"İstiyorum ama yapamıyorum"
Merhaba Yeşim Hanım, ben 26 yaşında, üniversite mezunu genç bir kızım. Eskiden sevgilim vardı, beş yıl görüştük. Toplamda 5 defa görüşmüşüzdür, biz beraber üniversite okuduk. Üniversitede hiçbir şekilde görüşüp konuşmadık. Üniversite bitti bana açıldı daha sonra konuşmaya başladık. Abla biz onunla ciddiydik sonra aileler araya girdi… Biz çok uğraştık olması için… Çocuğun ailesi çocuğa baskı yapıyordu çocuk da bana yapıyordu. Benim gecem gündüzüm yoktu, çok uzaktaydı. O bir şehirde ben bir şehirde ve onunla en son 2020'de görüşmüştük. Hep telefon üzerine konuşuyorduk, telefondan çok mesajlaşmaydı. Ailem “yok” dedi, olmadı. Ayrılalı bir buçuk yıl oldu şu an yeni biri var hayatında, ben eskisi ile hep uzaktan ilişki yaşadığım için şu an görüştüğüm kişi sürekli onunla görüşmemi konuşmamı istiyor ama ben yapamıyorum. Bana diyor ki “Bu şekilde olursak biz olamayız seninle. Sen bana bir adım gel ben sana 10 adım geleyim ama onu da yapamıyorsun seninki hep laftadır icraata gelince yapamıyorsun”. Bu konuda o doğru söylüyor abla. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Onu nasıl mutlu edeceğimi bilmiyorum o kadar kafamda ki anlatamam… Onunla hep görüşüp konuşup eğlenip gezmek istiyorum ama ben de yapamıyorum. Yani eski ilişkim bende çok etki bırakmış hani onunla 4 yıl önce öyle görüştüğüm için ben de zannediyorum bu çocuk da o şekilde istiyor ama o şekilde o istemiyor. Biz bununla 4 aydır görüşüyoruz 4 ay içinde 12 defa görüşmüşüz yüz yüze… Benim için defalarca buraya gelmiş gitmiş, elinden geleni yapmış ama o da diyor ki “Sen de bana bir şeyler yap göreyim”. Ben korku, endişe, kaygı duyuyorum bu da olmazsa… Bu kişi uzaktan akrabam aileme uygun biri…
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar; size de merhaba sevgili kızım… Eski sevgilinizle olan ilişkinizden geriye kocaman bir korku kalmış size. İlişki dediysem sizinki pek öyle ilişki, sevgililik halleri değilmiş. Koskoca beş senede ne kadar az görüşmüşsünüz, birbirinizi telefondan mesajlarla mı sevdiniz? Eski usul aşk yaşamışsınız. Eskilerde mektuplaşırmış ya… O yazılanlara sarılıp birbirlerine sevdalanır, bir ömür o sevdayı yüreklerinde taşırlarmış. Ama şimdi o çağda değiliz ki yavrum. Biriyle evlenebilmek için onu mesajlarından değil hal ve hareketlerinden, konuşmasından, duruşundan, bakışından, size karşı nasıl davranıyor başkalarına nasıl davranıyor görerek sevebilirdiniz. Sizinki biraz kuru kuruya sevmek… Zamanın aklına aykırı bir sevgi olmuş.
Onun size söylediği kadar, anlattığı kadar ve kurduğu güzel cümleler, verdiği ümitler için sevdiniz. Bunlar da telefonla birbirinizi görmeden, mesajlaşarak ne kolaydır bir bilseniz… İlginç gerçekten ama olmuş, oldurmuşsunuz. Hatta ilişkinizi istemeye kadar getirmişsiniz. Aileniz bu ilişkiye onay vermemiş, verseydi kim bilir size ben-ben diye anlattığı kendinden ne kadarını onda bulabilecektiniz. O yüzden tanımak önemlidir. Kendisini size anlattığından farklı çıkma ihtimalini hiç düşünmediniz mi? Esas bundan korkmalısınız. Meçhule bir yolculuk engellenmiş. Aileler işi bilir. Muhakkak ki kötü bir genç değildi ama diyorum ya aileler bu işi bilirler.
