İlk buluşmada ne yapacağımı bilmiyorum

Yeşim hanım merhaba,

Ben 27 yaşında bir kızım. Bana dün görücü gelmişti ve biraz bu konuda düşünüp, taşınıp cevap vereceklerini söylediler. "Evet" derlerse çocukla benim oturup bir kahve içeceğimizi söylediler.

Ama ben daha önce hiçbir erkekle oturup bir kahve içmedim. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi, ne konuşmam gerektiğini ve nasıl davranmam gerektiğini hiç bilmiyorum. İlk buluşmada ne giyeceğimi de bilmiyorum. Lütfen bana bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim. Saygılarımla...

Yeşim Tijen'in yanıtı;

Merhaba sevgili kızım, heyecanlı olmalısınız tabi biraz da endişeli. Sizin yaşınızda şimdiye değin kimseyle bir kahve içmeyen biri olmasına ne yalan söyleyeyim şaşırdım. Dışarda sizden o kadar farklı bir dünya var ki şaşırmamı siz de anlayabilirsiniz. Elimde olmadan kendi genç kızlığımı hatırladım. Kendim olabilmiş miydim? Çekinmiş miydim? Konuşmuş muydum? Bugünkü bana bakarsanız hepsini yapmış olabilirdim ama eski ben bugünden biraz daha farklıydı. Öngörüden uzak, hayatın h'sini bilmeyen bir genç kızdım diyebilirim. Haliyle bunların hiçbirini doğru dürüst yapmamıştım. Bizim zaman ve yetişme tarzımız "ayıp!"larla olduğu için fazla içe kapanık bir genç kızdım. Sizde bizim zamanın genç kızlarından farklı değilsiniz diye düşünüyorum bir kahve içmekten uzak yaşadığınıza göre. Tekrar benim genç kızlık zamanıma dönersek, istemeye gelenleri tek tek yeniden anımsıyorum. O zamanlarda ne yapmıştım, ne düşünmüştüm? Sizin bugünkü yaşınıza göre oldukça küçük olduğumdan evliliği istememe rağmen ne yapacağımı bilmediğimi hatırladım. Çooooook uzun zaman hiç aklıma bile getirmediğim bir konuyu bugün sizin sayenizde kendi içimde deşiyorum. Mesela istemeye gelenlerden sadece bir tanesiyle dışarda kahve içmiştim. Beni evden almıştı, onun arabasıyla şık bir mekana gidip kahve içmiştik. Süslendiğimi hatırlıyorum. Fazla makyaj yapmam, o zaman da bir kalem bir allık, o kadar. Hala da öyle ya ceket pantolon giymiştim. Hiç unutmam, oldum olası ceketleri severim, çok severek giydiğim bir takımdı. Saçlarım fönlüydü. Bunlar da sıkıntı yoktu ama sıkıntı bendeydi. Genç adamla doğru düzgün konuşamamıştım ya da o beni konuşmalarıyla kendine çekememişti. İşte bu kısım önemli. O anda olmak, karşındakinin sözlerine ve hareketlerine kulak vermek, dinlemek... Ben bunu yapmamıştım. Sanki ben değil de başka biri vardı orda. Sanırım o da tam orada olamadı. Bir kahve içimi zamanda ne kadar tanınır bir insan ki buna rağmen çok istediler ama ben "hayır" dedim. Suratına bile doğru dürüst bakmadığım bir genç adamı istemedim. Ailemin onayladığı biriydi. Bunu bile dikkate almamıştım. Halbuki ailenin onaylaması çok çok önemli, öngörü sahibiler, yaşam tecrübeleri var.

Siz, sizinle kahve içen adama tam da bu nedenlerle görerek bakın. Anlamaya çalışarak dinleyin olur mu? Ne konuşacaksınız? Birbirinize sorular soracaksınız nelerden hoşlanıyor, boş vakitlerinde neler yapıyor, gelecekle ilgili idealleri, hayalleri neler, ailesiyle arkadaşlarıyla ilgili sorular derken konu konuyu açar zaten. Eğer birbirinizden etkilenirseniz de hiç endişelenmemelisiniz. Bülbül olur, her ikiniz de şakırsınız. Evlilik, hayatınızın en önemli kararı. Her açıdan değerlendirin. Yanınıza yakışıyor mu? Kendini taşıyan biri mi? Cömert mi? Laubali mi? Gözü etrafta mı? İnsanlarla iletişimi nasıl? Mesela garsona karşı tavrı bile sizi iğreti edebilir. Vicdanlı mı? Hayalleri var mı? Nazik mi? Bütün bunların hepsini bir kahve içimi kadar zamanda göremeseniz de ilk izleniminiz önemli. Tekrar çıkarak daha güzel değerlendirebilirsiniz. Şunu da unutmayın; o kişi sizin gibi tecrübesiz olmasa da heyecanlı olacaktır. O yüzden tedirgin olmayın, kendiniz olmaya çalışın. İçten ama duruşu da olan, kendine güvenen bir görüntü verin. Saçınıza fön çektirecekseniz bir gün önceden çektirin, daha tabi bir görüntü verir. Kıyafetinizde makyajınızda abartılı olmasın sadece özenli, bakımlı olun yeter. Abartı insanı çirkinleştiriyor. Laf lafı açıyor. Mesela geçen gün bir markette kasaya geldim, kasiyer kızın kirpikleri takmaydı. O takma kirpiklere bir de rimel sürmüş olmalıydı. Her biri gür bir ormana dönüşmüştü. Burada abartacağım; kızın kirpikleri nerdeyse bana kadar uzanacaktı. Güzelleşeceğim derken çirkinleşmekten kaçının. Bütün yazdıklarımın ışığında yolunuzun aydınlanacağına eminim. Hakkınızda hayırlısı olması dileğiyle.

Sevgiler sevgili okurlarıma...

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com