Bir yıllık ilişki
Merhaba Yeşim Hanım,
Yaklaşık bir yıldır süren bir ilişkim var ve bazen erkek arkadaşımın davranışlarını uygun bulmuyorum. Benden yapmamı istemediği şeyleri kimi zaman kendisi yapıyor. Nedenini sorduğumda ise 'ben bu ilişkinin başında sana bunların garantisini vermedim' diyor. Kendisi çok rahatlıkla benim arkadaşlarıma, gezip dolaşmama karışırken, ben ona karışamıyorum. 'Ben erkeğim sen kız' diyor.
Beni sevdiğini hissedebiliyorum, onun için özel olduğumu da biliyorum fakat yukarıda anlattığım davranışları bana doğru gelmiyor. Ben bir şey söyleyeceksem bin düşünüyorum onun karşısında, oysa o ağzına geleni söylüyor. Onun için hiç düşünmeden bazı şeylerden feragat ettim fakat karşılık görmek istiyorum. Kendisi çok dobra, dürüst ve çabuk sinirlenebilen bir insan ama dilinin sivriliği kimi zaman çok can yakabiliyor.
Söylediğine göre hayatındaki sevip saydığı ilk kadın benim, bazı hareketlerini buna veriyorum. Benimle çok güzel gelecek hayalleri var ona inanıyorum, güveniyorum. Yanındayken bu güveni ondan alabiliyorum. Demem o ki iyiyken çok iyiyiz ama kötüyken yanına yaklaşılmaz bir insan. Kimi zaman onu ve kafa yapısını anlayamıyorum, bazen yeniliklere açık bazen de her şeyime karışan geleneksel bir erkek. Onunla her şeyin yanında çokta iyi bir arkadaşız. İlişkimi çöpe atmak istemem yalnızca güzel ve düzgün bir biçimde ilerlemek istiyorum, birbirimizi yıpratmadan ve incitmeden. İlişkim hakkında bana verebileceğiniz önerileri merak ediyorum…
Yeşim Tijen'in cevabı...
Kadın olmak zor zanaat sevgili okurum. Siz hiç, bir daha dünyaya gelsem kadın olmayı isterim diyen erkek duydunuz mu? Varsa palavradır. Hepsi erkeklikleriyle mutlu mutlu yaşıyorlar çünkü hayat onlara güzel. Her kadına değil. Çünkü kadın bir takım özgürlükleri için mücadele vermek zorunda. Böylesi zor kadın olmak buna rağmen bu dünyaya kadın olarak gelmek müthiş güzel bir duygu. Benim düşünceme göre ayrıcalık ve şans kadın olmak. Bu ayrıcalığı yaşayabilmek, kadınlığınızla mutlu olmayı başarabilmek bunlar hep yürünecek yol demek. Tabii birden hiçbir şeye varılmıyor ne kadın ne erkek olunabiliyor. Her iki cinsin de zorlukları olsa da kadınınki iki kat zor çünkü kadın kadınlığıyla sıkıştırılıyor. Kadınlığıyla eziliyor, kadınlığıyla vuruluyor. Başını biraz çıkaracak olsa tepesine üşüşecek bir sürü erkek var o yüzden kadın kendini korumalı, dikkatli olmalı, davranışlarında öngörülü olmalı.
Çok gezen pabuç, çamur getirir denilip sokağa bir kezden fazla çıkmaya korkutulan bir nesilden gelen ben, yılları arşınlayıp hayatı tanıyınca sevgilileriyle beraber olup sonra korkan okurlarıma korkmayın bundan sonrasında dik durun, kendinizi taşımayı bilirseniz bu yaşadığınızı aşar, hayatınızı yeniden kurabilirsiniz diyebiliyorum. Bugüne, bu düşünceye nasıl ulaşıyorsunuz? Hayatın o kadar da korkulacak bir şey olmadığını kendinize inanıp güvendiğinizde anlayabiliyorsunuz. Bu herkes için böyle ama o güven hemen oluşmuyor zamanla yaşadıkça, öğrendikçe, kendini geliştirdikçe, öngörülü olmayı öğrenip, korkmamaya başladıkça kendiniz olmaya başlıyorsunuz. Önceleri kimse kendisi değil sevgili okurum. Kendine ulaşmak için yollar aşılıyor, dik yokuşlar çıkılıyor sonra o dik yokuşu çıktığınız da bütün yorgunluğunuzu unutuyorsunuz. Her şey gözünüzde netleşmiş manzaranın keyfini çıkarıyorsunuz. Birde o manzarayı seyrederken güç bende artık diyebiliyorsunuz. “GÜÇ BENDEEEEE!” Tabii bunlar için zaman, farkındalık, emek ve sabır gerekiyor.