Öncelikle 26 yaşında üniversite okumuş bir genç kız için zamane kızlarını düşününce sizi uyanıklık yönünden eksik bulduğumu söylemeliyim. Bu çağ, bu saflığı kaldırmaz. Öncelikle kendinizi geliştirmenizi, güven konusunda çalışmanızı öneririm. Okuyun, öğrenmeye açık olun, kendinizi sevin. Sizin yapınızda biri kendini çok sevmeli, ruhu çok temiz birisiniz ama dediğim gibi bu çağ bunu kaldırmıyor. Yıpranırsınız, bu temiz kıza biraz mantık katmak gerekli. Evlenmeyi düşünen bir genç kız olarak daha gözü açık biri olmalısınız. Eski sevgilinizle olmamış, nedeni yabancı biri olması… Oysa bu genç sizin akrabanız, ailenize uygun biri olduğunu da yazmışsınız. O zaman korkmanıza gerek yok tabii yine de akraba da olsanız her zaman temkinli adımlar atmak gereklidir. Akrabanız diye yanlış yapmayacak diye bir kural yok. Aslında var da yok. Bu bir karakter, vicdan meselesi. Onlar da bir kısım insan da erozyona uğradığından dikkatli olmakta fayda vardır. Bu gencin sizi sık sık görmek istemesi de normal, ilişkilerde kişiler birbirlerinden hoşlanıyorlarsa görmek de isterler. Bundan çekinmemelisiniz. Her zaman yüz yüze bakacağınızdan sınırlarınızı bilerek hareket ederseniz hiçbir sorun yaşamazsınız. Onunla görüşmekten kaçınmamalısınız.
Korkarak bir ilişki yaşarsanız kendiniz olamazsınız. Yaşanan ilişkiye kendiniz olarak bir anlam katabilirsiniz. İçinizde bu korkuları taşırken ne kadar gerçek sizi gösterebilirsiniz? Korkularıyla kendi içine sıkışmış biriyle arkadaşlık etmek karşınızdaki gence bir yerden sonra sıkıcı gelebilir. Sıkıcı biri olmak yerine enerjinizle ilişkiye renk katmalısınız. O yüzden bitmiş gitmiş bir ilişkiden dolayı “Ay bu da mı olmayacak?” diyerek kaygılanmayı artık bırakmalısınız. Bu kaygı, korkuları kendi kendinize yarattığınızın bilinci içinde düşüncelerinizden korkuyu arındırmaya bakın. Her ilişkinin dinamiği farklıdır, aynı sonu yaşayacaksınız diye ümitsizliklerle kendinizi üzmemeli yaşanan anı aklınızla ve kalbinizle yaşayarak keyfini çıkarmalısınız. Korkunun ecele faydası var mı? Yok. Denizden korkuyorsanız girmemezlik yapmak, kendiniz mahrum etmek yerine denizde açılmayarak denizin keyfini çıkarırsınız. Anlayabildiniz mi? Yaşadığınız ilişki sizin hayatınıza pozitif duygular güzel bir enerji katıyorsa o keyfi yaşayın yavrum. Annenizle yakınsanız bu tarz konuları konuşabiliyorsanız ona söyleyebilir az çok fikrini öğrenebilirsiniz. Bu da sizi rahatlatacaktır. Diğer bir husus bu ilişkide oldu ya olmadı dünyanın sonu değil elinizden geleni yaptınız olmadıysa sizin şer olarak gördüğünüz bu durumda bile bir hayır olacaktır. Çağ öyle bir çağ ki yavrum yalnızlık sadece bir tercih. O yüzden ilişkinizden de geleceğinizden de korkmayın. Biraz diri olun. Gence sinmek değil dimdik durmak, kendine inanmak, güvenmek yakışır.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR