Kafamda bitiremiyorum

Merhaba Yeşim Hanım, ben intiharın eşiğine geldim. 8 yıldır konuşuyoruz. Bana hep “istemeye gelmiyorsun” diyordu. Benim de işim yoktu, psikolojim bozuktu. Kendimi toparlayana kadar bekledim ama bu kez de o bıktı, “ayrıldım” dedi. Yüreğim yanıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ona o kadar alıştım ki kafamda bitiremiyorum. Onun başkasıyla olacağı düşüncesi beni intiharın eşiğine getiriyor. Benim onu aldattığımı söylüyor. Ben Facebok ve Instagram’da kızlarla konuştum, tamam da hatalarımdan ders çıkardım. Bunu ona da söylüyorum. “Son bir şans ver her şey düzelecek” diyorum. Gerçekten kendimi kandırmıyorum. Gerçek manada tek onu aklıma koydum. Barışırsa daha da hata yapamayacağım. İsterse manken gibi kız olsun. Beni her yerden engellemiş. Ulaştığımda “Peşimi bırak, birini seviyorum” diyor. Daha önce de diyordu sevdiğim var, evleneceğim diye hepsi yalan çıktı. Sizce bu kez gerçekten ayrılmış ve birini seviyor mudur? 3 ay önce konuştum diyordu, benim yüzümden başka erkeğe güvenemiyormuş. Ben onun biriyle konuştuğuna inanmıyorum. Bir kız var ona çok kafayı taktı, gerçekten onu aldatmadım. Normal arkadaşımdı ama o “Niye onunla tanıştırmadın? Sevgili olmuşsunuz” diyor. Ne dersem diyeyim yedi dereden su getirsem inandıramadım. Kız da gidip buna demiş beni beğeniyor, seviyor, işleri karıştırmış. Ben onu beğendiğimi söyledim fakat sevgili olmadım, sevgilim var diye dürüst davrandım. Birincisi aldattım mı? İkincisi sevgilisi var mıdır? Üçüncüsü ne yapmalıyım?

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurum, insan anne karnında dokuz ayda dünyaya hazır hale geliyor. Dünyaya geldikten sonra da ömrü kendini tamamlamakla geçiyor. Hah tamam oluyorum, oldum dediğinde hayatta yapacakları bedenen kısıtlanmış oluyor. Ne garip değil mi? İnsanın kendini hayattan ne anlıyorsa o kadar oluşturması için çok çok uzun zamana ihtiyacı var. Hamdım, yandım, piştim dediği zaman dalından artık düşüp ölmek üzere olduğu zamanlar oluyor dersem pek de abartmış olmam. Benim bu yaşımda hala hayata dair sorularım var. Bildiklerim olduğu gibi öğrenmek istediğim çok fazla şey var. İnsanın gelişimi anne karnında dokuz ayda oluyor. Anne karnından çıktıktan sonra ömür boyu sürdürüyor kafası biraz çalışanlar… Siz de şimdi hamsınız yavrum, hayatın içinde yaptıklarınız/yapmadıklarınız, anladıklarınız/anlamadıklarınızla pişerek kendinizi oluşturacaksınız. Yazdıklarınızdan gördüğüm biraz kendinizi, nefsinizi törpülemeniz gerektiğidir. Sizi sizden başkası üzmemiş ki bütün yaşadıklarınızın müsebbibi sizsiniz. O zaman ne yapmanız gerekiyor? Kendinizi düzgün oluşturabilmek için yanlışlarınızın farkında olmanız gerekiyor. Kim bilir sekiz sene içinde nefsinizle kaç kez sınandınız? Bütün bunların akabinde bir genç kızı güvensizliğe düşürmüşsünüz. Hem erkeklere karşı hem kendine karşı ben muhakkak aldatılırım diye bir düşünce kafasında yer edinmiştir. Ne kadar kötü bir şey yapmışsınız şimdi fark ediyorsunuz. Değerli şair Cemal Süreya ne demiş biliyor musunuz? ”Üzüldüğünü anlamayan seni mutlu edemez” Siz de sevgilinizi mutlu edemezsiniz yavrum. Sizi biraz da anlıyorum. Günümüzde genç olmak da zor, etrafınız kuşatılmış birbirinizle. Her şeyin gözler önüne serili olduğu günümüzde bazen birini sevmek yerine çok kişiyi sevebilme ihtimali insanın aklın karıştırabilir. Güzel kızları görüp sadece bir kızı kalbinde taşımak herkesin harcı olmayabiliyor. Kalbinde taşıyanlar da oluyor ama geneli aldatmaya eğilimli. Kadın kadının düşmanı derler ya sosyal medya güzel kızların boy boy fotoğraflarıyla dolu. İşte bu rahatlık bazen cesaret verici oluyor. Bir konuşsam ne çıkar diye düşünülerek adım adım ilerleniyor. Siz de gördüklerine yenilenlerdensiniz. Duyarsız kalamadınız, konuştunuz, ilgilendiniz, güzel sözler sarf ettiniz. Ve bunun aldatma olup olmadığını merak ediyorsunuz. İnsan birbirini sadece bedenleriyle birleşerek aldatmaz. Birini bakışlarıyla, sözleriyle okşuyorsa da aldatmış olur. Bunu siz de biliyor olmalısınız. Sekiz senelik sevgiliniz aynı şeyleri yapsa; bir başka erkeğe seni beğeniyorum diye sözler sarf etse sizi aldatmış olmaz mı? Ne düşünür, ne hissederdiniz? Artık ona güvenebilir miydiniz? Sevgilim var demiş olmanız flörtöz bir şekilde konuşmuş olduğunuz gerçeğini değiştiriyor mu?

