O benim arkamda durmuyor

Yeşim Hanım, çok zor durumdayım, cümleye nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum. O kadar çaresiz o kadar zor durumdayım ki kimseye derdimi anlatamıyorum. 2 senelik bir ilişkim oldu. Çok şeyler yaşadım yeri geldi kavga ettik, yeri geldi güzel günlerimiz oldu. İlk sevgilimde sevgili işlerini çok bilen anlayan biri değildim, kendimi okumaya eğitime adadım. Ta ki erkek arkadaşım olunca ilk defa ne yapacağımı bilemedim, tepkilerimi ölçemedim. Âşık oldum sevdim. Saftım. İlk defa evine çağırdı orda bana sarıldı, ilerisi olmadı ama bu ilerisi için başlangıçmış meğer. Ben de bu şekilde yaşamanın doğru olmadığını söyledim. Ben de sevdim ona sarıldım. Bende de hata var çok pişmanım. Biz erkek arkadaşımla beraber olduk, yan yana uyuduk, bunu birçok kez yaptık. Çok ağlıyorum, çok pişmanım, ne yapacağımı bilemiyorum. Çaresizim, ailem bilmiyor, kimse bilmiyor, kimseye derdimi anlatamıyorum. Beni istemiyor, seninle anlaşamıyorum diyor ama ben bu kirlenmiş duygu ile nasıl yaşayacağım? Benim namusum onunla oldu. Beni komik sebeplerle bırakıyor. Yalvarıyorum bana akıl verin. Ailem seviyorsan vereceğim dedi ama o benim arkamda durmuyor, çekip gidiyor. Seni istemiyorum diyor, sen dediğim gibi bir insan değilsin diyor. Çalıştığım için beni bırakıyor, işe gitmeyeceksin diyor. Ben ne yapacağım? Canıma kıyacağım. Bu şekilde yaşayamıyorum, yardım edin. Bana akıl verin. Kimseye derdimi anlatamıyorum, çok çaresizim.

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar "Bir insanda 3 şey arayın: zekâ, enerji, dürüstlük. Eğer sonuncusu yoksa ilk ikisiyle de uğraşmayın." demişler. Kalbiniz sizi hemen kandırabilir hatta tüm yanlışlara masum bahaneler bulabilir saf kalplerimiz ama bazen böyle yaşadıklarınızla, karşınızdaki insanla ilgili acı tecrübeyle de olsa gerçekte kim olduğu öğrenirsiniz. Güzel yavrum, siz ne kadar beni bırakamazsın diye sevgilinize diretseniz de yüreğinde dürüstlük olmayan birinden sizi anlamasını, dinlemesini beklememelisiniz. Sözlerin işe yaramadığı yerler vardır. Burası işte orası. İçinde insan olmayan birine neyi anlatacaksınız? Hangi endişenizi hangi korkunuzu? Korku ve endişeyle akıttığınız gözyaşlarıyla uykusuz geçen gecelerinizi anlatmaya gerek var mı? İnsan olan zaten tahmin eder, sorumluluğuna sahip çıkar, size söyleyecek söz ve bir durum yaratmaz. O yüzden bu kısımları artık geçmeli, kolay olmasa da bir an önce dik durmaya başlamalısınız. Kaybettiğiniz siz olmayın. Bir et parçasını kaybetmekle inanın bana yavrum ölmeyeceksiniz. Sizden değerli değil. Hangi yüz yıldayız? Orta çağda mı? Sizi değerli kılacak sizin kendinize kattığınız güzelliklerdir. Yıkılmak, hayata küsmek yok. Hemen kendinize gelmeye başlamalı, yaşadıklarınızdan güzel bir sizi çıkartmayı bilmelisiniz.

