4 yıllık evliliğimi bitirmeyi düşünüyorum...

“Merhaba Yeşim Hanım, ben 4 yıllık evliyim ve eşimde aradığımı bulamadım. Kendisi hiçbir şekilde önemsemiyor beni, ben dert yanınca da çok konuşuyorsun diyor. Aslında tam tersi, hep içime atıyorum. Bir konuşsam belki bir daha susturamayacak beni. Hareketleri bile batmaya başladı artık. Ciddi ciddi ayrılmayı düşünmeye başladım, ama buna sanırım yeterince cesaretim yok. Bu yüzden size yazmak istedim. Kendinizi benim yerime koysanız siz ne yapardınız? Cevabınızı bekliyorum.”

Yeşim Tijen'in cevabı:

Hep derler ya kadınlar çok konuşuyor diye, aslında konuştukları eften püften şeyler, kakara kikiri… Gerçekte kadın konuşup rahatlamak yerine hep susuyor, içinde biriktiriyor, aslına bakarsanız kendine bile itiraf edemiyor mutsuzluklarının nedenini saklıyor yıllar yılı, işte bu nedenle de susan kadınlar hep hasta, her gün hasta.

Etrafınızda böyle çok kadın göreceksiniz, onu hasta eden sustukları ve içine attıkları, oysa çıkış kapısı var sevgili okurlarım. Yalnızca girdiğimiz market vs. de olduğu gibi çıkış kapısı yazmıyor. Yaşadığınız hayatı ruhunuz kabul etmiyor mu? Belki de kader diyerek çekeceksiniz, ama ya yıllar sonra ah keşke diyerek dövünürseniz, o geçen zamanın telafisi yok. Siz de biliyorsunuz oturduğumuz apartmanlardaki yangın çıkış merdivenleri gibi Allah insanlara hayatlarında çıkış kapıları da açmış sevgili okurlar. Kapıyı koymuş önünüze bakıp görmek ve sonrasında da açıp çıkmak, bunu sizin arzunuza bırakmış. Hani sonra yapamadığımız her şey için suçlayacağımız bir kader var ya, öfkemizi yolladığımız kader, bir türlü bizi memnun edemeyen hain kadere yenilmek ya da yenilmemek size kalmış. Düşünüp çıkış yolu bulmak yerine kabullenmeyi yeğleyip kaderinize teslim olmak da sizin tercihiniz, teslim olmayıp çıkış kapısına şöyle bir uzanıp bakıp çıkmak da sizin tercihiniz. Hayat yürek istiyor, var mı bu yürek sizde? Varsa, o zaman çıkış yolunu da görüp çıkarsınız, bunun yaşı başı yok, ne zaman algılamaya başlarsınız hiç belli olmuyor, tamamen kişiyle ilgili. Gözleriniz görmeye başlarsa ve yüreğinizde hadi derse, ne duruyorsunuz, kapı orda. Acemi çaylaklar gibi hepimiz hayatın kucağına düşmedik mi sevgili okurlarım. Kimimiz duygusal, kimimiz mantıkla, kimimiz de ikisi de mevcutken yine de hatalar yapmadık mı? Acemilikten bir süre sonra çıraklığa geçiyor insan, zamanla oluyor ama bence ustalık mertebesine kimse ulaşamıyor. Siz de farkındasınız değil mi? Aslında okullarda matematik fen derslerine verilen önem kadar biraz da hayatla baş etmenin yolları öğretilseydi daha iyi olmaz mıydı?

Çok çekiştirdim hayatı, bana kızmasın. Neyse şaka bir yana sevgili okurum, evlenmiş olabilirsiniz ama mutlu değilseniz çekmek zorunda değilsiniz. Bu yalnızca sizin verebileceğiniz bir karar. Biraz daha sabırlı olun, evliliğinizin idamesi için gayret edin. Baktınız eşiniz aynı adam, duygusuz ve ilgisiz böyle sevgisizce yıllar nasıl aşılabilir? Aşamazsınız, önce ayaklarınızın üzerinde durabilmek için kendinize ne yapabilirsiniz bunun ön araştırmasını yapın, ondan sonra ailenizle paylaşın. Size mutlaka destek olacaklardır, endişelenmeyin. Yeter ki bunu gerçekten istiyor musunuz ondan emin olun, sonrası kendiliğinden gelişir zaten. Her şey bir adımla başlar, kararlılıkla da sonuca ulaşır. Sevgiler…

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen