Aile babası olabilecek yapıda değil...

Merhaba Yeşim Hanım,

Ben 30 yaşında ve 1.5 senelik evli beyaz yaka çalışan biriyim. Eşim de aynı şekilde beyaz yaka olarak çalışan 30 yaşında birisi. Ancak eşim, pek çok erkek gibi yetişkin veya aile babası olabilecek yapıda değil. Buna hazır olmayabilir anlıyorum fakat buna ek olarak da, özgürlüğüne çok düşkün, işi dışında çok fazla hobisi veya ilgi alanı var. Örneğin; atölyesi var. Bazen tüm pazarını orada geçiriyor. Bunları da geçtim son zamanlarda bana karşı çok tahammülsüzleşti. Her şeyim batıyor. Bana yetemiyormuş ama ben çok temel şeyler istiyorum. Örneğin; ev işlerine yardım etmesi veya birlikte aktivite yapmak gibi. Akşamları da eve gelip uyuyor ya da telefonunda oyun oynuyor. Tartışma sırasında küfürlü ve ağır konuşuyor. Konuşarak tartışıp ortak yolu bulabiliriz diye düşünüyorum ama kendisi konuşmayı uzatmadan kestirip atıyor. Bana dayatma yapıyorsun, görev atıyorsun diyor. Ben yarına plan yaptım, sen de yap demişim örneğin bundan bile rahatsız oluyor. Günaydın demeden yataktan gittin demişim ya da bana sarılmadın bugün hiç demişim bunları bile rahatsızlık olarak söylüyor. Benim taleplerim çok, onda o kadar arz yokmuş. Bu kadar basit şeyler için bile beni suçluyor. Şimdiden bu hale geldiysek geleceğimiz ne olur? Bir şey yapmadığım halde neden eşim bu hale geldi? Çok kırılıyorum ağlıyorum lütfen yardım edin. Bir de lütfen küfür etmemesini nasıl sağlarım? Küssem de konuşmasam da trip de atsam, demicem deyip tekrar diyor. Ya da o küfür değil sana etmedim duruma ettim diyor. Ama ben ağzına dahi almamasını istiyorum. Nasıl çözeceğim. Günlerce aylarca küs mü kalayım napayım?

Yeşim Tijen'in ceabı:

“Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam

Büyüyor yavaş yavaş

Sırtında parmak izleriyle zamanın

Bir tekir kedi ile beraber

Seyrediyorum hayatı:”

Otuz yaşında yeni evli bir kadın eşini uzaktan seyretmemeli, onu yaşamalı. Yaşamakta öyle uzaktan bakmakla olmaz tabii, karşılıklı yaklaşımla paylaşımla olur. Eşiniz sizden kaçıyorken siz ne kadar yaklaşabilirsiniz? Onun izin verdiği kadar. Yaklaşamazsınız sitem edersiniz sadece. O da anlayana, anlamıyor da... Konuşmaya kalksanız kabul etmiyor. Haklı olarak bu adam ile ben ne yapacağım, nasıl yola getireceğimin endişesini taşıyor üzülüyor, ağlıyorsunuz. Eşiniz evlendiğinizde ve öncesinde böyle değildiyse son zamanlarda böyle olduysa ilk olarak düşünülmesi gereken bir sorunu olduğudur. Yoksa yeni evli bir adamın bu tarz davranışları gerçekten olmaz. Karı koca birlikte çok şeyi paylaşır, bundan da mutluluk duyardınız. Sizin bugün bana hiç sarılmadın günaydın demeden yataktan kalktın diyerek sitem ettiğinizde onun yapması gereken gülerek size yaklaşır ah nasıl atlamışım günaydın canım diyerek sarılarak telafi etmesiydi. Eşiniz aksi davranışlarla size onda o kadar arzın olmadığını söyleyebiliyor. Bu büyük bir kabalık. Bu saygısızlık ve tabii yakışıksız. Eşi olarak bende o kadar arz yok diyen birine yaklaşmaya çekinirsiniz. Bu tavırlar bir bakıma sizden kaçış gibi gözüküyor. Siz onu herhangi bir konuda kırmış, kızdırmış değilseniz, davranışları kaçış gibi gözüküyor. Yeni evli bir adam tabii ki kendine zaman ayırabilir ama iki çalışan insansınız, birbirinizi ilginizle beslemek zorunda ihtiyacındasınız. Kendinin ihtiyacı yoksa kafası karışık ya da doluysa siz onu bu yönden yeterince besliyorsanız sizin ihtiyacınızı düşünmek zorunda. Koca olmak, eş olmak böyle bir şey. Bütün gün atölyede olup sonra gelip eline telefonun alıyorsa bencil bir adam. Ben bir tanı koyamam ama eşiniz narşist biri gibi duruyor. Bencil empatiden yoksun hep üste çıkmaya çalışan karşısındakini düşünmeyen biri. Eğer bu davranışları sorunlarından kaynaklanmıyorsa o zaman size eşinizin değişmeyeceğini söylemek zorundayım. Bu konuda yapabileceğiniz şey kendi tavırlarınızı değiştirmek olur ancak diğer bir konu yeni evlisiniz ihtimal vermiyorum ama bir ilişkisi olabilir. O ilişkinin etkisiyle size karşı bu kadar mesafeli olabilir. Bu sözüm içinizi acıtacak olsa da günümüzde böyle çirkinlikler maalesef olabiliyor. Bu iki şıktan biri değil eşinizin genel hali buysa size evliliğinizle ilgili umut veremem. Siz de onun yaptığı gibi kendinizi başka meşguliyetlerle oyalayarak, arkadaşlarınız ile bir araya gelerek kafanızı dağıtacak gittiği yere kadar bu evliliği götüreceksiniz. Ve bu yüzden de size çocuk yapmamanızı öneririm. Böyle bir eşe güvenilmez. Yalnız başınıza çocuğunuz büyütürsünüz. Bütün anlattıklarınızın ışığında bu evliliğin sizin sabrınız kadar yürüyeceğiniz düşünüyorum, hele siz çalışan bir kadınsınız. Nereye kadar tahammül edersiniz? Size yazdıklarımla üzdüğümü biliyorum ama gerçeklerin böyle yakıcı bir tarafı var o da gözünüzün açılacağıdır. Size nasıl davranıyorsa aynı şekilde davranın yavrum, bakalım ne yapacak? Ve bunun sonu sizleri nereye vardıracak. Hani bir söz var biri değiştiğinde söylenir !başına taş mı düştü, değiştin' denir. Sizin eşinizde belki bu uzak hallerinizle başına taş düşmüş gibi farkındalık yaşayarak akıllanabilir. Küfür konusuna gelirsek. Bu bir alışkanlık. Birçok erkek küfür kullanıyor ama her şeyin bir yeri vardır .Kadınlar küfürden hoşlanmaz. Bu bir bilinç ve kültür meselesidir. Sınırları bilme durumudur eğer eşiniz size yeterince değer veriyor olsaydı daha dikkatli olurdu. Sizin yanınızda kendini tutmaya özen gösterirdi. Bunu da sizin söylemelerinize rağmen değiştirmiyorsa yapılacak bir şey maaalesef yoktur. Umutlu cümleler kuramadığım için inanın üzgünüm ama ümit sizsiniz. Bunu sakın unutmayın. Aklınızın bir köşesinde dursun.

Sevgiler sevgili okurlarıma...

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com