Evlenirsem pişman olur muyum?
Ben şu anda 22 yaşında bir genç kızım. Annem babamla ben 12 yaşlarındayken, babam kumar oynadığı, alkol kullandığı ve bunun gibi birçok sebep yüzünden ayrıldı. Daha sonra annem ikinci evliliğini yaptı fakat yanlış mı doğru mu karar veremiyorum çünkü çocuklu ve resmi nikâhlı bir adamla evlendi ama adam babamdan daha iyi bir insandı diyebilirim size. Ancak anneme yalan söylediği ve resmi nikâh sözünü yerine getirmediği için ayrıldılar, tabii barışma ihtimalleri de var. Ben 17 yaşındayken birine âşık oldum, onu o kadar çok sevdim ki anlatamam size. Tüm ilklerimi onunla yaşadım fakat ayrıldık. Şu an pişmanım onunla yaşadıklarıma. Her gün insan biraz daha akıllanıyor. Hatalı taraf o bence ama benim de hatalarım var. Tabii ki asıl konu bu değil Yeşim Hanım. Ben genç yaşımda çok çabuk büyüdüm, her şeyi ders bildim kendime. Hata yapmayı hiç istemiyorum ve bu yaşadıklarımdan ders çıkararak karar vermek istiyorum. 27 yaşında beni çok seven, kalbinin temizliğine sonsuz derece de inandığım güvendiğim, o kadar sadık, o kadar masum biri var ki... Hiç vazgeçmedi benden. Onu yarı yolda bıraktım daha önce ama yine de umudunu kaybetmedi. Maddi durumu da iyi, üstelik bir ev alabilecek durumda. Kirada yaşamak çok zor. Maddi durum benim için önemli çünkü biz çok zorluk çektik, annemin yaşadıklarını ders bildim kendime. Kültürü kültürüme, huyu huyuma biri. Ben güzel bir kızım, bakımlıyım, sadece tek kusurum zayıflığım. O da yakışıklı, eli yüzü düzgün biri, tek kusuru biraz kekelemesi. Bu insanı bir türlü sevemedim. İçim hiç almıyor onu ama onunla evlenirsem hayatım kurtulacak. Beni asla aldatmaz, annem gibi maddi zorluk çekmem, kazandığını evine getirir, sahip çıkar üstelik arkadaşımın abisi ve ailesi pırlanta gibi insanlar. Annem dul diye ve biz üvey babanın evinde yaşıyoruz diye oldukça sığ düşünen insanlar var. Sevgisinden şüphe etmediğim için asla kaybetme korkusuyla bana yanlış yapmaz. Annem ile üvey babam tekrar barışacaklar ama ben onlar barıştıklarında onların yanında yaşamak istemiyorum. Yanlış anlamayın ben artık o adamın olduğu evde rahat edemem. Yük gibi hissederim. Tabii ki sadece bunun için evlenmeyi düşünmüyorum. Bir daha böylesini bulamayacakmış gibi hissediyorum ama Yeşim Hanım onu hiç sevmiyorum. Bir gram heyecan yok. Kolu koluma değdiğinde bile sinir oluyorum. Zamanla alışabilir miyim diyorum ama bu zamana kadar hiç alışamadım. Evlenirsem pişman olur muyum? Böyle mükemmel bir insan sevilmez mi? Ya pişman olursam? 17 yaşımdaki sevgilimle yaşadıklarımız aklıma geliyor, ne kadar mutluydum. O mutluluğu arıyorum. Ne yapmalıyım Yeşim Hanım, bana bir yol gösterin. Artılar eksilerden fazla ama eksi öyle bir eksiklik ki ben istesem de görmezden gelemiyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
