Ben mi abartıyorum?

Merhaba Yeşim hanım. Ben 48 yaşında evlenmiş, ayrılmış bir çocuk babasıyım. 31 yaşında daha önce çok kötü iki evlilik yapmış bir çocuk annesi bir hanımla bir yıldır beraberim. Çok güzel bir ilişkimiz var. Sanki ikimiz de birbirimizi yıllardır tanıyor gibi çok güçlü bir bağımız oluştu. Yaş farkından dolayı ailem sürekli bu hanımı rahatsız etti. Bir kez ayrılmayı denedik hem ben hem o birbirimiz olmadan yapamayacağımızı anlayıp, tekrar görüşmeye başladık. Maddi durumu iyi olan biri değilim. Emekliyim ve çalışan bir insanım. Çok sevdiğimden dolayı benim göremediğimi başka insanlar mı görüyor? Onun da beni çok sevdiğinden adım gibi eminim. Bir sıkıntım daha var, ben onun üstüne titrerken o sevgisini çok belli etmiyor. Sözleri ve eylemleri çok farklı, yazılı ve sözlü olarak bana bağlılığını sürekli ifade ediyor. Ama eylemde henüz bir şeyini görmedim mesela birkaç aydır yalnız yaşamama rağmen bir yemek yapmasını bekler insan, ne yediğimi çok fazla sormuyor, sonuçta yemek yapmayı bilmediğim için ağırlıklı olarak hamurlu yiyecekler yiyorum. (Bunun gibi birkaç örnek…) ya da ben mi abartıyorum, doğru yolda mıyım, yanlış yolda mıyım karar veremiyorum. Değerli tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkür ederim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili okurum; sevginin dili davranışlarımızdır ve “seni seviyorum” sözünden daha kuvvetli sevgiyi bağırırlar. Hem sözle hem davranışla dile gelen sevgi zaten tadından yenmez. Benim bildiğim sevgi öyle bir duygudur ki insanın kalbinde öylece sakin sakin durmaz mutlaka dışarıya taşar, tutamazsınız. Birini seviyorsanız onun her şeyini düşünürsünüz. Yüreğinizdeki sevginiz sevdiğinize davranışlarınızla da akar “Yemek yedin mi?”, “Üstünü iyi giyinmemişsin, üşüyeceksin” ya da “Terlemişsin hasta olacaksın”, “Bu saate kadar gelmedi nerde kaldı?” gibi gibi her şeyiyle ilgilenirsiniz. Bu değer vermedir bu sevgiliye sahiplenmektir onu önemsemek, saymaktır. Her insanın sevgisinin dili davranışlarıdır diye düşünsem bilsem buna inansam da belki sevgiliniz bir istisnadır. Diyelim ki sevgiliniz geçmiş evlilikleri ve yaşadığı deneyimler, onun bir ilişkide nasıl davrandığını etkilemiş olabilir. Örneğin, önceki ilişkilerinde karşısındaki insana bakım rolünü hiç üstlenmemişse bunu ilişkisinin doğal bir parçası olarak görmüyor olabilir. Siz önemsediğiniz konuları kendisine ifade ederseniz belki farkına varır ve çaba göstermeye başlayabilir. Diğer husus sevgilinizin 31 yaşında iki evlilik yapmış olması… İki evliliğinin de bitmiş olmasını siz nasıl normal karşılayabiliyorsunuz? Ben normal karşılayamadım. Ne de olsa eski jenerasyonum, bakış açım da doğal olarak biraz eski. Demem o ki iki erkek de bu kadını üzmüş, hep onlar kötüymüş. O zaman bu kadın hiç düşünmeden önüne gelenle evlenmiş, hiçbir kriteri olmamış. 31 yaşında iki evliliği bitiren bir kadın size nasıl güven verecek? Siz son evliliği olacağınıza inanabiliyor musunuz? Benim için bu büyük bir soru işareti olarak durmaktadır. Üçüncü sorun yaş farkınız… Biriniz 48 biriniz 31 aranızdaki yaş farkı büyük. Bu şimdi size sorun olarak gözükmeyebilir siz de gençsiniz zaten ama o sizden çok genç. Siz emeklisiniz çalışıyorsunuz o genç olduğundan istekleri, hayalleri, arzuları olacaktır. Bunları şimdi bastırıyor olabilir, evlenince eli kuvvetlenince isteyecektir. Yetişebilecek misiniz? Son olarak ailenizin bu kadına karşı durması üzerinde düşünmeniz gereken başka bir husustur. Ez cümle benim içime sinmedi diyeceğim ve sizi üzeceğim biliyorum. Lütfen kusuruma bakmayın. Herkes dengi dengine diyerek…


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.