Çok pişmanım...
“Yeşim Hanım merhaba, ne olur bana yardım edin. Sizin yazılarınızı okudum ve çok hoşuma gitti. Benim çok büyük bir sıkıntım, daha doğrusu büyük bir pişmanlığım var. Sizin tavsiyelerinize çok ihtiyacım var, olayı kısaca anlatmak istiyorum. Ben 35 yaşındayım. Bundan 6 ay önce bir bayanla tanıştım bir internet sitesinde. Yaklaşık 2 ay kadar takıldık ve evlenmeyi düşünüyordu benimle, amacı hemen evlenmekti. Biraz acele ediyordu. Kendisinden hoşlandım. O da beni çok sevdiğini söylüyordu. Bu kadar kısa süre içinde nasıl bu kadar sevdi anlamadım. Annesi ve babası ayrıydı. Galiba sevgiye çok muhtaç diye düşündüm ilk zamanlar çünkü kısa sürede bu kadar sevmek garibime gitti. Neyse biz bu kızla 2 ay takıldıktan sonra ben küçük bir şeyi bahane ettim ve telefonlarına ve mesajlarına cevap yazmadım. Belki de evlenmekten korktum. Benimle ayrıldıktan sonra üç-dört gün çok aradı, mesajlar attı, ben cevap yazmadım. Sonra seni sildim diye bir mesaj attı. Bir daha hiç aramadı. Ben daha sonra öğrendim ki beni bıraktıktan 1 hafta içinde başkasını bulmuş, şu anda o şahısla nişanlı ve bu ay sonu evleniyor. Ben çok pişman oldum Yeşim Hanım, tamam suç bende ben onu bırakmamalıydım ama 1 hafta içinde başkasını bulmasına çok kızdım, çok seviyorum seni diyen biri böyle yapmamalıydı. Onu bıraktığım için bu pişmanlık hissi mahvediyor beni. Karşısına çıkmak istiyorum, evini biliyorum ama artık çok geç. Ne yapmalıyım, ne olur bana yardım edin. Facebook’ tan yazdım ama cevap vermiyor, ben yazınca Facebook’ unu kapattı. Telefon numarasını da değiştirmiş. Karşısına çıkıp özür dilemek istedim ama beni görünce kaçtı. Ben öyle çok yakışıklı biri değilim. Beni seven bir kızı bıraktığım için büyük pişmanlık yaşıyorum. Ne olur yardım edin.”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Akşam geceye doğru yavaş yavaş süzülürken 2015 in son yazısını yazmaya çalışıyorum. Bazen sizden gelen sorulara üzüleceğiniz şeyleri yazmış olsam da ümit de dağıttım beraberinde. Çünkü yaşamlarda nefes aldıkça, ama öyle ama böyle hep ümit var sizler de biliyorsunuz. Şimdide genç bir okuruma ümit vereceğim, ona diyeceğim ki az biraz sabırlı olun. Geçecek sevgili okurum, bu pişmanlığınız inanın bana geçecek. Bazen gönülle akıl çarpışır, gönül bu kayar bir başka gönüle ama akılda akıllı ya görür görmesi gerekenleri. Gönlün akla boşveeer demesini hiç takmaz, duygulara set koyar. Sizin yaşadığınız bu, eğer sadece onu sevdiğinize odaklansaydınız bu kararı verebilir miydiniz? Aklınızdaki soru işaretleri sizi bu kararınıza götürdü. O bayanı yüreğinizden ekarte edebilme cesaretini gösterdiniz. Siz yürekli bir insansınız, güçlüsünüz ve bunun içinde size “geçecek” diyebiliyorum. Bazen yaşamlarımızda ufacık kelimeler büyük işler başarırlar. Tabii eğer inanırsanız. Ben bana yazarak bana inandığınızı düşünüyorum. Onun için de size diyeceğim ki tutunun bu kelimeye, nasıl geçip gittiğini göreceksiniz. Çünkü siz sevmediniz, sevseydiniz daha o zaman onu hayatınızdan çıkarmazdınız. Şu anki yaşadığınız biraz yalnızlık, biraz o bayanın size gösterdiği ilginin hayatınızdaki eksikliği, biraz ya bir daha karşıma beni böyle seven biri çıkmazsa endişesi. Hepsi birleşip pişmanlık olmuş kalbinizde ama sorarım size sizi gerçekten sevmiş olsaydı bir hafta sonra başka birini bulur muydu?
Sevmek kuş olmuş bazıları için daldan dala konuyor. Siz olmayınca başka dala konmuş, o da olmasa bir başkasına konacaktı. Oysa sevmek düştü mü bir yüreğe, peşinden sadakat, vefa da gelir o kalbe ardı sıra. Vazgeçmez gerçekten seven biri, ama ne yazık ki bu değerli kelimeyi değersizleştirdiler. Sevgi enflasyonu var şimdilerde, sırf menfaatler uğruna. Evlilik için böyle birini mi isterdiniz? Sanmam, istemezsiniz. İsteseydiniz o zaman ayrılmazdınız. Aklınızla hareket etmeye devam edin sevgili okurum, yaptığınızın doğru olduğunu görmelisiniz. Bana yazdıklarınızda o kadar açık ki, duygularınıza kulak asmayın. Bazı duygular yanıltabilir insanı. Biliyorum yüreğinizdeki endişeler sizi bu pişmanlığa sürüklüyor, farkında değilsiniz. Endişe, korku insanı kendi içine tutsak eder. Ne endişelenin ne de korkun. Sevilmek için yakışıklı olmak gerekmiyor. Erkekte ve kadında yakışıklı veya güzel olmak sandığınız kadar önemli değil sevgili okurum. Eskidenmiş onlar. En önemlisi her iki cinste de kişinin içini, yani yüreğini doldurması. Yoksa ne çirkin erkek ne de çirkin kadın var. Kendinize haksızlık etmeyin. Kendine güvenen erkek, kadınlar için fazlasıyla çekicidir. Bu güveni sever kadınlar. Korkularına kalkan olur, huzuru bulur kadın bu güvende. Erkeği dik tutan da bu güvendir zaten. Siz her şeyden önce aklınız için kendinize güvenebilirsiniz.
Dışarda kar yağıyor yeni yıla karla gireceğiz inşallah 2015 giderayak bütün kirliliklerin üzerini örttü. Her yer bembeyaz. Siz de değmeyecek birinin üzerini örtün gitsin. Ben size bu yazıyı 2015 yılının son gününde yazsam da siz 2016’nın ilk gününde okuyacaksınız. Yeni bir sayfa açın hayatınıza yeni gelen yılla. Yeni yıl, ümit değil midir? Yeni beklentiler, yeni hayaller. Gençsiniz, ümit edecek ne çok şey olmalı yüreğinizde. Yaşamlarımızda hayallerimize hiç vazgeçmediğimizde kavuşabiliriz. Siz de hiç vazgeçmeyin, önce kendinizden sonra umut ettiklerinizden. Tüm okurlarıma iyi seneler diliyorum, sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR