Giriş: 23 Ocak 2015 Cuma

Bana olan güvenini kaybetti...

"Merhaba Yeşim hanım. Ben erkek arkadaşıma eski bir olayımı anlatmadım ve bunu başkasından öğrendi. 1,5 aydır beraberiz ve şimdi bana güvenmiyor. Onu çok seviyorum, o da beni çok seviyormuş, ama güvenmiyor. Ne yapmalıyım lütfen yardım edin. Onu kaybetmek istemiyorum."

Yeşim Tijen'in cevabı:

‘’Gecenin yarısı;

Bir kitabın orta yerinden başlamak gibiydi

Seninle birlikte olmak.

Başını anlamadan sona yaklaşmak.

Sonunu okuyamadan uyuyakalmak…

Ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak.

İşte böyle bir şeydi, seni yaşamak.

Yarım yamalak!’’

Can Yücel

Gençlik böyledir, duyguların esintisine göre bazen düşünmeden yaşanır ilişkiler. Hesabı yapılmaz yarınlarda hataların önünüze bir tepsiyle geleceğinin. Bu sizin hatanız mıydı? Buyurun, alın şuradaki sizin diyerek, göstere göstere hatanızı önünüze koyarlar. Ne diyeceğinizi bilemezsiniz. Bu ilk karşılaşmanız olur geçmişinizle. Ders alır, dikkatli olursanız davranışlarınızda bundan sonra problem yaşamazsınız. "Aman sende" deyip umursamazsanız o zaman işiniz zor, hatalarınız hep sizin peşinizdedir, her an, her yerde bir şekilde yüz yüze gelinir onlarla ve sonunda bir gün yüzleşirsiniz siz istemeseniz de. Kimi gençler akıllıdır, başkalarının yaptıklarından doğruları daha erken görüp yollarını çizerler. Kimileri de yaşayarak öğrenir sizin gibi.

Arkadaş özel bir insandır, herkesle arkadaş olamazsınız. Merhaba diyebilir, hoş bir sohbet yapabilir, ama onu orada kesersiniz bir dahaki merhabaya kadar. Her şeyinizi anlatacağınız kişi sizin güveninizi kazanmalıdır önce. Bu genç kız demek ki gerçek bir arkadaş değilmiş ve siz hatalısınız bir kez daha, yaşamadığınız şeyleri yaşamış gibi anlatma gereğini neden duydunuz anlayamadım. Kendinize de sorun, neden gerek duydunuz böyle bir anlatıma? Bu davranışınızla daha mı popüler oldunuz? Erkekler sevgili okurum, kendileri her şeyi yaparlar, ama birlikte olacağı kızın sadece kendisiyle yaşanacak bir şey varsa yaşasın isterler, fazla bencilce biliyorum, ama durum bu ve genç kızların yaşanan ilişkinin heyecanına kapılıp gevşemesi doğru değil bizim toplumumuzda, bunu bilerek yaşamalısınız, duygularınızı sınırlayın, kimseye kendinizi kullandırmadan. Kızlar fazlaca serbest davrandıklarından erkekler ondan ona konan bir arı gibiler. Bunu göz önüne alarak, aklı başında bir genç kız olun. İşte o zaman bu tip muhabbetleri yaşamak zorunda kalmazsınız. Genç kız demek, masumiyet, güzellik olarak algılanır her zaman. Bu kelimeye davranışlarınızla hakkını verin tüm kızlar.

"Onu çok seviyorum, o da beni çok seviyor" demişsiniz. Bir buçuk ayda çok sevmek olmaz, çok hoşlanıyorsunuzdur birbirinizden. Sevgi zamanla, davranışlarla kazanılır ve erkekler sevseler de sevmeseler de hep seviyorum derler, kanmayın bu sözlere sevgili genç kızlar. Sevgiyi sözlerde değil, davranışlarda görmeye çalışın.

Kendinizi o gence nasıl ifade edeceksiniz, buna gelince, zor bir durum, baştan yenik başladığınız için. Aşkın başını yaşayamadan sonuna gelmişsiniz, durumlar karışık, yapabileceğiniz tek bir şey var, açık açık konuşmak, anlatmak. Ama inanmayacaktır. Şüphe girdi bir kere zihnine, bunu arkadaşlığınız devam ederse davranışlarınızla kanıtlayacaksınız. Fırsat verirse size tabii. Benim kanımca, ağzınızla kuş tutsanız yaranamazsınız derler ya, o durumdasınız. Erkek arkadaşınız, şayet fırsat verirse, işte o zaman kendinizi davranışlarınızla kanıtlama şansınız olabilir. Nasıl kanıtlayabilirsinize gelince, bir genç kız nasıl olmalıysa öyle, sorumluluklarına sahip, yalan konuşmayan, oturmasını kalkmasını, nerede ne konuşacağını bilen, giyimiyle, kuşamıyla bir hanımefendi olarak bu davranışlarda sadece onun için değil, kendiniz için de bulunun. Doğruları erkenden keşfedip kimliğinizi oluşturun. Bu gençlik rüzgarının esintisi geçtiğinde, gençlik denen o deli deli esen rüzgar durduğunda, biliyorum ki bir çoğunuz harikulade kadınlar olacaksınız. Sevgiler…