Kaybetmek istemiyorum onu...

Yeşim Hanım merhaba, 2 yıllık ciddi ve bu yaza evlilik düşündüğümüz bir ilişkim vardı. Çok ufak bir sebepten kavga ettik; uyandım ve beni engellediğini gördüm. Ne yaparsam yapayım ulaşamayacağımı yazmış. Ben panik atak için tedavi görüyorum asla duramadım ve hep ulaşmaya çalıştım. Her aradığımı engelledi, en son yolda karşıma çıktı birden. Konuştum, “Seni arayacağım konuşacağız” dedi dün. Aramadı. Bekledim, bugün aradım “Hani arayacaktın neden aramadın?” diye… “Bitti, istemiyorum” dedi. Ben de gidip konuşmak için ortak arkadaşlarımızı devreye soktum yine panik olduğum için onlara da görüşmek konuşmak istemiyorum demiş. İnatçı ve sözünü ettirmek isteyen bir yapısı var. Arkadaşıma “Çok seviyorum ama evlenirsek yine bu kavgalarımız olacak” demiş. Sizce ne yapmalıyım? Kaybetmek istemiyorum onu… Yapı olarak çok ters ve egosu yüksek bir insan. Güzel bir şey bile söylediğimde tersliyor ve bu davranış ona göre normal geliyor. Beni de kıskanç olduğum için bıraktığını söylüyor ama kıskançlığa neden olan onun davranışları. Alttan aldığı zamanlarda oluyordu tabii ama daha çok ben onu idare ediyordum aslında. O beni ben de onu gerçekten çok seviyoruz tek sorunumuz ikimiz de sözümüzün geçmesini istiyoruz bu yüzden çatışıyoruz. Daha öncesinde böyle bir sorunumuz yoktu hep evlilik vaadiyle yaklaştı bana ama şartlardan dolayı bir türlü evliliğe adım atamadık diye mi maddi olanaksızlıklardan mı bilmiyorum olmayacağını düşünmeye başladıkça davranışları farklılaştı bana karşı. Yardımcı olursanız çok sevinirim.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar; inatçı keçileri biliyorsunuz hani… Bir köprüde karşılaşmışlar, ikisi de ben geçeceğim demiş birbirlerine yol vermemiş sonunda köprüden aşağı düşmüşler… Sizin yazdıklarınızı okuyunca o iki keçi aklıma geldi. Siz ikiniz de sevgili kızım bu ego ve inatla nasıl birbirinizde mutluluğu bulacaksınız bilemedim… Şimdiye kadar sevginizle bu ilişkiyi bir şekilde iki yıl sürdürmüşsünüz ama şimdilerde sevgiliniz farklılaşmış. Bu farklılaşmayı siz maddiyat yüzünden evliliğe adım atamamak olarak görmüşsünüz, ikimiz de birbirimizi çok seviyoruz demişsiniz. Olabilir tabii ev kurmak, evlenmek bir servet artık ama her ikiniz de çalışıyorsanız ki günümüzde öyle olmalı, bir kişinin maaşıyla geçinmek demek hayatı uzaktan seyretmek, karın tokluğuna yaşamak sonrasında hır gür demek… Bunun farkındalığında olan biri de kendini geriye çekebilir ama sevgilisiyle uyum, huşu içinde zihninde böyle sorunları olmayan biriyse bunun çaresini bulmaya, beraberce çözümler üretmeye, daha az para harcayarak evlenmenin yollarını aramaya çalışır. İşte sorununuz burada. Bu genç sizinle evlenmeyi gerçekten istiyor mu? Sizinle evlenmek için başından beri konuşmuş olabilir aranızda bitmek bilmeyen bu inatlaşma, ego diye yorumladığınız sürtüşmeler onun bu fikrinin zayıflamasına sebebiyet vermiş de olabilir.


Eğer bu şekilde geliştiyse bu genç öngörüsünde haklı kızım. Evlenince ikiniz de birden büyük bir değişime uğramayacaksınız. İlk zamanlar yeni evli olmanın hevesiyle kibarlaşacak sonra ikiniz de özünüze döneceksiniz. Birbirinizi idare edemeyeceksiniz. Daha çok sizin alttan aldığınız ilişkide şartlarınız eşitlenince yani birbirinize kavuştuğunuzda siz de bu kadar alttan almayacaksınız. Nikah defteriniz olunca eliniz artık güçlü olacak, susmayacaksınız. Sonra ne olacak? Sevginiz bir müddet sonra sizden havalanıp uçup gidecek, tahammülünüz olmayacak. Tahammül sevgiyle bağlantılıdır, sevginin olmadığı yerde tahammül de olmaz.


Size şunu söylemeye çalışıyorum: Güzel bir şeyler söylediğinizde bile sizi tersleyen biriyle mutlu olacağınızı mı sanıyorsunuz yavrum? Güzel bir şeyler söyleyen birine ters davranmak normal midir? Bunun altında sizi eskisi gibi sevmediği mi yatmaktadır? Burası da insanı düşündürüyor. Evlilik arzunuzu sadece bir hayal olarak gördüm. Sevgi işte nasıl bir şeyse insanın gerçekleri görmesini engelleyebiliyor, ona kavuşayım da ne olursa olsun… Oysa uyum, anlayış olmayınca evlilik mutlu mutlu yaşanmaz. Kıskanç olduğunuzu ama bu kıskançlığınıza onun davranışlarının sebep olduğunu yazmışsınız. Kıskançlık kendine ya da karşısındakine güvensizlikten kaynaklanan bir duygudur. Eğer kıskançlık duygularınıza bu genç sebebiyet veriyorsa bu da sizin bir başka sorununuz demektir ki bekarken bunlara sebebiyet veren uslu durmayan biri evliliğin getirisi, götürüsü, monotonluğuyla bu kıskançlığınızı ayyuka çıkaracak hareketlerde bulunacağını tahmin etmekte zorlanmamalısınız. Diğer bir sorun sizin panik atağınız… Huzurlu, kendisiyle barışık olan birinin panik atak gibi bir sorunu olmaz yavrum. Panik atak tamamen iyileşebilir de biraz kalabilir de… Bu tamamen sizin ruhsal gücünüzle alakalı. Ne yapabilirsiniz kısmına gelirsek… Bana kalsa hiçbir şey yapmayın derim çünkü gençle ilgili yazdıklarınızdan dolayı size uygun görmedim ama ille de olsun diyorsanız ki yapabilecekleriniz sınırlı –siz de bunun farkındasınızdır- bir insanı ne kadar zorlayabilirsiniz? “Beni bırakma seni çok seviyorum” diye bu beraberlikte ısrarcı olacaksınız. Yazımın içinde yazdığım gibi evlenebilmeniz için kolaylıklar göstereceksiniz. Bütün bunlara rağmen genç istemiyorsa size dönmeyecektir. Döndü diyelim sizi hep bununla vuracaktır. Güzel şeyler yazamadığım için üzgünüm yavrum ama işim gerçekleri yazmak gerçeklerde genelde insanı üzer. Hep üzgün, mutsuz evli bir kadın olmaktansa bugün üzülün sonrası mutluluk olsun yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yesim hanim dogru soyliyor bugun uzulursun ama sonrasi mutluluk olacak benim de basimdan gecti simdi baskasiyla evlendim kendime diyorumki iyi birikmisim onu simdi cok mutluyum
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.