İnsanın ailesiyle büyürken yaşadıkları bugününü hatta yarınlarını etkiliyor sevgili okurlar. Öyle ki ailemin hatalarına düşmeyeyim diyerek yağmurdan kaçayım derken insan doluya tutulabiliyor. Patır kütür kafaya inen dolular taş gibi gelir insanın kafasına. Siz de yavrum, yazdıklarınızı okudum da doluya mı tutulmak istiyorsunuz? “Ah benim akılsız başım” mı demek istiyorsunuz? Hayat boşlukları sever, boş kafaları sever çünkü en rahat ele geçirebildikleri o insanlardır. Düşünmeyen, korkan, cesaret edemeyen, kendine güvenemeyen, hırsı olmayan insanlar onun oyuncağıdır. Sevginin olmadığı bir kalpte tüm artılar hükümsüzdür kızım. Benim yazdıklarımı dikkatle okumamışsınız, yazdıklarım sizin anladığınız gibi değil. Birini sevmiyorsanız artıları sizin için ne ifade eder? Hiçbir şey. Evlilik denen birliktelik bir gün değil, on ay değil ki sayılı gün geçer diyerek sabredesiniz. Ömür boyu sürecek diye evlilikler yaşanır… İnsanın sevmediği birinin varlığına, kendisine dokunmasına tahammül göstermesi öyle kolay bir şey değildir diye düşünüyorum. Aslında şimdiden bir parça hissediyorsunuz da rahat bir hayat özlemi sizin kafanızı karıştırıyor ve cezbediyor olmalı. Düşünün sevmediğiniz biri nefesinizde olduğunda ne hissedersiniz? Rahatsız olursunuz, tiksinti hissedersiniz. Şimdiye kadar sevemediğiniz birini, evlenince ne kadar sevebilirsiniz bunları düşünmelisiniz. İşte hep sevmeden evlenildiğinde tahammül göstermeye çalışırken ya sinir sahibi ya da sürekli kendinizi hasta hissedersiniz. Olacak olan bu. Hâlbuki hissedeceğiniz sevgi ve arzu olmalıydı. Yazık etmeyin ne kendinize ne de o gence. Siz onu kullanmak isterken kendinize de ona da yazık edeceksiniz. Menfaatlerle evlilik yapılmamalı. Kişilerin yüreğinde birbirlerine karşı mutlaka sevgi olmalı yavrum. Evet, maddiyat önemli, şimdilerde samanlık seyran devri diye bir şey söz konusu bile değil ama evleneceğiniz insanın eğitimi varsa, çalışmayı seviyorsa, hayalleri ve hırsı varsa gelecek de vaat ediyor demektir. Şunu merak ediyorum siz evleneceğiniz kişiye kendinizden başka ne vaat edeceksiniz? Bu zamanda bir kişinin maaşıyla geçinmek zor ötesi bir durum ancak yüksek maaş alan kişiler için geçerli. Siz de evleneceğiniz insana kendi açınızdan bir gelecek vaat etmelisiniz değil mi?
Henüz 22 yaşındasınız, evlilikten önce düşünmeniz gereken çok şey var fakat siz evlenerek hayatınızı kurtarma fikirleri içindesiniz. Bu kısa yol ama karlı bir yol değil yavrum. Okuyarak, çalışma hayatına girerek bu hayattaki varlığınızı ortaya koyabilmelisiniz. İşte o zaman ben sizin akıllı bir genç kız olduğunuzu düşünebilirim. Korkularınızın sizi yönlendirmesine izin vermemelisiniz. Annenizin yaşadıkları annenizin hayatı, bundan siz de nasibinizi bir şekilde almış olsanız da alacağınız ders maddi durumu iyi biriyle evlenmek değil. Kendinizi tek başınayken bile ayakta durabileceğiniz duruma getirmek olmalıydı. Onun yaşadıklarını yaşamak istemiyorsunuz ama bu yoldan giderseniz farklı şeyler yaşayacağınızı mı sanıyorsunuz? Sizin bu gençle uzun zaman evli kalacağınıza ihtimal veremiyorum. Sonrası ne olacak? Siz de anneniz gibi birine sığınmak zorunda kalmayacak mısınız yavrum? Diğer yandan; bu gençle evlendiğinizde ayrılmak isteyeceksiniz ya dayanamadığınızda, yazık değil mi bu evlilik için o gencin ve ailesinin maddi manevi emeğine? Bir adım atarken kendinizden başkalarını düşünmeyi öğrenmelisiniz. Size tavsiyem annenizin yaşadıklarından korkmak yerine hayatın gerçeklerini görerek ona göre adımlar atarak tedbirli olmayı başarabilmelisiniz olacak. Tedbir asla zengin biriyle evlilik olamaz. İnsanın hayattaki en büyük garantisi kendisidir. Bunu bir an önce fark etmenizi diliyorum.
Sevgiler, sevgili okurlarım...
YORUMLAR