soruyor insan. Lütfen erkek okurlarım kızmasınlar istisnalar tabii ki var onlar saygıyı hak ediyorlar…
“Ne yapmalısınız?”a gelirsem… Biliyorum zor ama kurcalamayın; kurcalayınca hazmedemezsiniz, hazmedemeyince kavgalar kopuşlar başlar. Genellikle de bu durumu erkekler bir şekilde türlü yalanlarla kendi lehlerine çevirirler sonrasında kalbi güveni kırık bir kadın olarak evliliğinize devam edersiniz. Çok seneler önce HTHayat’ta başladığım ilk senelerde üç aylık evli bir kadın aldatılmıştı ve bana yazmıştı… Cevabım derhal ayrılındı ama ayrılmadı. Okurların yorumları da “Bir hata yapmış affet” idi… Oysa aldatmak hatanın ötesinde bir şey. Kadınlar affettikçe de devam edecek bir şey… Tabii bu ayrılmak cesaret, tercih, duyulan hislerle alakalı ve bir de imkan meselesi… Size önerim kendinizle ilgilenin, hayatınızı kocanızın etrafında döndürmeyin yoksa kendinizi dönme dolapta dönerken olduğu gibi hep aynı noktalarda bulur, öteye geçemezsiniz. Oysa yaşam hep ileriye doğru akar. Bilmem anlatabildim mi?
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com