İşin aslı budur, yaşanan acıdan adeta bir doğumla güzel bir sizi çıkartabilmek ama sizin yaşınızda insan doğal olarak yaşadıklarından korkar. Eyvah benim hayatım bitti, mahvoldum diyerek hayatına küser. Deli deli şeyler aklına gelir, kendini kahreder. Bunlar çok doğal duygular, korkular. Bu korkuları kendinizi güçlendirerek siz kendiniz aşacaksınız. Kimse sizin aşmanız için önünüze bir basamak koymayacak. Al buna bas ve bu sorunu aş demeyecek. Aklınız var ya yavrum, olaya aklınızla bakacaksınız. Evet, bizim geleneklerimizde bekaret yakın zamana kadar çok önemliydi ama dünden bugüne gelene dek o derenin altından çok sular geçti. Kadınlar kayalara çarpa çarpa o dereleri dizleri yaralı bereli de olsa geçebilmeyi başardılar. Hatta daha dün kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin devamı için vücutlarının yaralanmasını göze alarak yürüdüler. Bu çabalar hep kadınların daha iyi, daha huzurlu yaşayabilmesi içindir. Siz de şimdi o kadınlardan biri olarak kendinizi o kayalı, taşlı dereden aşırttırmayı başaracaksınız. Nasıl? İşte önemli kısım bu nasıl kısmı. İnsanın yüreği her şeye dayanır yavrum. Siz de bu gençten ayrılmaya dayanacaksınız. Sizi istemeyeni siz niye isteyeceksiniz hala? Bahaneleri bile saçma, çalışmayacakmışsınız. Nasıl biri olduğunu buradan görebilmelisiniz. Size yaşam hakkı tanımayacak, eline bakacaksınız. Siz üzülseniz de her işte bir hayır var. Allah daha iyiye, güzele ulaşmanız için size yol açıyor eğer görebilirseniz. Onun için bu gençle olan ilişkinizin bitişini kabul ederek hayatınıza yeniden başlamalısınız. Sıkı sıkı sarılmalısınız o gence inat hayata. Ayrılığınız ve diğer husus söylemesi bile insana çok saçma, kadını aşağılayıcı geliyor. Bekâretinizi kaybetmeniz dünyanın sonu olmayacak, hayat devam edecek. Acı çekeceksiniz ama yüreğinizin sızısını aklınızla durduracaksınız. İnsan her acıya dayanır diye boşa mı demişler. O dayanma kısmını aştınız mı işte o zaman her şey sizin için güzelleşmeye başlayacak. Yeni bir siz doğacak sizden. Daha akıllı, daha mantıklı, öngörülü bir genç kadın olarak hayata ben de varım diye meydan okuyabileceksiniz. İçinizde uçsuz bucaksız bir evren var yavrum. Kendinizi tanımakla, kendinizi geliştirmekle; bu eğitim hayatınız olabilir, iş hayatınız olabilir, hedefler koyarak kendinizi değerli kılmaya çalışacaksınız. Siz hayatta ne kadar doğru düzgün adımlar atarsanız, kendinizi güzel taşırsanız bu gençle yaşadıklarınız hayatınızdaki önemini kaybetmeye başlayacak, yaşadıklarınızı aşmış, yenmiş olacaksınız. İnsan zaten kendi yeterliliğine güvenirse kimsenin hayatındaki kaybından dolayı acı çekmez. Siz şimdi yaşamınızla ilgili yapacaklarınızla kendinizi tanımlayacaksınız. Ben zavallıyım ya da ben güçlüyüm diyeceksiniz. Bir büyüğünüz olarak yüreğinizde gelecekle ilgili umutları yükseltecek kadar güçlü olduğunuzu ben biliyorum. Siz de kendi gücünüzü görmek istemez misiniz? Öyleyse durmayın şimdi, hemen o yaralarınızı umursamayarak, yaşama yeniden dâhil olarak kendinizi ruhunuzu güzelliklerle donatarak geleceğe doğru yüreğinizde umutla yürüyorsunuz. Kendinizi değerli kılacak sadece sizsiniz, sizin davranışlarınızdır bunu unutmayın. Bütün bunları aşacaksınız, sakın korkmayın, kendinize güvenin, geleceğinize güvenin. Kirlenmiş biri varsa o kişi o gençtir.

Sevgiler sevgili okurlarıma...