Hatalarımdan ders çıkardım diyorsunuz. Hatamdan dememiş, hatalarımdan demişseniz bu “lar” eki durumunuzun vahametini açıklıyor. Kendinizi muhakkak her hatanızda sevgilinizde eksiltmişsinizdir. Tekrar sizinle birlikte olur mu? İşte bunu siz bilebilirsiniz. Onda ne kadar kaldınız? Sizinle ilgili kalbinde aklında bir umudu kaldı mı? İşte bu umut meselesi önemli. Umut tükendi mi o zaman ilişki bitme aşamasına gelmiş demektir. Zaten sevgiliniz için doğru yaklaşım; bir ilişkide aldatma birden fazla kez türlü şekillerde gerçekleşmişse af olmamalı. Sevgilisiniz, evli değilsiniz. İnsan kendine bahaneler bulmamalı çünkü bu aldatmalara devam edeceğinin göstergesidir. Siz şu an kaybetme korkusu içindesiniz. Gerçekten çok seven uyumlu, mutlu çiftlerde erkekler de aldatmaz. İlle erkek aldatır diye bir şey yok. Hayatta kendine bir takım prensipler edinmemiş kişiler yaşanacaklara açıktır. Prensipleri olan kişilerse olumsuzluklara karşı kapılarını daha sıkı kapayarak yaşarlar. Bu prensipleri edinmenizi değerlere tutunarak yaşamanızı öneririm, daha az keşkeniz olur. Ne yapacağınıza gelirsek; yolun sonuna gelmiş biri olarak son kozunuzu oynayın eğer gerçekten onu üzmeyeceğinize sadık kalacağınıza inanıyorsanız ailenizle sevgilinizi istemeye gidin artık. Bahanenizde kalmamış, işe girmişsiniz. Bu hareketiniz olumlu karşılık bulursa mutlu sona her şekilde ulaşmış olursunuz yavrum. Oldu ya olmadı, sizden soğumuş sizi artık istemiyor olabilir, o zaman intiharı düşünmek gibi bir acze sakın düşmeyin. Hayat insanlara güzel günler göreceğine dair sözle söylemese de tabiatıyla, yaşamı oluşturan canlılarla, güneşle, denizle, yeşilliklerle, çiçekle, böcekle gösterdiği tattırdığı güzelliklerin gerisinin yarınlarda olduğunu söylüyor siz duymadınız mı hayatın size fısıltısını?

Yarınlar hep umut doludur yavrum.

Sevgiler sevgili okurlarıma...