Şimdi siz de tam kendiniz olamadığınız bir ilişkide ürkek, korkak ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. İnsana kendisi olma şansını vermeyen erkek doğru erkek değildir. Kendini bilen kadın zaten aşırı hareketlerde bulunmaz. Bu toplumun ve kendinin kendine koyduğu baskıdandır ama buna bir de beraber olduğu erkeğin baskısı eklenirse kadın yok olur. Böyle mi yaşamak istersiniz?
Önümden geçen güzel kadın,
Şimdi evine gideceksin,
Buğulu camların ardında, geceye karşı
Soyunup döküneceksin.
Aklıma gelenleri bağışla,
İnsanız neler düşünmeyiz
Bir görünüp, bir yitirdiğim, hayal meyal
Beyaz göğsün, gerdanınla
Kim bilir kimlerin koynuna gireceksin…
Ömrümüz yükte hafif, pahada ağır,
Aman vermez haramilerden kaçırılmış
Hem olmuş, hem olmamış istediğimiz
Belki bana düşündürdüklerini
Bir gün sen de düşüneceksin…
- Turgut Uyar
Bir çoğunun zihniyeti böyledir sevgili okurum. Erkek arkadaşınız bunu bildiğinden size bir takım yasaklar koymuş. Kendisine ait olarak gördüğü sevgilisini, bu zihniyetli insanlardan korumaya çalışıyor. Peki her şeyi kendisine hak görebilen biri farklı bir zihniyet mi taşıyordur? Bu kadar baskı ve kısıtlama doğru mu? Değil tabii. Bu yaşınıza kadar sizi o korumadı. Kendi kendinizi korudunuz. Fazla baskı ilişkinin dengesini bozar. İlişkinizde güven ve birbirinin haklarına saygı olmalı. Ben erkeğim zihniyeti ona her şeyi özgürce yapabilme hakkını vermez ve onu sizden daha avantajlı hale getirmez. Yüzyıllarca bu düşüncenin ekmeğini yediler ama artık kadın erkeğe “yeter” diyor. Bu yeter kelimesini anlıyor mu? Yeterince değil, duymamazlıktan geliyorlar. Siz böyle anlamayan bir erkekle berabersiniz üstelik susuyorsunuz, sinmişsiniz. Sinmeyeceksiniz. Bugün sindiğiniz her konu yarınlarda pişmanlık olarak karşınızda duracak. Başınıza vurup ah kafam diyeceksiniz. O nedenle bugün çözmeniz gereken sorunu korkarak yarına bırakmamalısınız. Bugün yaşadığınız her şeye hakkını gerektiği gibi vermelisiniz. Sevgilinizle beraber uzun bir yol düşünüyorsanız ikiniz de aynı yönde ilerlemelisiniz biriniz farklı yolda yürüyorsa aynı yolda olamazsınız. Yollarınız aynı değilse nasıl ortak noktada buluşacaksınız? Bakış açısı bencil, katı. Bu tarz biriyle mutlu olacağınızı umabilirsiniz ama olamazsınız. Ancak kendi içinizde baskıladığınız diğer sizi, yavaş yavaş salıp ona hayırlarınızı söyledikten sonra gerekirse tartışıp birbirinizi gerçek anlamda görebilirsiniz. O sizi baskıladıkça, siz içinize saklandıkça bu yaşadığınız gerçek bir ilişki olabilir mi düşünün. Bugün sustuklarınızı yarın konuşmak, yüzüne bağırmak zorunda kalacaksınız. Bu yüzden gerçek sizi saklamayın, nasıl mutlu hissediyorsanız öyle olun, siz mutlu olamazsanız mutlu da edemezsiniz. Sizin de arkadaşlarınızla buluşup gezmeye ihtiyacınız var. Bunları kendisine hak görüpsize hak görmemesi art niyetli bir yaklaşım. Böyle birini ilerde eş olarak düşünüyorsanız bundan fazlasını yaşayacağınızı da bilmelisiniz. Bu görünen yüzü bir de insanların göstermedikleri yüzleri vardır. O nedenle şimdiden ona gerçek düşüncelerinizi söyleyip daha fazlasını da görmelisiniz. Bakalım bu kişinin bundan ötesi ne. Yazımın başında insanın zamanla kendini kazandığını söylemiştim şimdi sizin için de kendiniz olmanın zamanı gelmeye başlamış. Bugün başlayın ki ancak yıllar sonra kendinize tam anlamıyla ulaşacaksınız. Yaşayacaklarınızdan bu ayrılık dahi olacak olsa korkmayın evlenip ayrılmaktan, sevgiliyken ayrılmak daha kolaydır. Bence iyi düşünmelisiniz, erkek düşünceli ve anlayışlı olmalı. Hat hut keserim, asarım diyen biri olmamalı. Kaba bir erkekle ömür nasıl geçer düşünün. Bir gün değil ki yıllar yılı…
Sevgiler benim sevgili okurlarım…
YORUMLAR